Gece evinde gözaltına alınan Kaplan, öğle saatlerine doğru Gaziantep 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yüzüne tekrar tutuklama kararının okunmasının ardından tutuklanarak cezaevine götürüldü. Mehmet Kaplan, tekrar tutuklanmadan önce ilk kez konuştu. Kaplan, o gün evde neler yaşandığı, cezaevinde geçirdiği günler ve yargılama süreci konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kaplan, “En başından beridir ‘Bu olamaz’ dediğimiz şeylerin hepsi oldu. Tutuklamanın tekrardan olmasına da ‘olmaz’ diyoruz ama ben bir daha oraya dönmek istemiyorum. Ben Duygu’nun isminin böyle kötü anılmasını istemiyorum. Duygu için adaleti ben de istiyorum. Her duruşmada da bunu söyledim. Benim hislerim itirazın kabul edilmemesi yönünde ama kabul edilirse de doğru tek mutlaktır. Tek gerçek doğruluktur. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Tabi yine kamuoyu 2-3 gün konuşacak. 4’üncü gün herkes unutacak. Ama bu acı her zaman benimle. Umarım mahkeme heyeti yemin ettiği adaleti doğru şekilde uygular” dedi. İLK KEZ KONUŞTU Dosyayı incelemek isteyen herkesin avukatlarından talep edebileceğini paylaşan Kaplan, çoğu kişinin gerçeği bilmeden yorum yaptığını savundu. Kaplan, olayın aslı ile anlatılanların çok farklı olduğunu öne sürerek, “Lütfen önce benim dosyamı inceleyin. Dosyamı incelemek isteyenler avukatlarım aracılığıyla dosyamın tamamına ulaşabilirler. Dosyam incelendiği zaman görülecek ki olaylar anlatıldığı gibi değildir” dedi. İLK MESAJI DUYGU ATTIDuygu’yla buluştukları gün ilk mesajı Duygu’nun attığını belirten Kaplan, o dönem bir aydan beridir Duygu’yla ayrı olduklarını söyledi. Son dönemlerde ara sıra küsüp barıştıklarını ancak bir ay boyunca hiç konuşmadıklarını dile getiren Kaplan, “Kendi köşelerimize çekilip eski hayatımıza devam etmeye çalışmıştık. O benle buluşmak istedi. Ben de ona barışmak kaydıyla buluşalım şeklinde bir mesaj atmıştım. O da bunu kabul etti. Bana ‘Barışacağız ama sana söylemem gereken bir şeyler var’ dedi. Birlikte bizim eve geldik. Evde oturduk birlikte sohbet edip zaman geçirdik. O esnada eski bir kız arkadaşım benim telefonuma mesaj gönderdi. Mesajı görünce ister istemez açıp bakmaya çalıştı. Bende ona hiç sıkıntı yapmadan telefonu ona verdim. Ben de aynı şekilde onun telefonuna bakmak istedim. İlk başta şifreyi vermek istemedi. Ondan sonra da telefonun şifresini verdi. Bende içerisinde hoşuma gitmeyen şeyler gördüğüm için sinirlenip cama yumruk attım. Olay böyle başladı” ifadelerine yer verdi. NE OLDUĞUNU ANLAMADIMCama yumruk attığı için elinden kan aktığını anlatan Kaplan, Duygu’nun elinin kanamasından dolayı kendisini hastaneye götürmek istediğini anlattı. Sinirden Duygu’nun dediklerini duymadığını aktaran Kaplan, “O sıra telefona bakıyordum. Benim üzerime gelince tokat atma muhabbeti o esnada oldu. O anki sinirimden refleksi olarak oldu. Tabii medya bunu farklı yorumladı. Ondan sonra banyoya elimi yıkamak için girdim. Çıktıktan sonra ortalıkta kimse yoktu. Olay oda, banyo ve balkonda meydana geldi. Hepsi iç içe bir odanın içerisinde bulunuyor. Sesi duyduktan sonra arkamı döndüğümde balkon kapısı açıktı. Normalde o balkonu hiç açmayız. Banyoda bir şey düşmüştür diye düşünerek oraya baktım. Oradan direkt balkona devam ettim. Ve o an gördüğüme inanamamıştım. 3-5 saniye duraksadım. Ondan sonra herkesin bildiği gibi normal bir insanın 120 saniyede ineceği mesafeyi 69 saniyede kat ettim” dedi. GÖZLERİ AÇIKTIDuygu’nun yere düştükten sonra gözlerini açık olduğunu ve nefes aldığını söyleyen Kaplan, onun başında hayati bir tepki vermesini beklediğini vurguladı. Duygu’yu alan ambulansa binmek istediğini ama araca alınmadığını aktaran Kaplan, “Sonra polisler geldi. Beni elim için hastaneye pansuman yaptırmaya götürdüler. Ondan sonraki süreçten de hiçbir şekilde haberim olmadı. Ben Duygu’nun vefat ettiğini de bilmiyordum. Ertesi gün savcının karşısına çıktığımda o zaman öğrenebildim. Nezarette kaldığımda bir polis, Duygu’yla ilgili çok soru sorunca bana kızmıştı. Bir ara beni denemek için çapraz