Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde sona gelindiğini belirten Gül, tüm bu süreçte "güven veren adalet" yaklaşımıyla toplumun her kesimiyle diyalog içinde olduklarını söyledi. Türkiye’deki tüm seçimlerin hukuk çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayan Gül, “31 Mart seçimleri de tüm siyasi partilerin sandık başında bulundukları, itiraz etme hakkının olduğu bir seçim olacak. Burada spekülasyonlara asla milletimizin itibar etmemesini ifade etmek isterim. Her seçimde şu oldu, bu oldu, ölüler yazıldı deniliyor. Onlar için zaten itiraz süreci var ve seçmen listeleri güncelleniyor. Bu konuda suç işleyenler de ağır bir şekilde cezalandırılıyor. Milletimiz müsterih olsun. Sandık demokrasinin namusudur. Bu namusa tüm siyasi partiler elbette sahip çıkacaktır” ifadelerini kullandı. Avukatların mesleki yeterliliğinin arttırılması, özlük haklarının daha da iyileştirilmesi için yapılması gerekenleri masaya yatırdıklarını dile getiren Gül, "Özellikle avukatların yargının temel unsuru olduğundan yola çıkarak niteliğinin arttırılmasını çok önemsiyoruz. Bu nedenle önümüzdeki dönemde belgede de yer alacak konu avukatlık mesleğine giriş için bir sınavın getirilmesi. Avukatlar, şu anda hukuk fakültesinden mezun olunca avukatlık mesleğine başlayabiliyorlar ama bizim ortaya koyacağımız vizyonla artık avukat olabilmek için bir sınava tabi olmak ve o sınavı kazandıktan sonra staj ve diğer aşamaları tamamlamak durumunda" diye konuştu. ADALETSİZ KALAMAYIZGül, adaletin toplumun her kesiminin beklediği, özlediği ve ihtiyaç duyduğu temel konulardan biri olduğunu anlatarak, "Bu konuda hükümetimizin ortaya koyduğu çok önemli adımlar var. Ancak 15 Temmuz ve sonrasındaki süreçte yargının içine nüfus etmiş, yargıyı bir güç olarak kullanan bu terör mensuplarının cübbesinin içine FETÖ bağlılığını gizleyen bu hainler temizlendikçe yargımıza olan güven daha da artmaktadır. Aç kalabiliriz, susuz kalabiliriz ama adaletsiz asla kalamayız ve adalet hepimiz için elbette temel bir idealdir. Bu ideali de yaşatmak hepimizin boynunun borcudur. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi yargıyı bir dizayn etme, bir hiyerarşiyi bozma, egemenlik kurma aracı olarak gören FETÖ gibi anlayışları elimizin tersiyle itiyoruz ve bu anlayışla sonuna kadar mücadele ediyoruz" şeklinde konuştu. HUKUK İNSANITürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun hem akademik hem de avukatlık yönüyle Türkiye’nin değerli bir hukuk insanı olduğunu belirten Gül, “Her vatandaş, Türkiye’de terörle mücadele konusunda söz söyleme hakkına sahiptir. Çünkü terörle mücadele esasında bir insan hakkı mücadelesidir. Bunun bir avukatın söylemesi, bir Barolar Birliği Başkanının söylemesi de en doğrudur. VAZİFELERİMİZ VARTBB Başkanı Metin Feyzioğlu ise TBB'nin yargının kurucu unsuru olan avukatlık mesleğini temsil ettiğini belirterek, "Bu sebeple hiç kuşkusuz yargının çatısı altında bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin de temel taşıdır. Bazıları bize 'devletçi' yapıştırmasında bulunuyor ya Türkiye Cumhuriyeti devletini başımızın üstünde taşımak, bu devletin içinde yer alan her kurum gibi bizim de vazifemizdir. TBB anayasamızda temel özellikleri tanımlanmış olan devletimizin dimdik arkasındadır. Türkiye Cumhuriyeti devletini siyasi iktidardan ayırmayı bilmeyenlerin ya da kasıtlı olarak bu ayrımı yapmak istemeyenlerin her türlü saldırısına karşı devletimize göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz" dedi. AA