Daha geniş tabanlı ekonomik büyüme için kritik KOBİ Siber desteğiYerel ekonomilerin bel kemiği olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ'ler) ne yazık ki büyük risk altındalar. KOBİ'ler ticaret ve lojistik, ortak ağlar ve dijital ekosistemler için önemli bir unsur olarak görülüyor ancak giderek siber saldırıların hedefi hâline geliyorlar. Araştırmalar, siber saldırıların yüzde 43'ünün küçük işletmelere karşı yapıldığını gösteriyor, bu oran birkaç yıl önce yüzde 18 seviyesindeydi. Son yayımlanan WEF raporları, araştırma katılımcılarının yüzde 88'inin ekosistemlerinde yer alan KOBİ'lerin siber dayanıklılıklarından endişe duyduğunu gösteriyor.Özellikle daha dayanıklı ve dengeli toplumlar kurmak istediğimiz için bu tür işletmeleri desteklemek ve korumak için çalışmalar yürütüyoruz. KOBİ'ler, diğer işletmelerin aksine, genellikle daha fazla devlet desteğine ihtiyaç duyuyorlar. KOBİ'leri gerçek anlamda gelişen bir toplumun ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden hükûmetler, daha büyük bir ekonomik ilerleme kaydedecekler. Bu küçük işletmelerin kendilerini sürekli artan siber güvenlik tehditlerine karşı korumalarına yardımcı olmak, önümüzdeki aylarda ve yıllarda kamu sektörü toparlanma stratejistleri için bir öncelik olmalı."İşletmeler, müşteri sadakatini kaybetme korkusuyla siber güvenlik bilgilerini paylaşmayı reddediyor"Proaktif ve reaktif dijital dayanıklılık stratejilerinin birbirine yakınlaştırılması kuruluşlar, işletmeler ve endüstriler için artık bir zorunluluk ve siber güvenlik savunması artık tek başına yeterli değil. Kuruluşların, dijital dönüşüm planlama ve faaliyetlerinin her alanına dayanıklılığı entegre etmesi gerekiyor.Araştırmalar, dijital ekosistem genelinde bilgi paylaşımına ve iş birliğine izin veren net ve etkili düzenlemelere ihtiyaç olduğunu gösteriyor. WEF tarafından bu yılın başlarında yayımlanan Küresel Siber Güvenlik Görünümü raporuna göre katılımcılarının yüzde 90'ından fazlası, haricî bilgi paylaşım gruplarından ve/veya ortaklardan eylemsel içgörüler aldığını bildiriyor. İş birliğinin önemi ve değeri son derece açık ancak birçok işletme, müşteri sadakatini kaybetme veya zaafa yol açacağı korkusuyla siber güvenlik bilgilerini paylaşmayı reddediyor. Bu da demek oluyor ki ilerleme; paylaşım, güven ve ortak sorumluluk kültürünü içinde barındıran iş birlikçi bir yaklaşımı teşvik eden bir zihniyet değişimi gerektirecek.Kamu Sektöründen Özel Sektöre GüçlendirmeKamu sektörü altyapılarının, bir siber saldırıyı belirlemeye, tespit etmeye, yanıt vermeye, bu saldırıdan korumaya ve kurtarmaya, tam kapasite işlerliğe hızlı bir şekilde geri dönmeye yardımcı olmak üzere işletmelerin dayanıklılıklarını güçlendirmesi artık her zamankinden daha önemli. İşletmelerin, güçlü siber savunma uygulamaları mevcut olsa bile yaşanacak siber felaketlerden ve bunların veri, mahremiyet ve güven üzerindeki olumsuz etkilerinden kaçınmaları imkânsız. Bu nedenle temel hedef, hizmetlerde yaşanacak önemli kesintileri/aksamaları öngörebilen ve hızlı kurtarma sağlayan bir siber dayanıklılık stratejisi geliştirmek olmalı. Gerçek sınav, kuruluşların "her zamanki işlere" ne kadar hızlı ve sorunsuz bir şekilde dönebilecekleri olmalı. Bu tür bir dayanıklılığın temel bileşenlerinden biri de iş gücü için kapsamlı siber güvenlik eğitimleri oluşturmak ve uygulamak. Bu, çalışanları yalnızca güvenlik risklerini ve tuzakları belirlemeye hazırlamakla kalmaz, aynı zamanda farkındalığı artırır ve tüm kuruluş genelinde ekip çalışması ve iş birliği ihtiyacını güçlendirir.