Çiğdem Sönmez, 41 yaşında, 13 yıl 9 aydır temiz eski bir madde kullanıcısı ve başarılı projelere imza atmış bağımlı danışmanı.

Çiğdem Sönmez’in, bağımlılık alanında hizmet eden birçok uzmandan ve bağımlıdan ve bağımlı yakınlarından başarılılarını duydum. İyileşmiş bağımlılara destek verdiğini gördüğüm madde kullanıcıları ve yakınlarını dinledim. İzlenimim: Bağımlılara rol model bir bağımlı Danışmanı ve Kişisel Gelişim Uzmanı. Çiğdem Sönmez, iyileşmesini sürdürmeye devam eden eski bir bağımlı. Bağımlılık hayat boyu devam eden bir süreç.
Baba alkol bağımlısı. Eşi de madde bağımlısı olan Sönmez, uzun zamandır bağımlılık alanında hizmet veriyor.
Genetik faktörlerin etkisinden bahsetti bana. Madde kullanmakla ilgili başlayan serüveni, aslında %70 babadan kalan genetik miras dediği bir hal ile başlamış. İlk içkiyi 13 yaşında içmiş. Çiğdem Sönmez. Devamında anlatmaya başlıyor: ‘ 10 -11 yaşlarımdayken yılbaşı akşam eğlencelerinde mutfakta şarap içilmiş bardakların dibindekileri gizlice yudumlardım. Sonradan anlıyorum ki o zamandan beri maddeye karşı bir şeyler varmış benim için.
13 yaşımda ortaokuldayken, bir doğum günü partisinde kantini kapatıp kola şişelerinin içine biraları doldurup gizli içmeye başlamıştık. O günlerde bağımlılık reseptörlerim harekete geçmişti sonrasında sınıftan birkaç erkek arkadaşımla birlikte akşam okul çıkışı okulun hemen yanında ki parkta içki içerdik. Zaten erkek gibi bir modeldim, kızlarla anlaşamazdım. Tabi kimse bir şişe ya da bir kadeh veya bir doz ile hayatı yönetilemez hale gelmiyor, bu sadece başlangıç. Zaman içinde tolerans dediğimiz durum yükselmeye başlıyor ve yükseldikçe daha fazla tüketmek istiyorsunuz kullandığınız madde her ne ise… 1, 3, 5, 10… Derken kontrolünüzün dışına çıkıyor.
20 li yaşlarımda kontrolümün dışına çıktığını fark ettim ve artık neredeyse 24 saat içiyor, çantamda içki şişleri taşıyor ve bununla birlikte uyuşturucu maddeler de kullanıyordum. Toleransım olabildiğince yükselmişti o dönemlerde. Bu tolerans yükselme süreci; 15 yıllık kullanım sürecimin, neredeyse 24 saatini de bilfiil kullanarak geçirdiğim 6 senesiydi. Bağımlılık hastalığı kurnazlığı ve sinsiliği sayesinde sinsice yavaş yavaş hayatımı yönetilemez hale getirmeye başlamıştı. Çünkü bizim hastalığımız çok sinsi ve kurnaz bir hastalık…20 li yaşlarımda kontrol edemediğimin ve bağımlılığımı kabul etmiyordum. Benim böyle bir sorunum yok! Normalim ve bunu istediğim gibi kontrol edebilirim diye düşünüyordum. Hâlbuki kontrol edemiyordum ve aslında bırakamıyordum. Sabah kalktığımda kullanıma başlıyor gece yatana kadar, bayılana kadar devam ediyordum.

Şu an 41 yaşındayım. 26 yaşımdayken hayatımın yönetilemez hale geldiğini fark ettiğimde ve bunu durdurmam gerektiğini düşündüğümde beş gün madde kullanamadım, bu beş gün de hiç bir şey kullanamadığımdan mecburen ayıldım ve hayatımın ne halde olduğunu görebildim. Bağımlı hayatımın ne halde olduğunu görebildim ve şunu dedim ‘’ bu hayat ne böyle toparlanmalısın bir şeyler yapmalısın, hayal ettiğin hayat bu değil ‘’ diye düşünerek kullanmamayı seçtim.