Lozan koşullarını ortadan kaldırarak Sevr paçavrasını yeniden hortlatmak isteyen Atlantik ittifakı dahili unsurlara acele kaydıyla yeni bir Anayasa yazdırma çabasında.

Halbuki ortada yeni bir Anayasayı bekleyen yada arzulayan toplumsal bir istem yok.

Türk sözcüğüne alerjisi olan ve Büyük Ortadoğu Projesi adlı 'Dangalaklıklar Manzumesi'ni uygulama sahasına sürmek isteyen 'Yeni Haçlı İttifakı' ile memleket dahilindeki işbirlikçilerin 'al takke ver külah' geliştirdiği bu traji-komik oyun şimdilik gündemin en önemli argümanı.

Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesini içeren, siyasi partilerle ilgili yasak fiilleri işleyenler hakkında hapis cezası verilmesini öngören düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, yeni ve tehlikeli bir sürecin önünü açmaya yetti.

Mahkeme kararında iptal hükmünün mevcut kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildi.

Kanunun iptal edilen 'Kanuna Aykırı Sair Davranışlar' başlıklı 117. maddesi, 'Bu kanunun 4. kısmında yazılı yasak fiilleri işleyenler, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, 6 aydan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılırlar' hükmünü içeriyordu.

İlgili kanunun 4. kısmında yazılı olan siyasi partilerle ilgili yasak fiillerde şöyle sıralanıyordu:

''Amaçlar ve faaliyetlerle ilgili yasaklar, demokratik devlet düzeni ile ilgili yasaklar, Milli Devlet niteliğinin koruması ile ilgili yasaklar, Bağımsızlığın korunması, devletin tekliği ilkesinin korunması, bölgecilik ve ırkçılık yasağı, Atatürk ilke ve inkilaplarının ve laik devlet niteliğinin korunması, Atatürk'e saygı, laiklik ilkesinin korunması ve halifeliğin istenemeyeceği, din ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı, dini gösteri yasağı.''

Adım adım 'Yeni Anayasa'ya giden bu yolda sessiz sedasız gerçekleşen bu tadilat aslında, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin de değiştirilmesinin önünü açtı.

Bölücülerin ve gericilerin iştahını kabartan bu yeni düzenleme ile bir anlamda yasal bir dayanakla 'Anayasa' değiştirilmiş oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni vareden kurucu felsefe başta olmak üzere, ulus devlet üzerinde tepinmek isteyen fincancı katırlarının önündeki yasal engeller kaldırılarak Cumhuriyet Devleti, Batı Emperyalizminin yemlediği Bölücü ve Gerici ittifakının her türlü ameliyatı için uygun zemin sağlanmış oldu.

AKP iktidarıyla başlayan bu namüsait sürecin en vazgeçilmez argümanlarından biri olan etnik köken ve mezhebi itikat vurgusu, Türklükle başı dertte olanların bu yasaklı sözcükle olan savaşını daha keskinleştirecek.

Türkiye'nin bölünme sürecini hızlandıracak olan 'Yeni Anayasa' çalışmalarında AKP-BDP ittifakına iştahla alkış tutan ' Yeni CHP' ise sürece uygun politik yapılanmasıyla en dikkat çeken siyasi unsur olarak manzarayı tamamlama telaşında.

Koltuğunun altına sıkıştırılan yeni ev ödeviyle pek aşina bir görüntü çizen Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 'Vatan haini ilan edebiliriz' diyor.

Kim, kimin için ne der bilinmez, bunu önümüzdeki günler belirleyecektir. Ancak tarihin en büyük yargıç olduğu muhakkak.