Gaziantep’te uzun süreden beri ilk kez Sivil Toplum Kuruluşları tepkisel amaçlı yürüyüş düzenledi ve kentimizin güvenliği açısından kent yöneticilerine önemli mesajlar verdi. Adliye dışında 5 kişinin katledilmesi sonrası kentimizde yaşanan bazı saldırı ve cinayet olaylarını da hatırlatan ve dikkat çeken kuruluşlar, saldırının olduğu bölgeye siyah çelenk bıraktı.
ÖNCE YÜRÜDÜLER
Gaziantep Meslek Odaları Birliği ve Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği İl Koordinasyon Kurulu tarafından 14 Mart tarihinde Gaziantep adliyesi önünde Dedekurt ailesinin katledilmesi olayını kınama amaçlı bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılan vatandaşlar Dedekurt ailesinin saldırıya uğradığı noktaya karanfiller bıraktı ve olayın gerçekleştiği noktaya odalar tarafından çelenk konuldu. Yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları de ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar. TMMOB ve GAMOB’a bağlı odalar adına açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Halil Uğur, Gaziantep’te son yıllarda güvenlik zafiyetinin ortaya çıktığını kaydetti. Uğur, yaşanan bu olayların, şehrin diğer yerlerinde de suç işleme cesaretini artıracağını öngördü.
HASSASİYET GÖSTERİLMELİ
Halil Uğur Gaziantep’te geçtiğimiz yıldan bu yana yaşanan, Dr. Ersin Arslan cinayeti, Şehitkâmil Polis Merkezi önündeki patlama ve son olarak adliye önünde Dedekurt ailesine yönelik kalaşnikoflu saldırıyı hatırlatarak tüm bu olayların istihbaratlarının yapılmamasının kabul edilir gibi olmadığını belirtti. Bu olaylarda dikkat çeken başka bir hususun, olayın gerçekleştiği noktada emniyet mensuplarının bulunduğu halde olaya müdahale etmekten kaçınmaları olduğunu söyleyen Halil Uğur, “Adliye, cezaevi, karakol ya da Devlet Hastanesi gibi farklı kalabalıklara sahip kamu alanlarına, ya da her an sıcak olayların yaşanabileceği bölgelere ayrı bir hassasiyet gösterilmeli” dedi.
NİYE KİMSE KATILMADI ?
Halil Uğur ayrıca, katledilen Dedekurt ailesin cenaze törenine de Şehitkamil İlçe Kütüphanesi Müdürü Veysi Alparslan’ın cenazesi için gelen Vali Yardımcısı ve Şehitkamil Kaymakamı dışında Mülki, İdari ve Siyasi Yetkililerin katılmayışının üzüntü verici olduğunu dile getirdi. Yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları de ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar.
DR. ERSİN ARSLAN CİNAYET, PATLAMA, ADLİYE SALDIRISI…
Yürüyüşü gerçekleştirme amaçlarının Atilla Dedekurt ve ailesinin katledilmesini kınamak, esas itibariyle de Gaziantep’te son yıllarda ortaya çıkan güvenlik zafiyetine vurgu yapmak olduğunu dile getiren Halil Uğur, Gaziantep’te son zamanlarda yaşanan bazı olayların güvenlik zafiyetini gözler önüne serdiğini kaydederek, “Bilindiği üzere, araç kullanırken emniyet kemeri takılmayışının ya da araçta telefon ile konuşulmasının tespiti bile güvenlik kameraları ile çok kısa sürede yapılıp, muhatabı bulunup ceza yazılabilirken ki yapılan uygulama doğrudur, trafik canavarları ile daha da etkin mücadeleye devam edilmelidir. Ancak; aşağıdaki vahim olayların istihbaratının yapılamayışı kabul edilebilir değildir. Geçtiğimiz yıl Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesi, Şehitkâmil Polis Merkezi önündeki patlama ve en son Adliye’de yaşanan bu olay zincirdeki güvenlik açıklarını ortaya çıkarıyor. Ek olarak, konu ile ilgili istihbarat zafiyeti ve mesleki cesaret eksikliğinin olduğu söylenebilir.” ifadelerinde bulundu.
ÜÇ OLAY DA GÜVENLİK AÇIĞINDAN DOĞDU
Yaşanan olayların güvenlik açığından doğduğunu dile getiren Uğur, “Şehitkâmil Polis Merkezi’ne çekici ile getirilen, sözde arızalı aracın, tamirhaneye değil de ana caddeye bırakılış sebebinin sorgulanmayışı ki sivil bir araçla kısa süreli dahi karakol önünde duraklama yapmanın mümkün olmadığı bilinir, Adliye’de yaşanan olay ve benzer mafya hesaplaşması diye ifade edilen olaylar güvenlik açığından doğmaktadır. Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü yaklaşmış ve sağlıkta şiddet konusunda araştırma yapan meclis komisyonundan hala bir ses çıkmamıştır.” şeklinde konuştu.
