Ülkemizde sanayi kuruluşları başka olmak üzere bir çok sektörün gelişmesi ve dış pazarlarda daha etkin olabilmeleri ve pazar paylarını artırmalarını sağlamaya yönelik devletin sağladığı bir çok teşvik bulunmaktadır. Ancak firmaların yeni düzenlemeleri ve uygulamaları takip etmemelerinden dolayı bu teşvik ve desteklerden yeterince yaralanamadıklarını görüyoruz.Özellikle son yıllarda yasalarda yapılan değişiklikler ile teknolojik ürünlerin üretimini artırmaya yönelik teşvik ve desteklere sıkça rastlanmaktadır.2023 Türkiye İhracat Stratejisi, Ekonomi Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi ile işbirliği içinde hazırlanarak; Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi belirlenmişti.Son beş yıllık ihracat performansımıza bakarak, önümüz deki beş yıllık ihracat performansının nasıl olacağına bir bakalım isterseniz.Ülkemizin 2013 yılı ihracatı 151 milyar dolar, 2018 yılı ihracatı ise 168 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Son beş yıllık ihracat artışımız %11 de kalmıştır. Mevcut ihracat performansıyla 2023 hedefi olarak belirlenen 500 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanması pek mümkün görünmemektedir.İhracat gelirlerinin artırılması ve ihracatın ithalatı karşılama oranının artarak dış ticaret açığının kapatılması ancak katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin ihracatından geçmektedir. Mevcut ürün yelpazesiyle ihracat performansı artışının sınırlı kalacağı ortadadır.Katma değeri yüksek ürünler üretebilmemiz için, teknolojik bilgi üretim kapasitemizi güçlendirmek, yüksek kalite ve standartlarda ürünler geliştirmek, nitelikli işgücü istihdamını artırmamız gerekmektedir.Ülkemizin büyümesinde özel sektörün, özellikle de sanayi sektörünün çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Ülke kalkınmasının sürdürülebilmesi ve daha da ileriye gidebilmesi için, sanayimizi çok daha rekabetçi bir yapıya taşımak zorundayız. Yeni ve yenilikçi fikirler, buluşlar, projeler, endüstriyel araştırmalar, günümüzde modern ekonomilerin en önemli unsuru olmuş, büyümenin ve gerçek refahın kaynağı haline gelmiştir. Ülkemizin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesini sağlayacak en önemli husus, bilim ve teknolojide sağlayacağımız ilerlemedir.Önceki yazılarımda Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerine sağlanan teşviklerden bahsederek, bu merkezlerde geliştirilen proje maliyetleri için % 45’lere varan oranlarda teşvik verildiğini belirtmiş ancak özellikle de Gaziantep’de bu teşviklere pek itibar edilmediğinden bahisle iyi bir Ar-Ge performansına sahip olmadığından bahsetmiştim.Teknolojik ürünlere verilen teşvikler sadece proje aşamasında değil, sonrasında da devam etmektedir. Ancak ülkemizde alınan patent sayısı, gelişmiş ülkelerde alınan patent sayısının çok altında kaldığı bilinen bir gerçektir.Patent, bir Ar-Ge projesinin çıktısı olduğundan alınan patent sayısının azlığı Ar-Ge yatırımının da az olduğunu en önemli göstergesidir. Bu nedenle son yıllarda ülkemizdeki Ar-Ge yatırımlarına yönelik teşvik edici düzenlemeler yapılmış ve bu yatırımların bir çıktısı olan marka, patent, faydalı model araştırmalarına büyük destekler sağlanmıştır.Patent ve faydalı modeller ile ilgili vergisel teşviklere geçmeden önce, Gaziantep’in bu konudaki karnesine bir göz atalım.Son beş yıllık performansa baktığımızda, İlimizde 109 ürün için patent tescili, 114 ürün içinde faydalı model tescili alınmıştır. Alınan bu tesciller ile iller arasında patent konusunda 11. sırada, faydalı model konusunda da 12. sırada yer aldığını görüyoruz. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerine yatırım yapan illerin patent ve faydalı model tescilinde Gaziantep’in önünde yer aldığını görmek elbette sürpriz değil. Gaziantep olarak bu konuda önümüzde kat edeceğimiz daha çok mesafe var.Patent ve faydalı modeller ile ilgili vergisel teşviklere gelince,Sınai Mülkiyet Haklarında Kurumlar Vergisi İstisnasıKurumlar Vergisi Kanunu'nun da yer alan "Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna" başlıklı düzenleme ile patent veya faydalı model belgeli buluşların devri, satışı, kiralanması ve bunların üretim faaliyetinde kullanılması sonucunda elde edilen kazançlar için belli şartların varlığı halinde kurumlar vergisinden istisna sağlanmıştır.İstisna Kapsamındaki Faaliyetler ve Kapsamı;Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından Türkiye'de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;- Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,- Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,- Türkiye'de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,- Türkiye'de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,%50'si maddede belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde, kurumlar vergisinden müstesnadır.Sınai Mülkiyet Haklarında KDV İstisnası UygulamasıSınai mülkiyet haklarının ticarileştirilmesini teşvik etmek amacıyla ilgili mevzuatı kapsamında gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.Ülke olarak hedeflerimize ulaşabilmemiz, patent ve faydalı model konusunda ileri teknoloji içeren ürünlere yönelmemiz ve sanayi sektörünün yapılan bu düzenlemelerle oluşturulan fırsatlardan etkin ve hızlı bir şekilde faydalanmaları ile mümkündür.