EKONOMİK DEĞERİ YOK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istemiyle TBMM’ye soru önergesi veren Taşdoğan, “Ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan yağlık ve sofralık zeytin ile zeytinyağı gibi ana ürünlerin yanı sıra, zeytinyağı fabrikalarında “Prina” ve “Karasu” gibi katı ve sıvı diğer yan ürünler de oluşmaktadır. Pirina yan ürün olarak ekonomik bir değer oluşturabilirken, karasu ise doğaya gelişigüzel bir şekilde deşarj edilmektedir. Karasuyun ekonomik değerinin olmaması sebebiyle yapılan gelişi güzel deşarj, doğal çevreyi büyük ölçüde kirletmektedir.Zeytinyağı endüstrisi, yıllık üretim sezonlarında büyük miktarlarda zeytin karasuyu oluşmasına neden olur. Sıvı olarak ortaya çıkan ve son yıllarda, yüksek kirlilik potansiyeline sahip zeytinyağı endüstrisi karasularının araziye verilerek bertarafı; insan sağlığına, çevreye yaptığı olumsuz etkileri, yeraltı sularının kirlenmesi ve toprağım tarımsal olarak kullanılamaması sebebiyle üzerinde durulması gereken önemli bir konu haline gelmiştir” dedi.

KÖTÜ KOKU YAYIYOR, KAYNAK SULARINI KİRLETİYOR

Karasuyun, direkt toprağa bırakıldığını ya da uygun ortamlarda buharlaştırıldığını dile getiren Taşdoğan şunları söyledi:”Ancak bu metodlar karasuyun yüksek kimyasal oksijen ihtiyacını ve toksisitesini hafifletmiyor. Buna ek olarak buharlaşma havuzları kötü koku oluşumuna neden olmakta ve kullanılan kaynak sularını da kirletmektedir. Prina tesislerinin şehirlerle teması kent sakinlerinin kötü ve ağır kokulara maruz kalmalarına sebep olmaktadır. 70 civarında zeytinyağı üretim tesisi bulunan Nizip İlçemizde 3 tane de zeytinyağı atık tesisi (Prina Fabrikası) bulunmaktadır. Bu sorun Zeytinyağı üretiminin en önemli merkezlerinden olan Gaziantep ilimizin Nizip bölgesinde bulunan zeytinyağı işletmelerinin de önemli sorunu haline gelmiştir. Ülkemizde yıllık 600 bin ton zeytin kara suyunun, arıtılmaksızın alıcı ortamlara verildiği öngörülmekte ve sürekli sistemle çalışan işletmelerin giderek artması ile bu sorun daha da büyümektedir.”

Taşdoğan Bakanlığa şunları sordu:”Çevre değerlerinin korunması ve kirliliğin önlenmesine yönelik olarak, ülkemizde var olan zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan atık suların, alternatif giderilme yöntemleri ve ülkemiz koşullarında uygulanabilirliğinin belirlenmesi gerekmektedir. çevre kirliliğine sebep olan ve gün geçtikçe büyüyen bu sorunu gidermek için Bakanlığınızın yaptığı bir çalışma var mıdır? Sektörel sorunu gidermek açısından, Zeytinyağı işletmelerinin büyüklük, kapasite ve çalışma sezonunun kısa oluşu da göz önüne alınarak, Nizip bölgesindeki işletmelerin tamamına yönelik bir proje geliştirmeyi planlıyor musunuz? Özellikle Prina tesislerinin neden olduğu kötü kokunun önlenebilmesi için bu tesislere devlet desteği ile şehir merkezlerini etkilemeyecek sahalarda, tesis alanı sağlanmasını düşünüyor musunuz?”