Ailelerin aşırı yeme veya aşırı iştah kaybıyla ortaya çıkan yeme bozukluklarını, 'Nasılsa normalleşmeyle beraber düzelir' diyerek ihmal etmemesi gerektiğini kaydeden Erdine, gelişme çağındaki çocuklardaki beslenme bozukluklarının beyin gelişimini de etkilediğini vurguladı, uzman yardımına başvurulması gerektiğini açıkladıProf. Dr. Erdine, "Covid pandemisi sonrasında çocukluk çağından itibaren iştah artışı ya da aşırı iştah azalmasını çok daha sık görmeye başladık. Anoreksiya nervoza dediğimiz iştahta büyük azalma ile aşırı düzeyde kilo kaybı çok daha sık. Eskiden yüzde 1 dolaylarında ve daha çok üst sosyoekonomik düzeydeki kişilerde görülürken, şimdi daha geniş bir kesimde rastlıyoruz" dedi."DAHA ÇOK BEĞENİ ALMA KAYGISIYLA İŞTAHLARI KESİLDİ"Pandemide 'anoreksiya blumia' olarak adlandırılan aşırı iştah artışıyla anormal kilo alımının da çok arttığına işaret eden Prof. Dr. Erdine, "Bunu normal kilo artışıyla karıştırmamak gerekiyor. Normal kilo artışı yani obezite, bugün aynen Covid-19 pandemisi gibi bütün dünyayı etkileyen bir salgın halinde. Çocukluk çağından itibaren çocukların çok aşırı düzeyde hareketsiz kalmaları, bilgisayar önünde uzun süre vakit geçirmeleri ya da sosyal medya ile sürekli muhatap olmaları bu sorunun en önemli nedenlerinden biri. Ama pandemi döneminde özellikle çocuklarda gelecek kaygısı, ailelerinden bir bireyi kaybetmeleri veya kaybetme korkusu, normal sosyal ortamlarından, okul ortamından uzaklaşıp izole bir hayat sürmeleri çocukları depresyona, anksiyeteye sevk etti. Sürekli olarak sosyal medyadaki paylaşımlar, özçekim dediğimiz selfielere daha fazla yönelmeleri ile çocukların bu dönemde 'acaba kaç tane beğeni aldım, beğenilecek miyim' kaygısı, onlarda aşırı kilo azalmasına ve normal beslenmelerinin bozulmasına yol açtı. Bazı çocuklarda ise asosyal ve hareketsiz yaşamda paketli gıda tüketiminin artması, aşırı yeme ile kendini belli eden yeme bozukluğu, yani anoreksiya blumia daha fazla görülmeye başlandı" diye konuştu. AA