TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Süt konseyi işlevini yitirmiştir ve kapatılmalıdır Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak uzun süredir gerek kurum gerekse üretici örgütleriyle bir araya gelerek süt sektöründe yaşanan krize yönelik açıklama yaparak yetkilileri tedbir almaya davet ettiklerini ve kamuoyunu bilgilendirdiklerini ifade eden Bayraktar, "Görevi süt üretimini sürdürülebilir kılmak olan ancak kararları ile üretimi sürdürülebilir olmaktan çıkaran ve üreticiyi perişan eden süt konseyi işlevini yitirmiştir ve kapatılmalıdır. Süt fiyatını artık sahada sanayiciler ve üretici örgütleri belirliyor. Buna devam edilmeli, üretimin durmasının önüne geçilmelidir" dedi. Bayraktar, "Başta yem olmak üzere elektrik, mazot, gübre ve işçilik gibi birçok maliyette ciddi artışlar olduğunu, belirlenen fiyatların üreticileri sektörden kopardığını, damızlık hayvanlarını kestirdiklerini, işletmelerin ya küçülmeye ya da bir bir kapanmaya başladığını, ilerleyen zamanlarda süt ve ette krizler yaşanabileceğini, bu gidişin en ağır sonuçlarını tüketicilerin fiyatı yüksek ürünlere ulaşamayarak yaşayacaklarını söyledik. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın etkisinde olan Gıda Komitesi’nin enflasyonu düşürmek amacıyla üretici fiyatlarını baskılamasının enflasyon ithal etmekten başka bir işe yaramayacağını, tabana ve sektörün temsilcilerine kulak verilerek bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini de dile getirdik" dedi. BUNA KİM DUR DİYECEK"Üretimi yok eden ve üreticiyi üretimden uzaklaştıran bu çifte standarttan derhal vazgeçilmelidir" diyen Bayraktar, "Üreticilerimizin günah keçisi yapılması doğru değildir. Üreticide 7 liradan satılan süt, marketlerde 4 kat fazla artarak 30 liralara kadar çıkmaktadır. Buna kim dur diyecektir? Geldiğimiz noktada ne oldu? Tüketici fiyatları mı artmadı? Enflasyon mu düştü? Üretim mi arttı? Üreticilerin ceplerine daha fazla para mı girdi? İşletmelerini mi büyüttüler, teknolojiye mi yatırım yaptılar? Tüketiciler uygun fiyatlarla daha fazla süt ve et ürünleri mi tüketebildi? Hayvancılık mı kalkındı? Aksine üreticilerimiz damızlıklarını kestirip elden çıkarmaya, genç dişi hayvanları (düve) ise damızlığa çekmek yerine besleyip kesime göndermeye başladılar. Ellerinde tuttukları damızlıklara ise çok pahalı olduğu için daha az yem veriyorlar. Hayvanlarını dengeli beslemekten vazgeçtiler. Dengesiz beslemeye bağlı olarak damızlık hayvanlarda besleme hastalıkları ve üremeye yönelik sorunlar arttı. Sonuçta üretim ve verim kayıplarına bağlı olarak süt üretimi azaldı. Sanayiciler ürün alabilmek için birbirleriyle kıran kırana bir mücadeleye girdi" dedi. HABER MERKEZİ