Bir tarafta güce tapınanlar. Güçten güç devşirenler. Gücü ranta çevirenler. Her devrin adamları. Yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya çekenler. Gücün yanında saf tutanlar ve her dönem kazanacak ata oynayanlar.Diğer tarafta gerçeğin izini sürenler. Nimete değil, külfete talip olanlar. Zalimin yanında değil, mazlumun yanında saf tutanlar. Bu nedenle her halükarda kaybedenler. Kazananlar kulübünde olmayı hiç düşünmeyenler.Velhasıl kelam güçlünün ve haksızın safında değil, güçsüzün fakat mazlumun yanında olanlar. Onların deyimiyle boşa kürek çekenler. Yani sırılsıklam enayiler ve ahmaklar.15 Temmuz’da başlayan anti-gülenist kasırga toplumun her katında yankı bulurken. ‘’ Ben onlardan değilim. ‘’ furyası Fethullah Gülen’i ve onun ekibinden olanları lain ilan edecek ve de lanetleyecek bir karşı sürece dönüştü.Din elbisesi giydirilmiş bu kabil yapıların aslında en sağlam mafya teşekküllerinden biri olduğunu söylemekten dilimizde tüy bitmişti.İşin kötü yanı bu gerçeği topluma inandıramıyorduk. Kendi yarattığınız yalancı bir peygamberin etrafında tavaf ediyordunuz. Mekke-i Mükerremeyi kıble olmaktan çıkartıp yönünü Pensilvanya’ya dönenler. Para, güç ve ihtişam müsellesinin giderek sarhoş ettiği bir kitleselliğe bürünüyordu.‘’Yahu bu adam neoconların yeni dünya düzenini kurmak için yemlediği bir kapı kuludur’’dediğimizde ‘’ tövbe tövbe ‘’ sözleriyle karşılaşıyordunuz.O zat-ı muhterem hep böyle hatmi kelam eylerken, bizim bugün durduğumuz yer dünde aynı yerdi yarında aynı yer olacak. Siz kendinize bakın.Günümüzün Hasan Sabbah’larına ve onun içi geçmiş haşhaşilerine karşı verdiğimiz mücadelenin yaşı en az 20 yıldır. Türkiye ise bu güzellik uykusunun mahmurluğundan henüz uyanmıştır. Hayırlı olsun.Birde en dikkat çekilecek olan bir diğer husus, 15 Temmuz’a kadar dili lal olanların birdenbire bülbüle dönmüş olması. Meğerse bu ülkede Gülenistlerin kirli çamaşırlarını bilerek susmayı tercih eden ne kadar çok gavat varmış. Adama demezler mi ‘’ Ulan biliyordun niye sustun, gördün niye görmezden geldin? ‘’ diye.Dün suça iştirak ettin, çetelerle ortaklık kurdun, bugün ‘’ Kral öldü, yaşasın yeni kral. ‘’ modundasın değil mi?Sanki Türkiye koskoca bir kilise, bütün toplum ise her renkten ve her kesimden günah çıkarma seansında.İnsanın ‘’ yahu bizim dışımızda herkesin öyle veya böyle hocaefendiyle ilişkisi varmış ‘’ diyesi geliyor.Beyler !... Eğri oturup doğru konuşalım. Bugün FETÖ adını verdiğiniz bu örgüt ya da paralel devlet yapılanması adı her ne zıkkımsa bir günde oluşmadı.Kökleri Türkiye’nin son 30 yılına dayansa da bu zehirli pastanın kreması son 14 yılın eseridir. En hızlı ve en ölümcül vuruşta yine bu döneme aittir.Ankara’dan Pensilvanya’ya kadar uzanan bu saadet zincirinde yer almak için o 400 dönümlük malikanenin etrafında kimler tavaf etmiştir biliniyor.Gazete ve dergi arşivleriyle meclis zabıtları en büyük delillerdir.Er kişi kendini vicdan muhasebesine çektiğinde Büyük Ortadoğu Projesi’nde görev alan Haçlı-Evangelist piyonlarla, şeytanın takdis ettiği imamları daha iyi görecek, oynanan küresel oyunun Türkiye ayağını ise daha iyi idrak edecektir.Gaflet uykusundan henüz kalkan milletim için GÜNAYDIN TÜRKİYE, zulmün ve felaketin kıyısından dönen vatan toprağım için GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE.