Gazi kentimizin ilk takımından(Gaziantepspor) sonra Gaziantep Futbol Kulübünde de sarsıntı başladı, bu kentin futbol takımı yönünden yüzü ne zaman gülecek acaba? Ne zaman bu kent de Trabzon gibi futbolda belli bir marka olacak? çok yazık, yaşadığımız üzüntüden yüzümüz gülmez oldu. Üzüntümüzün nedeni hem takımın başarısızlığı hem de son yaşanan bahis oyunları. Hem kentimiz için hem de takımımız için can sıkıcı olaylar. Alanya karşılaşması öncesinde yanlış oyunumuzla ilgili her şeyi yazmıştık; teknik ekibin oyuncuları yeterince tanıyamadıklarını, bu nedenle oyuncu seçiminde yanlış yaptıklarını, oyuncuları verimli oldukları alanda kullanamadıklarını, takımın savunma ağırlıklı ve kotra atak yapabilen oyunculardan oluştuğunu, bu nedenle oyun sisteminin savunma yaparak kontra ataklarla oynatılması gerektiği gibi birçok konuda ayrıntılı yazmıştık. Alanya karşısında yukarıda belirttiğimiz yanlışlar yine yapıldı, öne geçmemize rağmen teknik ekibimiz kazanmayı beceremediler. Kariyerinin ilk yılındaki Çağdaş hoca bizim deneyimli hoca Sa Pinto’yu yenmeyi başardı. Bizim deneyimli hoca sanki alt yapı hocası gibi kenarda sürekli oyunculara nasıl oynamalarıyla ilgili işaretler yaparak profesyonel oyuncuları yönlendirmeye çalışıyordu. Oyunla ilgili direktifler antrenmanlarda verilir ve uygulanır, son olarak da soyunma odasında kısaca hatırlatılır ve oyuncular uyarılır. Oyuna etki edemeyen deneyimli hocamız en sonunda kart görerek tribünlere çıktı da oyuncular rahat ettiler. Sa Pinto geldiğinden beri takıma katkı sağlayamadı, eğer gelecek sezon Pinto’nun sistemine göre oyuncu getirilecekse ve Pinto’nun başarılı olacağına inanılıyorsa diyeceğimiz yok, ama takımda fazla oyuncu değişimi yapılmayacaksa, Pinto’nun bu yapıdaki kadroyla ne yapacağını görmüş olduk.

Alanya karşılaşması öncesinde Sumudica dönemindeki Alanya karşılaşmasını nasıl kazandığımızı hatırlatmıştık; yalnız Alanya karşısında değil, bütün karşılaşmalara aynı sistemle çıkan Sumudica yenilmezlik rekorları kırıyordu. Daha önce de yazmıştık; Sumudica ne yapıyordu? Öncelikle iyi savunma yaparak gol yemiyordu; geride beşli savunma kuruyordu, önlerine neredeyse savunma gibi oynayan tekli ön libero, liberonun sağ sol tarafında savunmaya yardımcı orta alan oyuncuları, ve ileride de ikili forvetle oynuyordu. Hemen bütün rakiplere ters geliyorduk, hemen her takıma karşı zorlu bir ekip olmuştuk. Bunlara ek olarak Sumudica oyuncuların özelliklerini iyi tanıyan ve bu özelliklerine göre oyuncuları iyi kullanabilen bir hocaydı. Örnek olarak Kayode’yi verebiliriz, bu oyuncu geçen yıl Sumudica’nın elinde başarılı olmuştu, ama aynı başarıyı Rıza Çalımbay’ın elinde yaşayamadı, yani Sumudica oyuncusundan yüksek verim almayı başarabilen bir hoca. Bunlara ek olarak Sumudica, Kenan Özer’i, Muhammed Demir’i, Oğuz Ceylan gibi birçok oyuncumuzu yeniden ortaya çıkardı, başarılı olmalarını sağladı. Sumudica’nın değeri bilinmedi, yönetim başarılı hocaya istediğini vermeli, sözleşme yenilemeliydi. Sumudica’ya ilgisiz kalan yönetim, anlaşılan oyunculara da ilgisiz kalmışlar, oyuncuların karıştığı bahis olayı hem takımımız, hem kentimiz için çok can sıkıcı bir olay. Bu tür olayları önlemek için yönetimden hiçbir kimse kendi işini ve ailesini bırakıp oyuncuları izleyemez, ama futbolun içinden gelen, kariyeri ve ahlakı belli olan bir isime futbol şube sorumlusu gibi bir görev verilirse, hem Sumudica gibi başarılı hocalar takımda tutulabilir, hem de oyunculara sahiplik yapılabilir. Eski kariyerli oyuncularımız bu anlamda değerlendirilebilir. Gaziantepspor takımızda Celal Doğan döneminde Asım Atmaz bu işi çok iyi yürütürdü, takımın hocaları da oyuncuları da kendisine saygı duyarlardı. Asım Atmaz gibi takım için severek çalışan yeni birini bulmalıyız, bu iş için görevlendirilen kişinin işi yalnızca futbol takımı olmalı, hakkını da almalı.

