PKK, hükümetin Öcalan için doktor göndermemesi ve birçok konuda gerekli adımı atmadığını belirterek 'AKP hükümetini son kez uyarıyoruz' açıklaması yaptı.
Çözüm süreciyle ilgili bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık kontrolü için İmralı'ya heyet götürülmemesi, BDP heyetinin 15 günlük görüşmenin aksatma ve Suriye'deki PYD'ye yaklaşım nedeniyle hükümeti çok sert bir dille eleştirdi.
Fırat Haber Ajansı'nda yer alan KCK açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"ÖCALAN'IN SAĞLIĞI TEHLİKEDE"
"PKK lideri Abdullah Öcalan'ın başlattığı demokratik çözüm ve barış süreci kritik bir aşamaya gelmiştir. Bu konuda tekrardan halkımızı ve kamuoyunu bilgilendirmeyi gerekli görüyoruz. Öcalan'ın halkları eşit-özgür birlikteliğine götürecek süreci başlatmış bir kişilik olarak, sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü konusu hayati derecede önemli bir konudur. İki hafta önce Öcalan'ın sağlığının tehlikeli bir boyuta ulaştığına dair kamuoyuna ve halkımıza dönük bir açıklama yapmış, hükümeti konunun önemini gözeterek somut adımlar atmaya, halkımızı ve dostlarını da duyarlı olmaya çağırmıştık."
"HÜKÜMETİN SAMİMİYETİ SORGULANIYOR"
"Bugüne kadar yüzlerce sivil toplum örgütü, onlarca basın açıklaması ve mitingde Öcalan'ın sağlık sorununa dikkat çekmiş, acil olarak bağımsız bir sağlık heyetinin adaya giderek, Öcalan'ı kapsamlı bir muayeneden geçirme talebinde bulunmuştur. Ancak bugüne kadar konuya ilişkin hükümet tarafından hiç bir açıklama yapılmadığı gibi, heyetlerin çağrısına da olumlu-olumsuz bir yanıt verilmemiştir. Öcalan'ın sağlığına böyle yaklaşan bir hükümetin, çözüm konusunda samimiyeti hareketimiz, halkımız ve demokratik kamuoyu tarafından ciddi anlamda sorgulanır ve kuşku duyulur hale gelmiştir."
"ÇETECİLERLE İLİŞKİNİZİ KESİN"
"Öte yandan AKP hükümeti sürekli bir biçimde Rojava'da (Kuzey Suriye) Kürt halkının elde ettiği özgürlük imkanlarını tasfiye etmek için Cebhet- Ül Nüsra başta olmak üzere bir çok çeteci, katil grupları desteklemeye, Kürt bölgesinde barış ve istikrar ortamını bozmaya çalışmaktadır. Bununla da, halkımızın kazanımlarını tasfiye etmenin çabası içinde bulunduğu çok açıktır. Rojava'daki halkımızın kazanımlarına tahammül gösteremeyen bir hükümetin, halkımızın halk olmaktan kaynaklı haklarını tanıması kaygıyla tartışılır bir durum arz etmektedir. AKP'yi Rojava Kürtlerinin ulusal demokratik haklarına gösterdiği bu düşmanca yaklaşımı hızla terk ederek, El Kaideci gruplarla ilişkisini kesmeye ve çeteci gruplardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz..
"KEYFİ BİR TUTUM İZLENİYOR"
Çözüm sürecinin bir gereği olarak Öcalan ile daha fazla görüşme imkanının yaratılması, sadece BDP heyetinin değil, farklı heyetlerin de görüşmesi gerekirken, gelinen aşamada 15 günde bir yapılması gereken BDP heyet görüşmelerinin dahi zamanında yapılmaması, gönderdiğimiz mektubun Öcalan'a henüz ulaştırılmaması süreci yeniden tartışmayı gündemimize koymaktadır. Sürecin ikinci aşamasının 1 Hazirandan itibaren geçerli olduğu bilinmesine rağmen hala bu konuda somut tek bir adım atılmış değildir. Bu konuda AKP kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmediği gibi, Öcalan'la yapılan olağan görüşmeleri de son derece keyfi bir tutumla erteleyebilmektedir. Bunun kabul edilmeyeceği ise çok açıktır.
"AKP SÜRECİ SABOTE EDİYOR"
Öte yandan, bölgede yoğun karakol ve baraj yapımıyla birlikte, koruculaştırma politikası, hava keşif çalışmaları tüm hızıyla sürmektedir. Öcalan'ın sağlık kontrolü için hala bir heyetin adaya gitmemiş olması, BDP heyet görüşmelerinin belirlenen 15 günlük sürede yapılmıyor olması, Rojava devrimini boğma ve tasfiye hesapları yan yana getirildiğinde, AKP hükümetinin süreci sabote etme çabası içinde olduğu çok açıktır. Durum buyken Başbakan, sözcüleri ve basın, süreci sabote etmeye doğru götüren tutumlarını görmezden gelerek, tersinden hareketimizi suçlamaya devam etmektedirler.
"SON KEZ UYARIYORUZ"
Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz. Tüm halkımız ve kamuoyu tarafından belirttiğimiz konularda en kısa zamanda somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz.
