Maalesef bal gibi oluyor...Kayserispor gibi bir takımı kendi sahasında devirmişsin, ama bu sevinci tedbirli yaşıyorsun...Yani pazartesi günkü yazımda ifade ettiğim gibi haykıramayarak, ohh be diyemeyerek...
Hergün gazetede sevinç dolusu yazılar yazamayarak...
Elbette kimseyi engellediğimiz yok...
İsteyen istediği gibi sevinebilir...
Ama hayatta her zaman tedbiri elden bırakmayan ve asla günlük düşünmeyen birisi olarak, herşey bitmeden, herşey kesinleşmeden "bu iş bitti-tamam"diyemiyorum...
Tıpkı Gaziantepspor için olduğu gibi...
Öylesine zor iki maç oynayacak ki, neden bu duruma düşüldü? diye hesap bile soramaz olduk...
Tek isteğimiz pazar günü Vestel Manisaspor'u mağlup edebilmek...
Ama diger sonuçlar belki bu galibiyetin bile yetmeyeceğini gösterecek...
Örneğin Rize ve Erciyes 2 maçında da galip gelirse, ikisin de puanlarını 42 yapma ihtimali beliriyor...
İşte o zaman Gaziantepspor'a 42 yetmiyor...
Çünkü aylardır ifade etmeye çalıştığım gibi ikili averaj, hatta üçlü hale gelecek averejda, üç tane 42 puanlı takımdan düşecek olan ekip Gaziantepspor oluyor...
Ve böylece Konyaspor maçı, Gaziantepspor için çok büyük önem taşıyacak hale geliyor...
Bakın dikkat edin hep Vestel maçı için, Gaziantepspor'un galibiyeti üzerine konuşuyoruz...
Peki ya galip gelemezsek ?
İşte o zaman işimiz yine Konya'ya kalıyor...
Şimdilik gerisi bizi ilgilendirmiyor...
40 puanlı Vestel'in bundan sonra kendi sahasında Denizli ile oynayacağı maç, 38 puanlı Antalyaspor'un Erciyes'te alacağı sonuç bizi hi mi hiç ilgilendirmiyor...
Bizleri tek ilgilendiren şey, Gaziantepspor...
Hemen belirteyim, biz gazete olarak tedbirimizi ve sorumluluğumuzu son derece dikkatli biçimde sürdürüyoruz...
Bunun yöneticilerimizde, teknik adamlarımızda ve futbolcularımızda da olmasını elbetteki arzu ediyoruz...