"Yapmam" deme. Yaparsın.

"Olmam" deme. Olursun.

"Gitmem" deme. Gidersin.

"Kalmam" deme. Kalırsın.

"Sevmem" deme. Seversin.

"Kızmam" deme. Kızarsın.

"Ben yapmam" deme. En çok sen yaparsın.

"O yapmış" deme bilmezsin o neler yaşar hayatında.

"Bu yapmamış" deme bilmezsin neler eksiktir yaşamında.

"Şu yapar" deme bilmezsin nelerden vazgeçer o anda.

Cümlelerinin öznesi, "O, bu, şu" ile değil de "Ben" ile başlarsa vermek için çabalar evren sana. Sen sana bir bak evvelâ. Sonra kalırsa vakit bakarsın başkalarına. Sen seni bir bul evvelâ. Sonra kalırsa vakit ararsın başkalarını da. Ve sen kendini öğüt evvelâ. Sonra kalırsa vakit elbet çiğnersin başkalarını da. Sen bir sen ol da gerisi gelir mutlaka. Sen sana hep yeni bir sen çıkar tam anlamıyla ortaya.

Sonra kalırsa vakit dil uzatırsın başkalarına. Sen ki sen olamamışken daha nedir bu amansız, basit çaba? Sen bir kendine gel evvelâ! Sonra gidersin başkalarına.

Ah ki sen varamamışken halen farkına ne denli eksik bir ruhla soluduğunun bu hayatta, ben kime yazar dururum zaman zaman anlamsız bulduğum bu çabamla? Senden bir şey olmamış ki sana benim yazdıklarım boşuna..! Sen evvelâ bul bakalım içinde bir sen var mı daha? Sen senden öte kaç sen biriktirdin kendine bu hayatta? Sende kendini bilen bir sen daha var mı yanında?

Ne uğraşırsın içinde "sen" olmayan hayat sayfalarıyla?

Herkes kendi kitabında ki cümlelerinin öznesiyken nedir sen de ki bu satır arası sıkıştırılmış cümle misali yamalı duruş başkalarının yaşantısında?

Kendine ait bir kitabın bile yokken bu dünyada nedir bu başkalarının sayfalarına çizik atma hevesi anlamsız ve amansızca? Kalemi tutmayı bilmeyen toy parmaklarında eğreti duran kelimelerin her bir yazımında trajikomik bir ifade bırakırsın seni okuyan okur yazarların divanında. Sen sen ol asla tek bir nokta bile koyma başka kitaplara. Zira dengedir ya bu hayatın şifresi ve ilahi döngünün neticesidir ya gelir bulur seni sonunda mutlaka noktası konulmuş, kapağı kapanmış kitabınla!