sorguya aldılar. Bir ara kamera kayıtları çıktığını, görüntüde benim attığım gibisinden bir şey söylediler. Ben de onlara ‘Kamera kayıtları çıktıysa benim suçsuz olduğumu görmüşsünüzdür’ dedim. Bunu dedikten sonra direkt ifademi almaya geçtiler. Sorgulama bitmişti. Tabii insan inanmak istemiyor. Sevdiği insanı kollarının arasında ambulansa kanlar içinde vermesi büyük bir acı” ifadelerine yer verdi. BU CANİ KİM DEDİM ?Herkesin olay sonrası görüntüler, tutanakları, dava dosyasını ve delilleri avukatlarından incelemek için alabileceğini sözlerine ekleyen Kaplan, bütün gerçeklerin dosyada yer aldığını söyledi. Kaplan, “Şu anda ev hapsindeyim. Şuan 11. Ağır Ceza Mahkemesi benim dosyamı inceliyor. Tahliyeme itiraz edildi. Ben sevdiğim kızın mezarına gidemeden 10 ay cezaevinde yattım. Bunun 4,5 ayını tek başıma kaldım. Derdimi bir kendime anlattım. Çoğu kişi gerçeği bilmiyor. Herkes gerçeği bilmeden yorum yapıyor. Ben ilk cezaevine girdiğimde televizyonlardaki haberleri görünce ‘Bu kim ya’ diye kendime sordum. Yani öyle bir anlatılıyor ki kendime ‘Bu cani kim’ diye sordum. Yani olayın aslı ile anlatılanlar çok farklı, evirip çevrilirse böyle ekstra bir senaryo yazılamaz. Olaylarla ilgili gerçekleri öğrenmek isteyen herkes lütfen dosyamı tam olarak inceleyip öyle karar versin. Bütün hukukçuları dosyamı bütün detaylarıyla incelemeye davet ediyorum. Dosyamı incelemeden beni yargılamak yanlış olur” diye ekledi. EVLENECEKTİKDuygu’nun ailesine diyecek pek bir lafının olmadığının altını çizen Kaplan, “Çünkü çok acılılar. Ailesinden daha çok onların yanında duran insanlar ailesini kullanıyorlar. Ben ailesini tanıyorum. Ailesi çok iyi insanlar. Annesi ve ablasıyla tanıştım. Annesi 7 aydır beni tanıyordu. Ablası da bir yıldır beni tanıyordu. Tabii onların tepkili olmaları gayet normal, benim onlara diyecek hiçbir lafım yok. Boynum onlara karşı kıldan incedir. Duygu’nun hatırasına zarar gelmemesi için her zaman onların yanındayız. Biz Duygu’yla evlenecektik. Her ilişkinin başında insanlar tökezler. Kimse direkt koşmaya başlamıyor ki. İlk başta emekliyorsun, sonra yürümeye, ardından koşmaya başlıyorsun. Hatta Duygu benim annem ve babamla tanışmıştı. Bize gelip giderdi. Oturup zaman geçiriyorduk. Bizde kek yapıyordu. Birlikte çay içiyorduk. Beni ‘cani’ diye göstermeleri çok kötü geliyor” diye konuştu İNTİHARI YAKIŞTIRAMADIMOlayın kaza olduğuna inanmak istediğini aktaran Kaplan, “Çünkü olaya ben de inanmak istemiyorum. İntiharı Duygu’ya yakıştıramıyorum. Ben her zaman adalete güvendim, adaletinin gerçekleri ortaya çıkaracağına inandım. Son mahkemede 3 kişilik hakim heyeti beni oy çokluğuyla değil, oy birliği ile tahliye ettiler” dedi. AKAN: AİLE UMUTLANDIDuygu Delen'in ailesinin avukatı Ömer Faruk Akan, itiraz sonucu Mehmet Kaplan'ın yeniden tutuklanmasının aileyi umutlandırdığını söyledi. Avukat Ömer Faruk Akan, "10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdikten sonra Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı ve biz bu karara itiraz ettik. Dosya usulü itibariyle 11"nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne geldi. Burada yaklaşık 2 gün ciddi inceleme yapıldıktan sonra mahkeme bizim de itiraz ettiğimiz hususları gerekçe göstererek tutuklama kararı verdi ve tahliye kararını kaldırdı. Bizce yerinde bir karar. Süreç bundan sonra yargılama şeklinde devam edecektir. Bundan sonra Adli Tıp Kurumunun bizim işaret ettiğimiz şekilde ve iddialarımızı doğrular şekilde bir rapor tanzim edeceğini düşünüyoruz. Bununla beraber mahkemenin bir mahkumiyet kararı vereceğini düşünüyoruz" dedi.RAPOR BEKLENİYORAdli Tıp Kurumu raporunun gelmesinin beklendiğini hatırlatan Akan, "Aile bu tutuklama kararına mutlu oldu. Tahliye kararından sonra biraz yıpranmışlardı. Umutsuzluğa da kapılmışlardı ancak böyle bir karar verilince hem annesi hem babası çok sevindiler. Tüm aile fertleri umutlandı, biz de sanığın ceza alacağına bir kez daha inandık. Kısa süre içerisinde iki duruşmaya kadar karar çıkacağını düşünüyoruz" diye konuştu. HABER MERKEZİ * İHA