PKK, hükümetin Öcalan için doktor göndermemesi ve birçok konuda gerekli adımı atmadığını belirterek 'AKP hükümetini son kez uyarıyoruz' açıklaması yaptı.Çözüm süreciyle ilgili bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık kontrolü için İmralı'ya heyet götürülmemesi, BDP heyetinin 15 günlük görüşmenin aksatma ve Suriye'deki PYD'ye yaklaşım nedeniyle hükümeti çok sert bir dille eleştirdi.Fırat Haber Ajansı'nda yer alan KCK açıklamasında şu ifadelere yer verildi:"ÖCALAN'IN SAĞLIĞI TEHLİKEDE""PKK lideri Abdullah Öcalan'ın başlattığı demokratik çözüm ve barış süreci kritik bir aşamaya gelmiştir. Bu konuda tekrardan halkımızı ve kamuoyunu bilgilendirmeyi gerekli görüyoruz. Öcalan'ın halkları eşit-özgür birlikteliğine götürecek süreci başlatmış bir kişilik olarak, sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü konusu hayati derecede önemli bir konudur. İki hafta önce Öcalan'ın sağlığının tehlikeli bir boyuta ulaştığına dair kamuoyuna ve halkımıza dönük bir açıklama yapmış, hükümeti konunun önemini gözeterek somut adımlar atmaya, halkımızı ve dostlarını da duyarlı olmaya çağırmıştık.""HÜKÜMETİN SAMİMİYETİ SORGULANIYOR""Bugüne kadar yüzlerce sivil toplum örgütü, onlarca basın açıklaması ve mitingde Öcalan'ın sağlık sorununa dikkat çekmiş, acil olarak bağımsız bir sağlık heyetinin adaya giderek, Öcalan'ı kapsamlı bir muayeneden geçirme talebinde bulunmuştur. Ancak bugüne kadar konuya ilişkin hükümet tarafından hiç bir açıklama yapılmadığı gibi, heyetlerin çağrısına da olumlu-olumsuz bir yanıt verilmemiştir. Öcalan'ın sağlığına böyle yaklaşan bir hükümetin, çözüm konusunda samimiyeti hareketimiz, halkımız ve demokratik kamuoyu tarafından ciddi anlamda sorgulanır ve kuşku duyulur hale gelmiştir.""ÇETECİLERLE İLİŞKİNİZİ KESİN""Öte yandan AKP hükümeti sürekli bir biçimde Rojava'da (Kuzey Suriye) Kürt halkının elde ettiği özgürlük imkanlarını tasfiye etmek için Cebhet- Ül Nüsra başta olmak üzere bir çok çeteci, katil grupları desteklemeye, Kürt bölgesinde barış ve istikrar ortamını bozmaya çalışmaktadır. Bununla da, halkımızın kazanımlarını tasfiye etmenin çabası içinde bulunduğu çok açıktır. Rojava'daki halkımızın kazanımlarına tahammül gösteremeyen bir hükümetin, halkımızın halk olmaktan kaynaklı haklarını tanıması kaygıyla tartışılır bir durum arz etmektedir. AKP'yi Rojava Kürtlerinin ulusal demokratik haklarına gösterdiği bu düşmanca yaklaşımı hızla terk ederek, El Kaideci gruplarla ilişkisini kesmeye ve çeteci gruplardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz."KEYFİ BİR TUTUM İZLENİYOR"Çözüm sürecinin bir gereği olarak Öcalan ile daha fazla görüşme imkanının yaratılması, sadece BDP heyetinin değil, farklı heyetlerin de görüşmesi gerekirken, gelinen aşamada 15 günde bir yapılması gereken BDP heyet görüşmelerinin dahi zamanında yapılmaması, gönderdiğimiz mektubun Öcalan'a henüz ulaştırılmaması süreci yeniden tartışmayı gündemimize koymaktadır. Sürecin ikinci aşamasının 1 Hazirandan itibaren geçerli olduğu bilinmesine rağmen hala bu konuda somut tek bir adım atılmış değildir. Bu konuda AKP kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmediği gibi, Öcalan'la yapılan olağan görüşmeleri de son derece keyfi bir tutumla erteleyebilmektedir. Bunun kabul edilmeyeceği ise çok açıktır."AKP SÜRECİ SABOTE EDİYOR"Öte yandan, bölgede yoğun karakol ve baraj yapımıyla birlikte, koruculaştırma politikası, hava keşif çalışmaları tüm hızıyla sürmektedir. Öcalan'ın sağlık kontrolü için hala bir heyetin adaya gitmemiş olması, BDP heyet görüşmelerinin belirlenen 15 günlük sürede yapılmıyor olması, Rojava devrimini boğma ve tasfiye hesapları yan yana getirildiğinde, AKP hükümetinin süreci sabote etme çabası içinde olduğu çok açıktır. Durum buyken Başbakan, sözcüleri ve basın, süreci sabote etmeye doğru götüren tutumlarını görmezden gelerek, tersinden hareketimizi suçlamaya devam etmektedirler."SON KEZ UYARIYORUZ"Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz. Tüm halkımız ve kamuoyu tarafından belirttiğimiz konularda en kısa zamanda somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz.