Yılmaz, “Tüketici yıllardır sadece asgari ödemesini yapmak zorunda kaldığı ve faiz üzerine faiz binen borcunu ödemek için şimdi tekrar bir faiz ile kredi alarak bu borcu ödeyecek. Parası olsa zaten öderdi bunca yıldır. Üstelik bu temerrüde düşenler yani takibat başlayanları kapsamıyor. Bu sakat bir durumdur ve düzeltilmedilidir” dedi.

MAALESEF DEDİĞİMİZ OLDU

2009 yılında yine benzer bir yapılandırmanın geldiğini hatırlatan Bülent Yılmaz şunları söyledi:”Kart sahibi 50 bin lira kredi kartı borcu için ayda 4 Bin 536 TL ödeyecek. Yani toplam ödeme 54.360 TL olacak…Tüketici eğer bu parayı 24 ayda ödemek isterse ayda 2 Bin 440 tlden toplamda 58 bin 600 TL ödeyecek. Şayet 5 yılda, yani 60 ayda bu parayı ödemek isterse ise, ayda Bin 250 tlden 60 ayda toplam 75 bin tl ödemek zorunda kalacak. 2009 yılında yine benzer bir yapılandırma gelmişti. Ne yazık ki dediğimiz oldu yine.”

ÇARE LİMİTTE

Çarenin yapılandırma olmadığını, gelire dayalı kredi limiti verilmesi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Tüketici faiz üzerine faiz binen borcunu ödemek için şimdi tekrar bir faiz ile kredi alarak bu borcu ödeyece. Bunu yapabilir mi tüketici? Malesef yapamaz.. Parası olsa zaten öderdi bunca yıldır...Çare nedir? Çare, gelire dayalı kart sunulmasının denetlenmesi ve gelirinin çok çok üzerinde limit verilmemesi. Veriliyorsa da bundan tüketicinin değil bankanın sorumlu tutulması gerekir” dedi.

DÜZELTİLMELİ

Kredi kartının bir borçlanma değil, bir ödeme aracı olduğunu belirten Yılmaz, ”Kredi kartları kanununda bunu şöyle düzenlemiştir: ‘Kart çıkaran kuruluş tarafından bir gerçek kişinin sahip olduğu tüm kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartları limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını, ikinci yıl için ise, dört katını aşamaz’ yani sizin aylık net geliriniz 2000 lira ise ilk yıl kart limitiniz 4000, ikinci yıl ise 8 bin lirayı geçemez....bu kurala ne kadar bağlı kalınmaktadır, bunun araştırılması gerekir. Devlet kendi çıkardığı kanunla, hem gelirin 4 katı limit vermekte hem de asgari ödeme tutarını toplam ödenecek borcun yüzde 25’i ile sınırlı tutarak, tüketiciyi kredi kartını borç ödeme aracı olarak kullanmasına olanak sağlamaktadır…Bu sakat bir durumdur ve düzeltilmedilidir.” şeklinde konuştu. Meral KINACILAR