Her bir şehrin, çok büyük bir potansiyeli olduğunu söyleyen Şahin, “Kadın meselesi, bir kalkınma meselesidir, bir demokrasi meselesidir, o yüzden kadın meselesini bilgi ekonomisini yönetecekseniz toplumun her bir ferdine, eşrefi mahlukat olarak doğan her insanın kalkınmanın bir parçası yapmanız lazım. Buna mecbursunuz. 100. yılda 10'uncu ekonomi olmak istiyorsanız başka çareniz yok” dedi.Şahin konuşmasında dünyadaki kas döneminin bittiğini belirterek, “Artık kimin kası daha güçlüyse onun güçlü olduğu bir dönem yok. Artık kasa dönemi de bitti. Özellikle bu pandemi süreci bize şunu gösterdi Amerika gibi koca bir ülke huzurevinde ölülerini toplayamadı. Biz sosyal adaleti, sosyal barışı ve sosyal belediyeciliği sosyal devleti Amerika'dan daha iyi inşa etmiş bir ülkenin evlatlarıyız” diye konuştu. SAVAŞLAR SÜRÜYOR“Cumhurbaşkanımızın 'dünya beşten büyüktür, daha da adaletli bir dünya mümkündür' dediğini şu an çok daha iyi anlıyoruz”Bebeklerin öldüğünü savaşların devam ettiğini vurgulayan Şahin, “Kadın şefkati olsaydı bugün Aylan bebekler Ege Denizi'nde ölmezdi. Bir anne bebeğini öldürmez, anne bakışıyla merhametle, şefkatle dünyaya baktığınız zaman 'o bebek benim bebeğim dediğiniz zaman bebekler ölmez. Bebekler öldürülüyor, savaşlar devam ediyor. O yüzden Cumhurbaşkanımızın 'dünya beşten büyüktür, daha da adaletli bir dünya mümkündür' dediğini şu an çok daha iyi anlıyoruz. Dünya bilgi ekonomisine gidiyor. Artık insani ve çevresel kalkınma önemli. Çiçeği, böceği, havayı, suyu toprağı koruyamadığın bir dünyada bebeğini koruyamayacaksın. İşte bakın maskelerle oturuyoruz, yeniden arttı. Her gün vakalar artıyor. Niye? Bizim çevreyi korumamız ortak evimiz olan gezegenimizi korumamız lazım. Gezegeni en çok kirletenler kim? Çin'inden Amerika'sına en çok kirletenler onlar” KİMSE GERİDE KALMASIN“O yüzden biz Paris Anlaşması'nı en hızlı imzalayan en hızlı parlamentosundan geçiren en hızlı iklim master planını yapan bir iktidarın liderinin ve ekibinin bir parçasıyız” diyen Şahin, “O yüzden dünya buraya giderken katılımcılık ve kapsayıcılık dediğimiz şey ne? Hiç kimseyi geride bırakmamak. Bize OECD'nin şampiyon şehirler inisiyatifine davet edilmemizin nedeni hiç kimseyi geride bırakmadan kimse yetim, yoksul, yaşlı, muhtaç, mülteci, doğan herkesin kapsayıcı ve katılımcı olarak yönetimde söz sahibi olmak. Bunu yapabildiğiniz zaman demokrasi yerelde başlar kalkınma yerelde başlar dediğiniz anlayışı hakim kıldığınız zaman bu fark yaratmanıza neden oluyor. Her bir şehrin, çok büyük bir potansiyeli var” şeklinde konuştu. İHA