Dün akşam huşu içerisinde Miraç Kandili'ni eda ettik, içimizdeki tüm olumsuzlukları bir kenara bırakıp Allah'ın huzuruna durduk, birlik beraberlik dirliğimiz için dualar ettik. Allah devletimize milletimize zeval vermesin dendiğinde en kalbi duygularla amin diye inlettik camileri. Son günlerde ülkemizde yaşananları film şeridi gibi gözümüz önünden geçirdik tek tek, etrafımızdaki örneklerine bakıp ürperdik. Bazı kötülüklerden tecrübe edinmek için illa yaşamamız gerekmiyor. Örnekleri yeter. Olumsuzluklara dur demek için, akli selim için duyarlılıkları artırmak lazım, bunun için taraflı tarafsız herkes başını iki eli arasına alsın ve düşünsün, olup bitenlerden ne kazandık ne kaybettik. Bunu yaparken hissi davrandığımız taktirde bir sonuca varamayız karşımızdakilerin yerine düşünelim, empati yapalım biraz, şu sıralar buna çok ihtiyacımız var. Bizler Mirac'a çıkmış Allah'la konuşmuş, kendisine Yaradan tarafından verilen tüm vasıfları kusursuzca yerine yetirmiş güvenilir, dürüst, bilgili, kul hakkı her şeyin üzerinde gören, gözeten hayatı boyunca günah işlememiş hoş görü abidesi Kendine taş atanlara bile hayır duasında bulunan bir Peygamberin ümmetleriyiz. O "Kendisine karşı özür dilemesi gereken biri olsa bile ona özür diletmez, affeder ve varsa bir ihtiyacı onu da giderirdi" Bizler onun ümmeti olarak bu vasıfları taşıma gayretinde olmalı, peygamberimiz örnek almalıyız. Bizler peygamber değiliz, insan olmanın vasıflarını taşıyoruz hata yapabilir, günah işleyip, yanlış hareketlerde bulunabiliriz İster amir ister memur, ister dahi ister cahil olalım biz insanız, başbakan, cumhurbaşkanı, komutan, vali, vekil olduğumamız bizleri bu vasıflarımızdan mahrum etmez sorumluluğumuzu artırır, o makamlardayken de hissi davranıp yanlış kararlarda alabiliriz. Eğer yönetici pozisyonunda isek daha dikkatli daha adil daha samimi olmak mecburiyetimiz var, seçimle demokrasi ile iş başına gelmişsek bizi destekleyeninde desteklemeyeninde, sevenin sevmeyeninde hakkını hukukunu korumak durumundayız. Hatta bizi desteklemeyen bize oy vermeyenleri kazanmak, adalet temin etmek adına hakkını hukukunu daha fazla korumak kollamak durumundayız.Kim olursak olalım bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkasına yapmamalıyız. Toplumda bizi sevenler olduğu kadar sevmeyenlerin bulunması gayet normal, sorun herkes bizi seviyor yada tamamen nefret ediyorsa başlar. Herkeste bizi sevmek zorunda değil bizim herkesi sevmek durumunda olmadığımız gibi. Bizi yönetenler ve onları destekleyenler güçlü olan haklıdır mantığından kurtulmalı, hiçbir hak yüzde yüz birine ait değildir., kendilerine karşı gelmeyi, kendilerini sevmemeyi İslam' ı sevmemek onun karşıtlığı olarak algılamak, karşıt görüşleri kafir kefere dinsiz inançsız göstererek onlara yukarıdan bakmaktan vazgeçmelidir. Kendilerini yönetenleri yada yöntemlerini beğenmeyenler yapılan her çalışmayı kendilerine kasıtla yapılıyormuş gibi algılamamalı, karşıt pozisyonda oldukları insanların inanç ve değerlerini küçümseme gibi bir yanılgıya düşmemeli, yöneticileri eleştirirken halkın devletin malına zarar verme hevesinden vazgeçmelidir. Kendilerine saygı gösterilmediği, düşünülmediğini düşünenler başkaları için aynı yanlışı yapmamalıdır. Son zamanlarda ülkemizde yaşananları devlet millet hükümet ve tarafları olarak iyi analiz etmeliyiz, felaket geliyorum demiyor bu işin çığırından çıkması kimlerin işine geliyor, bu işin sonunda kim zarar görüyor kararvermeli ona göre davranmalıyız.