Geçen yıl finalde penaltılarla travmatik ve dramatik bir kayıpla Süper Ligin kapısından dönen Kırmızı Siyahlı temsilcimiz, bu yıl son maçına, büyük finalde Hatayspor karşısında çıkıyor. Geçen yıldan farklı olarak bu yıl çok daha inanmış bir şehir ve çok büyük destek olduğu su götürmez bir gerçek. Şu ana kadar aldığımız bilgilere göre yaklaşık 150 otobüsle İstanbul'a deyim yerindeyse çıkarma yapacağız. Buna İstanbul'da yaşayan Gazianteplileri de ekleyince Başakşehir Stadı'nda ezici bir taraftar üstünlüğü sağlayacağımızı düşüyorum.

Sezon boyunca birçok sakatlık, talihsizlik ve kötü durumlarla karşı karşıya kalınmasına ve şampiyonluk parolası ile başlanılan ligde bazen play off potasının bile altına düşülmesine rağmen finale kadar düşe kalka da olsa gelindi. Bunda en büyük payın Başkan Adil Konukoğlu olduğunu herkes biliyor zaten. En az katkıyı da açık söylemek gerekirse Gaziantep halkı verdi. Ama Gaziantep halkı öyle bir zamanda yetişti ki artık bu noktada hikayenin en önemli anında, en büyük etken haline gelecek. Bunun en net sinyallerini de gerek Osmanlıspor maçlarında gerekse de şehri bayraklarla süsleyerek ve sosyal medyadan sürekli destek paylaşımları yaparak veriyorlar.

Takımda Hava Nasıl?

Son Osmanlıspor maçında maçın normal süresinde 2-0 yenilmiş olmasına rağmen futbolcuların moral motivasyonu çok iyi durumda. Çünkü onlar da biliyor ki final maçlarının atmosferi farklı olacak, 2 takım da varını yoğunu bu maçta verecek. Çünkü onlar da biliyor ki 'Şampiyonluk apoleti' kariyerleri için çok ciddi önemli bir dönüm noktası olacak. Çünkü onlar da biliyor ki taraftar hiç bu kadar destek vermemişti ve bütün Gaziantep bu kez onların arkasında. Hikayeyi yazarken son sayfada olduklarının ve bu son sayfanın en güzel sayfa olması gerektiğinin farkındalar.

İki Takım Birbirinden Çok Farklı

Gazişehir ve Hatayspor teknik açıdan birbirinden çok farklı takımlar. 2 kulübünde kendilerine göre güçlü ve zayıf yanları var. Hatayspor özellikle 3.bölgede çok tehlikeli bir takım. Teknik Direktör İlhan Palut, her ne pahasına olursa olsun yerden oynatmayı, oyuncularının 3.bölgede hatta ceza sahası çevresinde yüksek sayıda ve hızlı şekilde yerden paslarla defansın arkasına sarkmalarını empoze eden ve bunda da başarılı olan bir teknik direktör. Ligde bize karşı oynadıkları 2 maçı da kaybetmeleri bizi yanıltmamalı. Zira 2 maçta da açıkçası bizimle kafa kafaya oynamış hatta 2-0 yenildikleri 2.maçta bizden çok daha iyi görüntü vermişlerdi. 2 Eylül 2018'de oynanan 1.maçın ardından basın toplantısında 1-0'lık galibiyete rağmen bir basın mensubunun 'Hocam 2.Ligden bu yıl yükselen Hatayspor'u bile zorla yendik. Takım niçin bu kadar kötü oynuyor?' sorusuna karşılık o zamanki teknik direktör Yalçın Koşukavak 'Hatayspor sizin zannettiğiniz gibi zayıf bir takım değil. 2.ligden yeni çıkmış olabilirler fakat kadro mühendisliği çok iyi yapılmış, birlikte oynama pratiği yüksek bir takım. Sezon bittiğinde Hatayspor'un nerede olduğunu göreceksiniz' demişti. Bugün baktığımızda Yalçın Hoca'nın tespitlerinin birebir tuttuğunu görüyoruz. Her kesim tarafından Hatayspor 1.ligdeki en olgun ve yardımlaşması en iyi takım olarak nitelendiriliyor. Peki biz, bu takıma karşı nasıl oynamalıyız? Oyuncu oyuncu değerlendirme yapmak, 'şu oynamalı, bu oynamalı' demek bana her zaman yanlış gelmiştir. O oyuncularla haftanın 6 günü bir arada olan, onları herkesten iyi tanıyan teknik direktöre de haksızlık olacağını düşünüyorum. Fakat oyun planımız üzerinde bir kaç yorumda bulunmak istiyorum. Dikkatli okuyucularımın da hatırlayacağı üzere Osmanlıspor'la yapılacak rövanş maçı öncesi 'Geriye Yaslanmak Hata Olur' başlıklı yazımda 2-0lık galibiyete aldanılmaması gerektiğini, geriye yaslanırsak, ciddi sıkıntı içerisine gireceğimizi yazmıştım ve yarı final rövanş maçında takımımız Osmanlıspor'a karşı bu hatayı yapmıştı. 2-0 yenilerek maçın uzamaya gitmesine sebep olan bu oyun planı bizi neredeyse kupa dışına atacaktı. Aynı şekilde final maçında da oyunu ön alanda tutmamız gerekiyor. Üstelik Hatayspor Osmanlıspor gibi kısıtlı bir takım değil. Bizim 1.bölgemize geldiklerinde çok etkili olacaklar. Ofansif oyuncularının yetenek ve yapısı gereği araya adam kaçırma, çok pasla merkezden delme ve kenar ataklarda etkili olarak bir hücum çeşitliliği örneği sunuyorlar. Buna karşılık önlem de kesinlikle bizim 3.bölgede oynamaya çalışmamız ve kesinlikle finalin etkisiyle geriye yaslanmamamız. Aksi takdirde çok net, üzülürüz.

Son söz olarak, iki takımı bir örnekle karşılaştırmak gerekirse Gazişehir'i ibresi 240 olan bir otomobile Hatayspor'u ise 180 ibreye sahip bir otomobile benzetebiliriz. Bu zamana kadar Hatay 180'lik ibresine karşılık 180 süratle oynadı, yani tam kapasiteyle mücadele etti. 240 ibresi olan Gazişehir ise Osmanlıspor eşleşmesinin ilk maçı hariç 150 ibreyle oynadı. Artık bu otomobilin gaz pedalına basma görevi teknik heyet ve futbolculardadır. Umudum ve tahminim de bu ekibin finalde bu adımı atacağı yönünde. Gaziantep halkının kendilerine güvendiği kadar özgüvene sahip olurlarsa, belli bir kesimin korkusunun aksine, bu finalde bize şok bir skorla, Bayram öncesi Bayram yaşatırlar. Hem de ne Bayram... Temennimiz de bu yönde. İnanırlarsa bu kapasiteye fazlasıyla sahipler. Bir sonraki yazıda Süper Lig'e hoşgeldin demenin inancıyla, hepinizi saygıyla selamlıyorum..