Erzurum karşılaşmasıyla ilgili yazacak ne kaldı ki; oyuncular olaylar nedeniyle durgundu, daha önceki karşılaşmalarda etkisiz kalan oyuncular kesilmişti, doğru yapılmıştı, rakip takımı Yılmaz hoca iyi toparlamış, bizim durumumuzdan da iyi yararlandılar. Bizim takıma karşı iyi oynayan ve kazanan Erzurum, asıl rakibi olan Başakşehir’e kendi evinde yenildiler, en azından berabere kalsaydılar rakibi aşağıda tutabilir ve liğde kalma şanslarını sürdürürlerdi.

Erzurum karşılaşmasının tek kazancı genç Mirza’nın oynatılması ve takıma kazandırılması oldu.

Alanya’da başlayan yenilgi serisi hafta içi Ankaragücü karşısında da sürmesini bekliyordum ki, Sa Pinto ısrar ettiği sistemde vazgeçerek Sumudica’nın oynattığı yukarıda yazdığımız sisteme geri döndü. Eğer Pinto bu geri dönüşü kendi düşünüp de gerçekleştirdiyse çok iyi, takımı alışık olduğu eski 5-3-2 sisteminde oynatınca etkisini hemen gördük ve Ankaragücü’nü yendik. Pinto bu karşılaşmada kenar yönetiminde de iyi görüntü sergiledi; Alanya karşısındaki gibi çırpınıp durmadı, hakemlerle dalaşmadı, oyuncu değişimleri de doğruydu, üst üste oynanan karşılaşmaları kaldıramayan Maxim ve Muhammed’in, formsuz Mirallas’ın oyundan çıkarılmaları doğruydu. Hikmet Karaman’da Gaziantepspor’dan kalan acısını çıkarmak için bizi zevkle yenme beklentisindeydi beki, ne yazık ki Hikmet hocanın zevkine Pinto engel oldu. Ankaragücü karşılaşmasında küme düşme adayı olan takımı Hikmet hocanın nasıl toparladığını da izleyecektik, Hikmet hoca olgusunu izlerken bizim takımında Sa Pinto tarafından nasıl bir takım durumuna düşürüldüğünü de izleyecektik, ama ne olduysa Pinto bu karşılaşmada takımı Sumudica düzeninde oynatarak bunlara engel oldu, bu değişimde ya yönetim tarafından uyarıldı yada Sumudica döneminde takımın nasıl başarılı olduğunu ekibiyle beraber araştırdılar yada yazdıklarımızı okudular. Yönetim tarafından bahis olaylarına karışan oyuncuların yeniden takıma çağrılmaları da olumlu etki yaptı ve takımda başlayan sarsıntı erken sonlandırıldı.

Önümüzde zorlu Sivas karşılaşması var, ilk beş rakiplerimizden birisi, Ankaragücü karşısındaki gibi Sumudica sistemiyle oynamalıyız, unutmayalım Sumudica hem kendi evimizde hem de dışarıda aynı sistemle oynatıyordu ve başarılı oluyordu. İşimiz zor ama başarabiliriz.

Herkese takımımızın iyi haberlerini duyacağımız haftalar diliyorum.