Türkiye’de okul çağında yaklaşık 1,1 milyon Suriyeli çocuk bulunduğunu, bunların yaklaşık 730 bininin okula gittiğini belirten Parlakçı, “Yaklaşık 393 bin çocuk ise eğitim dışında kalmaktadır. Çocukların önemli bir bölümünün “kayıp kuşak” riskiyle karşı karşıya olduğu açıktır. UNICEF ve UNHCR gibi kuruluşlar, Türkiye’nin mülteci çocukların eğitimine dönük çabalarını desteklerken, özellikle Okula Kayıt İçin Destek (OKD) programı gibi girişimlerle sisteme erişimi artırmaya çalışmaktadır. Buna rağmen yüz binlerce çocuk hâlâ eğitim hakkından yoksun kalmakta, bu ise acilen müdahale edilmesi gereken bir kriz alanıdır” diye konuştu.
TARAMALAR YAPILMALI
Okula gidebilen mülteci çocukların da birçok zorlukla başa çıkmak zorunda kaldığını dile getiren Parlakçı şunları söyledi:”Bu çocukların bir kısmı, kayıt dışı işlerde çalışmaya zorlanmakta; çocuk işçiliği ve ekonomik sömürü bu bağlamda artmakta, mülteci çocuklar hem eğitim hem de çocukluk hakkından geri çekilmektedir. Devletin, mülteci çocukların eğitim hakkını güvence altına alması hem uluslararası hukuka hem de demokratik, eşitlikçi bir toplum paradigmasına uygun bir vazgeçilmezliktir. Kayıt dışı kalan çocukların tespit edilmesi ve eğitime kazandırılması gerekiyor: Mobil ekiplerle taramalar yapılmalı, kayıt süreçleri basitleştirilmeli ve teşvik edilmelidir.” Meral KINACILAR ERBEKTE
