Hasol, "Tarım çağının, endüstri çağının mimarlığı ve bugünün bilişim çağındayız. Bugün de bilişim çağının mimarlığı olması gerekir. Aksi halde eskiyi taklit ederek bir yere varamayız. Taklit binalar yalan söyleyen binalardır. Kendi çağını yansıtmayan binalar yalan söyleyen binalar olur" dedi.MİMARLIK BİR SANATTIRGAÜN Mimarlık Fakültesi Mimar Sinan Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide deneyimlerini öğrencilerle paylaşan Mimar Doğan Hasol, “Mimarlık bir sanattır. Filozoflara göre ise ana sanattır. Mimarlığın bütünleyici meslek alanları var. Örneğin kentsel planlama, kentsel tasarım gibi. Mimar şehir planlarına göre binasını uygular, peyzaj, iç mimarlık hizmetleri, binanın içinin bir uyum içinde düzenlenmesi, mühendislik hizmetleri, klima, su, elektrik tesisatı bütün bunlar mimarlığın tamamlayıcı unsurlarıdır” şeklinde konuştu.TARİHSEL GELİŞİMİMimarlığın tarihsel gelişimi hakkında da katılımcıları bilgilendiren Doğan, her dönemin ayrı mimarlığı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Tarım çağının, endüstri çağının mimarlığı ve bugünün bilişim çağındayız. Bugün de bilişim çağının mimarlığı olması gerekir. Aksi halde eskiyi taklit ederek bir yere varamayız. Taklit binalar yalan söyleyen binalardır. Kendi çağını yansıtmayan binalar yalan söyleyen binalar olur. Mimarlığın kültürle ilgisi var. Şehirlerimiz mevcut mimarlığımız şehirlerimizdeki kültür birikiminin sonucudur. O şehrin insanları nasıl yaşamışlar bunu en iyi mimarlıklarında görürsünüz.”MİMARLIK POLİTİKASI OLMALIDoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Mimar kendi kendine bina yapmıyor. Onun bir işvereni, bir mal sahibi var. Her şeyden önce onların iyi mimarlık istemeleri lazım. İyi mimarlık için mimarın da ona göre çalışması, uzmanlık alanlarıyla iyi bir işbirliği kurması gerekir. Bütün uygar ülkelerde ya mimarlık yasaları vardır ya da resmen benimsenmiş mimarlık politikaları vardır. Türkiye’de mimarlık ve mühendislik yasası 1938 tarihli o da yetkileri belirleyen bir yasa” diye konuştu. HABER MERKEZİ