Türk Tabipleri Birliği Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu yaptığı açıklamada, “Biz asistan hekimler nöbet ertesi dinlenmeden mesaiye devam ettiğimiz gibi bir de gün aşırı nöbetler tutuyor, neredeyse ayın yarısında evimize gidemiyoruz. Maksimum ne kadar çalışacağımız hiç konuşulmazken maksimum ne kadar ücret ödeneceği ise her yerde karşımıza çıkıyor” dedi.Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde toplanan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Türk Tabipleri Birliği Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu şu açıklamayı yaptı: “Bugün maalesef çok acı bir olayın ardından burada toplanmış bulunmaktayız. Ankara Şehir Hastanesinde Kadın Doğum Kliniğinde asistan hekim olarak çalışmakta olan Dr. Rümeysa Şen nöbet ertesi evine gittiği sırada bir trafik kazası sonrası hayatını kaybetti. Rümeysa Şen’in gün aşırı tuttuğu yorucu nöbetlerin ardından geçirdiği kaza görüntüleri bize bunun bir kaza değil göz göre göre çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu gösterdi”ÖLÜME SÜRÜKLENDİLER“Yıllardır “Çalışma şartlarımız bizi öldürüyor” dedik ancak hiçbir düzenleme yapılmadı. Melike Erdem, Ece Ceyda Güdemek, Emre Bakırlı, Mustafa Yalçın ve maalesef Rümeysa Berin Şen ve adını bile duyamadıklarımız hayatlarının baharında, mesleklerine hevesle başladıkları zamanlarda birer birer yaşamlarını yitirdiler. Ölüme sürüklendiler. Soruyoruz. Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor?Bir devlet memuru ayda ortalama 168 saat mesai yaparken bir asistan hekimin mesai süresi 360 saati bulmaktadır. Asistan hekimler çoğu branşlarda 36 saate varan sürelerde çalışıyor. Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor”DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ“”Performans sistemi nedeniyle ücret kesintisi yapılacağı zaman akla ilk gelenler hastanenin iş yükünü sırtlayan asistan hekimler oluyor. İnsanca nöbet sayısı ve nöbet ertesi izin hakkını dillendirdiğimizde hocalarımız ve kıdemli asistan hekimler tarafından “Biz çalıştık, siz de çalışacaksınız.” Yanıtını alıyoruz. Hayır. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Bizi bu şartlarda çalışmaya zorlayanlara soruyoruz. Yanlışa yanlış demeden, yanlışın düzeltilmesi için çaba göstermeden iyi hekimlik yapılabilir mi? Ne zaman bu düzene dur demek için sorumluluk almaya başlayacaksınız? Biz asistan hekimler artık yeter diyoruz. Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim istiyoruz” HALİL ŞARKLI