Herkes insan olarak doğar ancak insan olarak ölmez bazıları.Bilakis insanlığı öldürmek için gelmiştir bu dünyaya. Küçücük bedenlerde en masum ruhların ızdırabından zevk alabilen ve ne kadar tasvir edersem edeyim hiç bir alfabenin tam olarak tanımlayamayacağı türden iblislerden bahsediyorum maalesef. Herkesin yeri ve zamanı gelince bir kaç resim ve isyan sözleri paylaştığı, aslında önceden beri var olan ancak son zamanlarda iyice ayyuka çıkan bu dehşet verici sapkınlık konusu tartışılırken…Acaba kaç kişi bu sapkınlığa neden olan tanımlamak için kullanmak zorunda kaldığımız "insan" sıfatının yanından bile geçmeyenlerin de bir zamanlar masum birer bebek olduğunu, küçük birer çocuk olduğunu hatırlayıp düşündü merak ediyorum.Bu masum bebekler nelere maruz kaldı da bu denli insanlıklarından çıktılar belli bir zaman sonra hiç düşündünüz mü?Aramızda kaçımız sokakta dilenmek zorunda bırakılan bir çocuğun sadece başını okşadık?Ya da kendi evladımıza yaptığımız gibi üşümesin diye sardık boynuna atkıyı?Kaçımız bilinçsiz ebeveynler tarafından güya yetiştirilen çocukların doğruyu öğrenmesi ya da o bilinçsiz ebeveynlerin hiç yoktan birşey öğrenmesi için mücadele edip, taşın altına elimizi soktuk?Kaçımız sokak çocukları için kimsesiz çocuklar için ya da şuanda bile tacize uğrayan tecavüze uğrayan cocuklar için sadece bir resim yayınlamaktan bir küfür savurmaktan öteye geçtik? Kaçımız bırakın başkasının çocuğuna kendi çocuğumuza bile layıkıyla sevgimizi çocuğuna kendi çocuğumuza bile layıkıyla sevgimizi gösterip dünyadaki en önemli şeyin sevgi olduğunu anlatmayı görev edindik?Kaçımız aç bir çocuğu doyurduk, oturup sohbet ettik?Kaçımız bilinçsizçocuk sahibi olmasın insanlar diye nefesimizi hakkıyla tükettik? Kaçımız toplumumuz bilinçlensin insanlar okusun ne geliyorsa başımıza cehaletten geliyor diyerek kitap okumaya teşvik ettik insanları?Kaçımız karısına şiddet uygulayan erkeğin karşısına dikilip, erkeğini ezik hissettiren huzursuz, tatminsiz kadınlara bu davranışlarından yine en çok evlatlarınız etkilenir yapmayın etmeyin dedik?Kaçımız tüm evlatlarımızın ilk öğretmenleri anneleridir annelerin eğitimine önem veren uygulamalar hazırlayın diye yetkililerden talepte bulunduk?Kaçımız kınamaktan çok eyleme geçtik? Boş konuşmaktan çok hakkıyla bir girişimde bulunduk?Kaçımız bana dokunmayan yılan bin yaşasın benim evladım değil nasılsa gibi aşağılık bir yaklaşımdan farklı bakarak değerlendirdik tüm bu yaşananları?Kaçımız ben değil biz felsefesi ile kendisi için istemediğini ya da tam tersi kendisi için istediğini başkası içinde istemedi ya da istedi?Kaçımız bir insan yetiştirmenin derin sorumluluğuna hakim olarak bir bebek getirdi dünyaya?Kaçımız bu yetiştirdiği insanın kendisinin dünyadaki en büyük gölgesi olacağının farkında olarak topluma iyi bir insan yetiştirme gayesinde olup, en önemli vazifelerinden biri olarak baktı bu olaya?Bebek yolda partileri ile cicili bicili eşyacıklar alırken kaç anne ben bir insan yetiştireceğim geleceğe ve bu belki iyi bir lider belki manyak bir katil belki mutsuz bir kadının nedeni ya da belki mutsuz bir adamın kâbusu olacak nedeni ya da belki mutsuz bir adamın kâbusu olacak biri olabilir endişesi ve sorumluluğuyla davranıp kitap okumaya kendini yetiştirmeye harcadı zamanını?Ya da hangi baba soyumun devamı geliyor nidalarını atarken soyunun nasıl devam edeceğine dair kaygı duyup, nasıl daha iyi bir baba olabilirim diye kafa patlamıyor? Kaçımız bu haberleri izledikten hemen sonra arkasını dönüp biraz daha trajikte olsa bir kaç tatlı dilimden sonra kahkahaların havada uçuştuğu kahve molasına, tavla oyununa, cuma namazlarına, iş toplantılarına devam etmiyor?Nasılsa hayat devam ediyor değil mi? B.k devam ediyor kardeşim. Bak daha sırada sen varsın senin evladın var. Fazla tenhada dolaşmayada gerek yok artık. Ulu orta bu işler kedisinden köpeğine eşşeğinden ineğine kırsal alanından kentsel alanına kadar geniş bir yelpaze içerisinde bakan ama görmeyen toplumumuzun tam ortasında devam ediyor. Olurda başına gelirse diye yazıyorum."Tecavüz kaçınılmaz ise zevkini çıkar" diye bir sözvardı ortaokuldayken duyup günlerce anlamakta zorlandığım. Böyle bir sözü atasözü gibi ağızdan ağıza yayan bir zihniyette tek dileğim ancak tecavüzün en azından tecavüz olduğunu anlayacak ve idrak edecek insanların başına gelmesi olabilir. Camilerin çoğaldığı ancak müslümanların yok olduğu, insanların çoğaldığı ancak insanlığın öldüğü şu zamanda akıl yitirmemek ve vicdan sahibi insanların çoğalması dileğiyle.