9 Eylül 2015 Çarşamba günü yani İzmirin düşman işgalinden kurtulduğu, Milli Mücadele kahramanlarının Yunanı denize döküp Zaferini ilan ettiği anlamlı günün yıl dönümün de...

Türkiye Kamu-SEN önderliğinde Gaziantepte faaliyet gösteren Türk Dayanışma Konseyine üye STKlarla bir yürüyüş gerçekleştirdik. 2 Milyon nüfuslu bir şehirde 100 binlerle hatta milyonlarla yürümek isterdik...

Çünkü amacımız askerimizin, polisimizin, şehitlerimizin, ailelerinin kısacası devletin sahipsiz olmadığı birlik, beraberlik ve huzura kasteden kim olursa olsun

Karşısında tek yumruk olarak güçlü bir şekilde duracağımızı, gerektiğinde vatanımız ve bayrağımız için bizlerinde can verebileceğini dosta düşmana daha gür bir sesle göstermekti.

Yani Dosta güven düşmana korku vermekti. Çok şükür binlerce yüreği büyük insanla. 100 binlerin çıkaracağı sesi, milyonların vereceği mesajı ilettik...

Hep beraber; Şehitler ölmez vatan bölünmez diye haykırdık. Gönül isterdi ki bu yürüyüşümüze; Davete protokole gerek duymadan, orada olmaktan korkmayacak vatanseverlik duyguları bizler kadar coşkun, tüm STK, Vakıf ve Dernekler, Sendikalar, Siyasi partiler, Odalar, Cemiyetlerde katılmış olsa idi.

Cumhurbaşkanı, Başbakan geldiğinde fabrikalarını kapatıp servisleri miting alanlarına çeken iş adamları da orada olsa idi.

İmza karşılığı belediye işçilerini açılış ve mitinglere zorla getiren. Demokrasi meydanını doldurum liderinin gözüne girmek için hiç bir masraftan kaçırmayanlar,

Çanakkaleye öğrencileri götürüyoruz diye partililerini taşıyan, Bayrak dağıtan, twitterden şehit cenazelerini duyuran birlik beraberlikten dem vurup, kendi yandaşları dışındakilere neredeyse yaşam hakkı tanımayan makamını milletten üstün görüp vatandaşla arasına çelik duvarlar ören Belediye Başkanlarımız, Milletvekillerimiz de katılsa idi.

Tabi ki ve en acısı şehit aileleri dernekleri, şehit aileri katılsa idi. Bizler bu dayanışmadan gurur duyar gerekirse kenara çekilirdik. Ellerimiz patlayıncaya kadar alkışlar, dualarına ortak olurduk. Ama maalesef Gaziantepte bunu yapmak mümkün değil. Ne ülke için ne Gaziantepin manevi değerleri için bir birliktelik sağlanamıyor. Bir bananecilik, birde her şeye siyasi çıkar meselesi olarak bakılması bunu engelliyor.

Şimdiye kadar iktidar partisine yakın STKlar ve oluşumlardan böyle bir birliktelik çağrısına şahit olmadık.

Gözler yüz binleri birlik beraberlik için bir arada görmek istiyor. Gaziantepte 10 binden fazla üyesi olan Memur-Sen 150-200 kişi ile yürüyor… Bırakın üyeleri sendika yöneticilerini atattırdıkları müdürler katılsa 3-5 katı eder. Ama maalesef Mısırdaki Esma için atan yürekler Anadolu daki Mehmetçik için, asker polis için atmıyor.

Bu ülkede sadece bizler vatansever değiliz… Biz üzerimize düşen görevi yaptık her zamanda yapmaya hazırız...

Daha büyük bir birliktelik için hala geç kalmış sayılmayız

Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı, AKP İl Başkanı ve yan kuruluşlarına bir çağrıda bulunuyorum buyurun;

Yeri geldiğinde tüm kamu imkanlarını kullanıyorsunuz, yarından tezi yok bir çağrı yapın.

Gaziantepteki tüm STKların katılımı ile bir platform kurun. En çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde bir milyon GAZİANTEPliyi sokağa döküp.

Birlik beraberliğimizi tüm dünyaya bir kez daha gösterelim. Bebek katilleri, PKK Sempatizanları ve bu ülke üzerinde emelleri olan alçaklar

Bu amaçlarına ulaşamayacaklarını görsünler... Gaziantepli düşünür devlet adamı merhum Dündar Taşerin dediği gibi; Doğruda birlik iyidir,yanlışta birlik dahi iyidir,bizzahati birlik iyidir... Allah Birliğimizi bozmasın HAYIRLI CUMALAR...

Not; Gaziantepte STK yani Sivil Toplum Örgütü denince ne anlaşılıyor tam anlamış değilim. Bu memlekette kaç tane üyesi olduğu belli olmayan.

Özgül ağırlığı ve topluma katma değeri bilinmeyen 8-10 kişinin oluşturduğu oluşumlar STK muamelesi görüyor. Ama 10 binlece üyeye sahip Memur Sendikaları

Bayramlaşma törenleri, resmi geçitlere davet edilmekten Başka bir özelliği yok görünüyor. Acaba devlet memuru olmaları onların Tüzel SİVİL Kişiliğini ortadan

kaldırıyor mu sanıyorlar. Sendikalar önemli, memur sendikaları daha da önemli. Onlara gereken önemi vermek mülki iradenin yabana atmaması gereken bir şey.Yürüyüş bunun en önemli göstergesi...