MOTOSİKLET KULÜBÜ BARİ SİZ DEVREYE GİRİNDaha önce 'ŞEHRİN MOTORLU EŞKİYALARI'nı yazmıştım. Meğer ne kadar şikayet konusuymuş. İnanılmaz bir telefon trafiği.. Adnan İnanıcı Bulvarından tutun da, Atatürk Mahallesi'ne kadar herkesimin isyanıymış. Yaklaşık 1 ay önce kaleme aldığım bu yazıdan sonra ne mi değişti ? Kocaman bir hiç. Hele Fatih Mahallesi Ali Nadi Ünler Bulvarında her gece saat 01.30'lara kadar devam eden motosiklet gürültüsü.. Sorumsuzluğun diz boyu sürdüğü kentte, kendilerine saygıları olmayan bir grup motosiklet sürücülerin hiç kimseyi umursadığı yok. Bu şehir yönetenlerince bunu düzene koyamayacak kadar sahipsiz mi ? Yapılan bir iki günlük denetim, kesilen cezalar ne kadar caydırıcı ? Ben hiç bir caydırıcı yönü olduğunu düşünmüyorum. Çünkü cezayı ödeyen yeniden yollara çıkıyor. Aynı gürültü, aynı sorumsuzluk sürüyor. Bizler kimsenin sürdüğü motosiklete karışmıyoruz. Hatta içlerinde tanıdıklar ve ciddi ciddi insanlar var..Bizim sorunumuz bazı kendini bilmezlerin sırf hava olsun diye çıkardıkları o ses… Kentte yerleşik olan GAZİANTEP MOTOSİKLET KULÜBÜ'nün yapacağı bir uyarı bile bence işe yarar..En azından gecenin o kadar geç saatlerinde ve o kadar yüksek sesle motosiklet kullanılmaması gerektiğinin eğitimini vermeli bu kulüp. Ne kadar duyarlı olduğunu bilmediğim bu kulübün yöneticilerine çağrımdır…Bari siz devreye girin…. HAMAM GİBİ BİR UÇAKTA YOLCULUK Ankara'dan Gaziantep'e yapılan bir yolculuk…45 dakikalık bir gecikme harici uçağın içinde bekleyen onlarca yolcunun sıcak çilesi…Ankara-Gaziantep arası yaptığımız yolcuğumuzda yaşadığımız sıcak (!) bir olay kaleme aldığım konu… İnsanlara bu kadar mı çile çektirilir bilemedim.. ?Neyse gelelim konumuza..19.50'de Ankara'dan Gaziantep'e gelecek olan uçağımız 45 dakika rötar yaptı… Tabii böyle olunca bizler kapının bulunduğu bölümde beklemeye başladık. Epey bir zaman sonra bir anons ile uçağa çağrı yapıldı. Kontrol sonrası uçağa alındık.. Nihayet uçacağız diye de sevindik.Tıklım tıklım dolu bir uçak.. Tabiri caizle iğne atsan yere düşmez…Yolcular geldikçe artan sıcaklık ise cabası… Yolcular yerlerine yerleşti yerleşmesine ama uçak bir türlü havalanmıyor.. 5, 10, 15 ve 20 dakika.. Tıklım tıklım dolu bir uçağın içindeki sıcaklığı sanırım tahmin edersiniz.Motoru çalışmayan uçağın kliması çalışmadığı için ortalık toz duman. Bebekler ağlıyor, herkes eline ne geçti ise serinlemeye çalışıyor. Rötar ile mağdur olan hamam gibi bir uçakta rötar harici 20 dakika bekleyen bir sürü insan… Sonra öğreniyoruz ki, biz 20 dakikalık halimize şükür ediyoruz. Çünkü babam gibi yüzlerce anadolujet yolcusu yolcu İstanbul'dan gelirken tam 50 dakika uçak içinde bekletilmiş.Madem uçak havalanmayacak yüzlerce yolcuyu erkenden uçağın içine almak ve işkence altında bekletmek neyin nesi ? Bu sorunun cevabını inanın merak ediyorum..