Madde bağımlılığıyla pek çok yönden benzerlikleri varTeknoloji bağımlılığının madde bağımlılığına pek çok yönüyle benzerlik taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Madde bağımlılığında geçen kriterlerin hepsi burada geçerli. Madde bağımlılığında ne vardır? Kişinin internete uzak kaldığı zaman yoksunluk hissetmesi ve krize girecek kadar yoksunluk belirtileri göstermesi vardır. Kimi zaman kişilerde internete bağlı olamamanın ortaya çıkardığı stres ve kaygı oluyor. Kişi sinirleniyor demek ki burada bağımlılık başlamıştır. Bir de planlanandan daha uzun süre kullanım varsa bu da bir bağımlılık kriteridir. Örneğin 15 dakika bakacağını düşünüyorsun bir bakmışsın çok uzun bir zaman geçmiş. Bu durum günlük yaşam aktiviteni bozarsa, gündelik yapılacak işlerini aksatırsa, erteleme ve ötelemeye doğru giderse bağımlılık sınırları içerisine giriyor. Bir de tolerans geliştirme oluyor. Diyelim ihtiyacın 3 saat ama gittikçe bunu 4-5-6 şeklinde uzatıyorsun yani gittikçe dozu artıyor. Tehlikeli ve zararlı kullanım var. Okulunu aksatıyor. Literatürde modem bağlantısını kestiği için ebeveynini şikâyet eden kişiler var. 27 saat bilgisayar karşısında olduğu için kalp krizi geçirip ölen gençler var o derece, bunlar tehlikeli ve zararlı kullanımlar. Bütün bunlar var ise bağımlılık başlamış demektir.” uyarısında bulundu.Teknoloji ödül ya da tehdit gibi kullanılmamalıDijital bağımlılığın tedavisinde kişiye psikoterapi tarzında bilinçli kullanmayı öğrettiklerini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Danışanlarımıza bir davranış çizelgesi tutuyoruz. Özellikle ergenlikte bir saat kullanıyor, verilen kurallara uyuyor ve bir artı alıyor. Belli bir sayıya ulaşınca taburcu oluyor. Bunu öğrendiği zaman ve evde de anne ve baba da bunu uygularsa çocuk düzeliyor.” dedi. Teknoloji kullanımının küçük yaşlardan itibaren kontrollü bir şekilde sınırlama yapılarak olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Teknoloji kullanımı özellikle 0-3 yaş arasında kesinlikle tavsiye edilmiyor. Yemek yedirirken ya da ödül gibi kullandırmayı asla önermiyoruz. Tehdit unsuru olarak kullanma, tutturduğu zaman verme gibi hatalı davranışları yanlıştır.” dedi.Çocuklar mutlaka konuşularak ikna edilmeliBelli bir yaşın üzerinde olan çocukların kullanımında da mutlaka çocukla konuşulmasını tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocukla önce konuşmak gerekir. ‘Bu konuda bağırıp çağırma küsme gibi eylemleri yapmayacaksın. Bunları yapmazsan seninle bunu ne zaman ve nasıl kullanacağın hakkında konuşuruz’ diyeceksiniz. Anne ve baba böyle konuştuğunda çocuk, ‘Annem babam bana değer veriyor. Beni anlamaya çalışıyor’ diyecek ve o an o tepkisini göstermeyecek. Tabii burada kararlı, tutarlı ve net durmak gerekiyor. Bu bağımlılığın olduğu çocuklarda en çok gevşek disiplin var. Anne ve babalar, bir gün evet diyor, bir gün hayır diyor. Anne evet diyor, baba hayır diyor yani ortak bir dil oluşturulmuyor. Kuralsız ve tutarsız bir ortam oluşuyor. Çocuğun evde anne ve babasının liderliğini kabul etmesi gerekiyor. Burada çocuğu ezmeden yapılacak liderlik önemlidir.” dedi. Yaşa göre teknoloji kullanımı ne kadar olmalı?Çocukların yaşlarına göre teknoloji kullanımlarının sınırlandırılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, burada çocuğa aynı zamanda planlamayı öğretmenin de gerektiğini söyledi. Tarhan, “Teknoloji kullanımının 15 yaşına kadar günde 2 saati geçmemesini tavsiye ediyoruz. Özellikle 6 yaşına kadar anne ve baba olmadan en fazla yarım saat verilmeli. Bu süre tatil döneminde arttırılabilir. 6-12 yaş arasında ise günde 1 saati geçmemelidir.” dedi.Bu çocuklar mutsuz ve yalnız hissediyorlarTeknolojik cihazları çok fazla kullanan çocukların mutlu olmadığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evde sevimli ve sıcak bir ortam yok. Konuşacak kimse olmadığından kendilerini yalnız hissediyorlar. Yalnız hissedince buna yöneliyorlar. Eğer yalnız hissetmeseler yani arkadaşları, sosyalleşecekleri ortam olsa veya aile ile birlikte ortak zaman geçirme olsa çocuk buna takılıp kalmayacak. Bağımlılıkta bağlanma sorunu oluyor. Bağımlılık bir bağlanma hastalığıdır. Çocuk ailede bağlanacak bir güvenli ortam olmayınca bilgisayara ya da maddeye bağlanıyor. Bağlanma ihtiyacı insanın beyinsel ve nörolojik bir ihtiyaç. Bu nedenle burada çocuklarda iletişimde problem odaklı ilgi değil, pozitif ilgi çok önemli.” dedi. Kişi beynini kullanmayı öğrenmeliBireyin bağımlılıklarıyla mücadelede “dur, düşün ve eyleme geç” ilkesini kullanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beynin ön bölgesi ‘Dur, düşün ve sonra yap’ der. Beyne o eğitim verilmeli. İnsanın beynini kullanmasını öğrenmesi önemlidir. Kişi kendi kendini kontrol etmeyi başarabilir ancak kişi bunu başaramıyorsa o zaman bir uzman yardımı alınmalıdır. Çocuklara bilinçli kullanımı öğretmek, dijital okuryazarlık öğretilmeli. Çocuk anne ve babasını model olarak alır. Anne ve baba ne yapmışsa çocuk çoğu zaman onları taklit ediyor.” dedi.