EMNİYET GÜÇLERİ MÜDAHALE ETMEDİ
Yaşanan bu olaylarda olay mahallinde ya da yakınında bulunan emniyet güçlerinin olaya müdahale etmekten kaçınmalarının da dikkat çektiğini ifade eden Uğur, “Olay bittikten sonra ortaya çıkmayı tercih etmektedirler. Adliye’de yaşanan katliamın tam ortasında görevli polisler bulunmasına rağmen, katil zanlısının aracından 20-30 metre kadar uzaklaşıp, yaylım ateşi açabilmesi, şarjörünü yenilemek üzere aracına yeniden dönebilmesi ve ikinci kez yaylım ateşini açma imkanına sahip olabilmesi ve olayın aynı zamanda ceza evi yakınında gerçekleşmiş olması düşündürücüdür. Görevliler ise zanlının aracına binip uzaklaşmasının ardından havaya ateş ederek güvenliği sağlama çabasına girmişlerdir. Bu davranış biçimi, yaşanan tüm bu korkunç olaylarda ortak paydadır. Kamu düzenini korumakla görevli kişilerin, bu davranışı sergilemeleri, bu kişilerin arkasındaki Siyasi Otoritenin de kendini sorgulaması gerektiğini ortaya koymaktadır.” diye konuştu.
KAMU ALANLARI GÜVENLİK KONTROLÜNDE TUTULMALI
Adliye, cezaevi, karakol ya da Devlet Hastanesi gibi farklı kalabalıklara sahip kamu alanlarına, ya da her an sıcak olayların yaşanabileceği bölgelere ayrı bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirten Uğur, “Sadece Adliye girişinde değil, husumetlerin yaşanabileceği Otoparklar ve Adliye’nin yakın çevresinde mobese kameraları konularak güvenlik kontrolü altında tutulmalıdır. Yaşanan bu olaylar, şehrin diğer yerlerinde de suç işleme cesaretini artıracaktır. Özellikli Adliyeler ve Emniyet (Çete, Kan davası vb.duruşma) günlerinde iş birliği yaparak ve önceden koordinasyon sağlamalı ve ek emniyet tedbirleri alınmalıdır. Asayiş şikayetlerinde şikayet edenin edilenle aynı muameleye tabi tutulması birçok vatandaşı haklı şikayetlerinden vazgeçmeye yönlendiriyor ve suç işleyen kişiler ceza görmedikleri için eylemlerini tekrarlama eğilimi ve cesareti gösterebiliyor.” dedi.
YETKİLİLER CENAZEYE NEDEN KATILMADI?
Adliye önünde katledilen Dedekurt ailesinin cenaze törenine Şehitkamil İlçe Kütüphanesi Müdürü Veysi Alparslan’ın cenazesi için gelen Vali Yardımcısı ve Şehitkamil Kaymakamı dışında Mülki, İdari ve Siyasi Yetkililerin katılmayışının hem acılı aile ve camia için üzüntü verici olduğunu da vurgulayan Uğur konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kamuoyuna güçlü bir mesaj verme fırsatı kaçırılmıştır. Gerek örgütlü gerekse bireysel terör sebebiyle hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor böyle acıların tekrar yaşanmamasını temenni ediyoruz. Kamu güvenliğini sağlamakla görevli yetkilileri ve Siyasi Otoriteyi yukarıda açıklanan konularda duyarlı, cesaretli ve ferasetli olmaya çağırıyoruz. Gaziantep’in daha yaşanılır hale gelmesi konusunda Meslek Odaları olarak gerekli tüm girişimleri yapacağımızı saygı ile duyururuz.”
KİMLER KATILDI?
Gaziantep Barosu, Gaziantep Diş Hekimleri Odası, Gaziantep Eczacı Odası, Gaziantep Kilis Tabip Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Çevre Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Harita Kadastro Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Maden Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi, Şehir Plancıları Odası Gaziantep Temsilciliği, Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Kimya Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Peysaj Mimarları Odası Gaziantep Temsilciliği, Tekstil Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği. Bunların dışında CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, CHP Şahinbey İlçe Başkanı İbrahim Halil Özdemir de adliye önündeki basın açıklamasında hazır bulundu. Ayrıca yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları da ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar.
Gaziantep’te uzun süreden beri ilk kez Sivil Toplum Kuruluşları tepkisel amaçlı yürüyüş düzenledi ve kentimizin güvenliği açısından kent yöneticilerine önemli mesajlar verdi. Adliye dışında 5 kişinin katledilmesi sonrası kentimizde yaşanan bazı saldırı ve cinayet olaylarını da hatırlatan ve dikkat çeken kuruluşlar, saldırının olduğu bölgeye siyah çelenk bıraktı.
ÖNCE YÜRÜDÜLERGaziantep Meslek Odaları Birliği ve Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği İl Koordinasyon Kurulu tarafından 14 Mart tarihinde Gaziantep adliyesi önünde Dedekurt ailesinin katledilmesi olayını kınama amaçlı bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılan vatandaşlar Dedekurt ailesinin saldırıya uğradığı noktaya karanfiller bıraktı ve olayın gerçekleştiği noktaya odalar tarafından çelenk konuldu. Yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları de ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar. TMMOB ve GAMOB’a bağlı odalar adına açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Halil Uğur, Gaziantep’te son yıllarda güvenlik zafiyetinin ortaya çıktığını kaydetti. Uğur, yaşanan bu olayların, şehrin diğer yerlerinde de suç işleme cesaretini artıracağını öngördü.HASSASİYET GÖSTERİLMELİHalil Uğur Gaziantep’te geçtiğimiz yıldan bu yana yaşanan, Dr. Ersin Arslan cinayeti, Şehitkâmil Polis Merkezi önündeki patlama ve son olarak adliye önünde Dedekurt ailesine yönelik kalaşnikoflu saldırıyı hatırlatarak tüm bu olayların istihbaratlarının yapılmamasının kabul edilir gibi olmadığını belirtti. Bu olaylarda dikkat çeken başka bir hususun, olayın gerçekleştiği noktada emniyet mensuplarının bulunduğu halde olaya müdahale etmekten kaçınmaları olduğunu söyleyen Halil Uğur, “Adliye, cezaevi, karakol ya da Devlet Hastanesi gibi farklı kalabalıklara sahip kamu alanlarına, ya da her an sıcak olayların yaşanabileceği bölgelere ayrı bir hassasiyet gösterilmeli” dedi.NİYE KİMSE KATILMADI ?Halil Uğur ayrıca, katledilen Dedekurt ailesin cenaze törenine de Şehitkamil İlçe Kütüphanesi Müdürü Veysi Alparslan’ın cenazesi için gelen Vali Yardımcısı ve Şehitkamil Kaymakamı dışında Mülki, İdari ve Siyasi Yetkililerin katılmayışının üzüntü verici olduğunu dile getirdi. Yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları de ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar.DR. ERSİN ARSLAN CİNAYET, PATLAMA, ADLİYE SALDIRISI…Yürüyüşü gerçekleştirme amaçlarının Atilla Dedekurt ve ailesinin katledilmesini kınamak, esas itibariyle de Gaziantep’te son yıllarda ortaya çıkan güvenlik zafiyetine vurgu yapmak olduğunu dile getiren Halil Uğur, Gaziantep’te son zamanlarda yaşanan bazı olayların güvenlik zafiyetini gözler önüne serdiğini kaydederek, “Bilindiği üzere, araç kullanırken emniyet kemeri takılmayışının ya da araçta telefon ile konuşulmasının tespiti bile güvenlik kameraları ile çok kısa sürede yapılıp, muhatabı bulunup ceza yazılabilirken ki yapılan uygulama doğrudur, trafik canavarları ile daha da etkin mücadeleye devam edilmelidir. Ancak; aşağıdaki vahim olayların istihbaratının yapılamayışı kabul edilebilir değildir. Geçtiğimiz yıl Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesi, Şehitkâmil Polis Merkezi önündeki patlama ve en son Adliye’de yaşanan bu olay zincirdeki güvenlik açıklarını ortaya çıkarıyor. Ek olarak, konu ile ilgili istihbarat zafiyeti ve mesleki cesaret eksikliğinin olduğu söylenebilir.” ifadelerinde bulundu.ÜÇ OLAY DA GÜVENLİK AÇIĞINDAN DOĞDUYaşanan olayların güvenlik açığından doğduğunu dile getiren Uğur, “Şehitkâmil Polis Merkezi’ne çekici ile getirilen, sözde arızalı aracın, tamirhaneye değil de ana caddeye bırakılış sebebinin sorgulanmayışı ki sivil bir araçla kısa süreli dahi karakol önünde duraklama yapmanın mümkün olmadığı bilinir, Adliye’de yaşanan olay ve benzer mafya hesaplaşması diye ifade edilen olaylar güvenlik açığından doğmaktadır. Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü yaklaşmış ve sağlıkta şiddet konusunda araştırma yapan meclis komisyonundan hala bir ses çıkmamıştır.” şeklinde konuştu.EMNİYET GÜÇLERİ MÜDAHALE ETMEDİYaşanan bu olaylarda olay mahallinde ya da yakınında bulunan emniyet güçlerinin olaya müdahale etmekten kaçınmalarının da dikkat çektiğini ifade eden Uğur, “Olay bittikten sonra ortaya çıkmayı tercih etmektedirler. Adliye’de yaşanan katliamın tam ortasında görevli polisler bulunmasına rağmen, katil zanlısının aracından 20-30 metre kadar uzaklaşıp, yaylım ateşi açabilmesi, şarjörünü yenilemek üzere aracına yeniden dönebilmesi ve ikinci kez yaylım ateşini açma imkanına sahip olabilmesi ve olayın aynı zamanda ceza evi yakınında gerçekleşmiş olması düşündürücüdür. Görevliler ise zanlının aracına binip uzaklaşmasının ardından havaya ateş ederek güvenliği sağlama çabasına girmişlerdir. Bu davranış biçimi, yaşanan tüm bu korkunç olaylarda ortak paydadır. Kamu düzenini korumakla görevli kişilerin, bu davranışı sergilemeleri, bu kişilerin arkasındaki Siyasi Otoritenin de kendini sorgulaması gerektiğini ortaya koymaktadır.” diye konuştu.KAMU ALANLARI GÜVENLİK KONTROLÜNDE TUTULMALIAdliye, cezaevi, karakol ya da Devlet Hastanesi gibi farklı kalabalıklara sahip kamu alanlarına, ya da her an sıcak olayların yaşanabileceği bölgelere ayrı bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirten Uğur, “Sadece Adliye girişinde değil, husumetlerin yaşanabileceği Otoparklar ve Adliye’nin yakın çevresinde mobese kameraları konularak güvenlik kontrolü altında tutulmalıdır. Yaşanan bu olaylar, şehrin diğer yerlerinde de suç işleme cesaretini artıracaktır. Özellikli Adliyeler ve Emniyet (Çete, Kan davası vb.duruşma) günlerinde iş birliği yaparak ve önceden koordinasyon sağlamalı ve ek emniyet tedbirleri alınmalıdır. Asayiş şikayetlerinde şikayet edenin edilenle aynı muameleye tabi tutulması birçok vatandaşı haklı şikayetlerinden vazgeçmeye yönlendiriyor ve suç işleyen kişiler ceza görmedikleri için eylemlerini tekrarlama eğilimi ve cesareti gösterebiliyor.” dedi.YETKİLİLER CENAZEYE NEDEN KATILMADI?Adliye önünde katledilen Dedekurt ailesinin cenaze törenine Şehitkamil İlçe Kütüphanesi Müdürü Veysi Alparslan’ın cenazesi için gelen Vali Yardımcısı ve Şehitkamil Kaymakamı dışında Mülki, İdari ve Siyasi Yetkililerin katılmayışının hem acılı aile ve camia için üzüntü verici olduğunu da vurgulayan Uğur konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kamuoyuna güçlü bir mesaj verme fırsatı kaçırılmıştır. Gerek örgütlü gerekse bireysel terör sebebiyle hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor böyle acıların tekrar yaşanmamasını temenni ediyoruz. Kamu güvenliğini sağlamakla görevli yetkilileri ve Siyasi Otoriteyi yukarıda açıklanan konularda duyarlı, cesaretli ve ferasetli olmaya çağırıyoruz. Gaziantep’in daha yaşanılır hale gelmesi konusunda Meslek Odaları olarak gerekli tüm girişimleri yapacağımızı saygı ile duyururuz.”KİMLER KATILDI?Gaziantep Barosu, Gaziantep Diş Hekimleri Odası, Gaziantep Eczacı Odası, Gaziantep Kilis Tabip Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Çevre Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Harita Kadastro Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Maden Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi, Şehir Plancıları Odası Gaziantep Temsilciliği, Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Kimya Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği, Peysaj Mimarları Odası Gaziantep Temsilciliği, Tekstil Mühendisleri Odası Gaziantep Temsilciliği. Bunların dışında CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, CHP Şahinbey İlçe Başkanı İbrahim Halil Özdemir de adliye önündeki basın açıklamasında hazır bulundu. Ayrıca yürüyüşe ve basın açıklamasına Dedekurt ailesinin yakınları da ellerinde Atilla Dedekurt ve Esra Dedekurt’un resimleriyle katıldılar.