Yılmazkaya, “Koronavirüs salgınıyla önemi bir kez daha ortaya çıkan tarım ve gıdada tüm dünyanın şimdiye kadar bitirmiş olduğu ama bizim çok geç kaldığımız “Ulusal ve Sürdürülebilir Tarım Politikası”nın belirlenmesi şarttır” ifadelerini kullandı.Yılmazkaya, “Koronavirüs salgınıyla önemi bir kez daha ortaya çıkan tarım ve gıdada tüm dünyanın şimdiye kadar bitirmiş olduğu bizim çok geç kaldığımız “Ulusal ve Sürdürülebilir Tarımın” belirlenmesi şarttır. Eğer bu yöntemi belirlemezsek günü birlik adımlar, pansuman nitelikli tedaviler, eksik çözümler ve yanlış düzenlemelerle gıda ve tarım alanındaki sorun yumağı her geçen gün biraz daha büyüyecek ve içinden çıkılmaz bir hale gelecektir. Ne yazık ki ülkemizdeki tek adam yönetimine özgü “ben bilirim” ve “yaptım oldu” tavrı yapılan yasa çalışmalarında ve görüşülmesinde de kendisini göstermiştir. Daha önceki dönemlerinizde de her gelen tarım bakanı ülkenin ve insanlarının değil kendi hırslarının peşine düşerek bir öncekini yasayı değiştirip yine birlerinin menfaatine gelecek hale getirmiştir. Artan nüfus, iklim değişikliği, su kaynaklarının kısıtlılığı, toprak kayıplarının artması, verimli toprakların kaybedilmesi gibi nedenlerle tarımsal üretimin nüfusa yetmediği durumlarda gıda egemenliği ve gıda güvenliği ülkelerin geleceğe güvenli bakabilmesi için en stratejik konular olacaktır” dedi. HABER MERKEZİ