İYİLİK ETTİĞİNİ SANANLAR VAR!
Rahatsızlığım sebebiyle gittiğim hastanede bir yığın tahlil ve eklem filmi istediler. Orda öğrendim. Tahlil yaptırmak ve film çektirmek için sağlıklı ve gün boyu boş vaktiniz olması gerekir! Yoksa yaptıramazsınız! Bilgisayar ortamında bile hasta, "eksik" bir imza için poliklinik poliklinik gezdirilebiliyor. Hastanelerin birleştirildiğini, hizmetin kolaylaştığını söyleyenlere yüzde yüz inanmayın. Hastaneye gidecekseniz sağlıklı olacaksınız. Yoksa sizden istenilenleri nasıl yaptıracaksınız?! Koridorlar otobüs durakları gibi. Hastalar biribirlerine neyi nasıl yaptırdığını, kendisinin ne yapacağını danışıyor. Ortada bir iş yapılıyor gibi izlenim var ama, kimin ne yaptığı belli değil... Görevli tayin edilen insanlar yetersiz. Herhangi bir eğitim verilmeden işe başlatıldıklarından, kendilerini "hastaya iyilik eden"; çare arayan hastayı da "iyilik bilmez nankör" olarak görüyorlar! Sanki "görevli" değillerde, yaptıkları "iyilik" karşılığı devletten maaş aldıklarını sanıyorlar!
KURUM KURUMA İNANMIYOR...
Hastaneler birleştirilince mevcut "imkanlar" olmayanlarla paylaşılıyor! Yalnız paylaşma öyle sanıldığı kadar kolay değil. Sevkinizde başhekim muavini ve sizi muayene eden hekimin imzası olsa dahi, bir "teknisyen" imzası olmazsa işiniz görülmez! Sevk kağıdınız elinize tutuşturulurken, ne yapacağınız söylenmez. Eksiğiniz varsa, gittiğiniz yerde söylerler. Ne kadar uzağa.. hangi koşullarda nasıl ve neyle gittiğiniz, nasıl geri dönüp işlemleri tamamlayacağınız kimsenin umurunda değildir! Size düşen eksiğinizi tamamlamaktır. Görevli, sorumluluk sahibidir; eksik kabul etmez! Vatandaşlık ve sicil numuranız kullanılarak "bir tuş" dokunuşuyla alınabilecek netice kolaylığı yeterli iken, "yazılı varaka" şeklinde getirilmemişse, boşuna beklemeyin. Yetiştiremedinizse üzülmeyin. Kimseye de ağız eğmeyin ve gidin evraklarınızı tamamlayın. Nasıl olsa en erken bir hafta sonraya "gün" verilecek; bugün gidin, yarın gelin...