Ben kıt aklımla sanıyordum ki, devlet olarak kötü ekonomimizi düzeltmenin yolu Sosyal Güvenlik açığını kapatmaktan geçiyor. Yani sağlık harcamalarını, ilaç masraflarını kısarsak bu açığı kapatmış oluruz diye düşünüyordum. Bu alanlarda oluşan fuzuli ve israfa varan harcamalar ciddi manada ekonomiye zarar veriyordu.. Tabi işin aslını uzmanının( Ali TEZEL) ağzından duyunca eyvah nelerle kandırmışım kendimi demekten alamadım. Sosyal güvenlik açığının kapatılması demek sabit gelirlinin gelirlerinin bir bir kısılıp masraf kalemlerinin artması demekmiş te ben yanlış bilirmişim. Sosyal güvenlik hizmetleri malumunuz bütçeden dar gelirliye, sabit ücretliye ayrılan payı ifade edermişte biz bilmezmişiz, hani kamu çalışanına verilen zamlar, emekli ve asgari ücretlilere uygulanan katı ücret politikaları hepsi bu sosyal güvenlik açığını kapatmak içinmiş de haberimiz yokmuş. Hükümetin 2014 yılı bütçesi hazır, meclis görüşmeleri yakında başlayacak, gelir ve gider kalemlerini incelediğimizde sabit gelirlileri daha öncekinden kötü tablolar bekliyor. Sosyal güvenlik hizmetleri için ayrılan pay geçmiş yıllara oranla çok düşük. Bunun normalde %16 cvarında olması gerekiyormuş. Açık kapandığında bizim için musluklar kapanıyor demekmiş. Kamuda çalışan Memurlara yapılan seyyanen brüt 175 TL net 120 TL zam dışında ekstra bir iyileştirme yok, emeklilerde 120-150 TL civarında zamlı alacaklar maaşlarını. Bu durum hükümetin beklediğinden daha iyi bir sonuç. O yüzden bunu sağlayan Sendikalarına ne kadar teşekkür etseler az. Eee ne olacak böyle olunca, tabiki bu kesimden kesilen paralar bazılarımızın faiz lobisi diye adlandırdığı kesimlere aktarılacak. Sabit gelirli vergisini, elektrik, su, doğalgaz, telefon, sağlık giderlerine katkıyla cebine gireni göremezken, hergeçen gün büyüyen paraya para demeyenler dahada büyüyüp zenginleşecekler. Ticari kazançları yetmiyormuş gibi.. Teşviklerle ihya edilmeye devam edecekler. KDV, yok ÖTV yok, yap harcamayı gider göster düş vergiden gelir vergiside yok oh babam ne alaa... Orta gelirli takır takır KDV'sini, ÖTV'sini, Gelir Vergisini, İşsizlik Sigortası payını öderken bizden kesilen kaynaklar olduğu gibi onlara aktarılacak. Asgari ücretli, emekli kıvrım kıvrım kıvranırken, işsiz gençlerimiz asgari ücretle çalışıp aç gezmektense çalışmamayı tercih ediyorken, kamu da istihdan azaltılıp diplomalı işsiz sayısı hızla artıyorken, Suriyeden gelen garibanlar boğazı tokluğuna ZENGİNE Hizmet etmeye devam edecek. Derdim kimsenin zenginliği, parası pulu değil ancak keserin hep o tarafa doğru yontmasına razı değilim. Sosyal Devlet gelirlerinin eşit şekilde vatandaşlarına pay eden devlete deniyor hani gelirde eşitlik. Aylık gelirimiz güya 10 bin dolar hani nerede. Gelire göre gider değil gelire göre vergi, madem vergi yükünü orta sınıf dediğimiz sabit gelirli vatandaş çekiyor o vakit zengindende o oranda kessin. 2014 Yılı bütçesi bizler açısından bir fiyaskodan ibarettir. Normalde şuan aldığımız ücretler almamız gerekenin yarısı bile değildir. Sosyal devlet ilkelerini sadece parası olana uygularsanız ileride ciddi sorunlar, sosyal patlamalar sizi bekliyor demektir. (Devam edecek)