Elbette söz çok ucuz değildir. Bazı insanlar sözüne güven olmamakla, bazı insanlar ise sözlerine çok sadık olmaları ile tanınırlar. Şimdi burada gözlerimle şahit olduğum elli yıllık bir olayı anlatmak ihtiyacı duydum.1960 yıllarında Oğuzeli?nin Yakacık köyünde komşumuz bir Duran YAZGAN vardı. Bir gün Oğuzeli?n de bir maliye memuruna para lazım olmuş. Duran Yazgan ile maliye memuru rahmetli babam Halaf Ayaz?a geldiler. Duran Yazgan?ın kefil olması ile babam lazım olan parayı  borç olarak iade etti. Borç ödeme zamanı gelmiş fakat babamın haberi yoktur. Bir kış gecesiydi gece kapımız çalındı. Kapıyı açtık Rahmetli Duran Yazgan. Babam hayırdır inşallah komşu deyince, Duran Yazgan ?Hayırdır komşu, bir çayını veya kahveni içmeye geldim? dedi. Babamla çayları içtikten sonra Duran babamın yüzüne bakıp, ?Dayı bu gün ayın kaçı diye sordu? Babam ?Ocak ayının biri? dedi. Duran, babama şöyle seslendi. ?Bak dayı bey; Daha saat on ikiye çeyrek var. Borç sahibi borcunu getirmeyince ben Nizip?in Orul Köyüne dayımın yanına atla gittim, dayımdan borç para alıp getirdim. Parayı sabahleyin verseydim sözümden yalan çıkacaktım. Bak takvime daha saat 23.45 dir takvim değişmedi, on beş dakika sonra Ocak ayının ikisi olacak dedi. Babam Duran?a, yaho bana para lazım değildi sen kışın soğuk gününde niçin köyden köye atla gidip para aradın dediğinde de, Duran,olur mu dayı ortada verilmiş bir söz var.Peygamber efendimiz sözünde durmayanlar fesat defterine yazılırlar demiştir. Hem de söz çok mu ucuz dedi. Ben de diyorum ki, söz hiç de ucuz değildir ama;  Sözün ucuz olup olmadığını keşke, Şahinbey Belediyesinden Gülden Özdemir ve Ceyda Çelik Hanımefendilerden, bir de Göksu Güzelbey?den sorabilsek ne kadar güzel olur. Şimdi ben burada hiçbir şey demiyorum, onlar kendileri bana verdikleri sözü çok iyi bilirler. Ben burada onların kulaklarını çınlatıyorum. Hepiniz hoşça ve dostça kalınız.