Gazişehir FK Hatay takımını yenince havaya girdiler, davullu zurnalı kutlama yapıldı, takım olmayı öğrendik denildi; oysa Hatay karşısında iyi oynamamıştık, oynanan oyun umut vermemişti, erken sevinmişti takım. Hatay karşısında takımı izleyince kaygılanmıştım; çünkü hoca yaptıracağı transferleri yaptırmış, ilk ikiye oynayacağı kadroyu oluşturmuştu. Ama Hatay karşısında ilk iki için kurulan takım çok zorlandı, maçı zorla kazandı.

Altınordu karşısında Gazişehir’i izleyince kaygılarımda haklı olduğumu anladım, Hatay karşısında izlediğimden daha kötü oynadıklarını, yetersiz ve etkisiz olduklarını gördüm. Liğin sıradan bir takımı olan Altınordu karşısında döküldüler. Gazişehir takımının bu oyuncu kadrosuyla ilk ikiye oynayacak takım olamadığını bir kez daha anlamış olduk.

Gazişehir yönetimi en başta futboldan iyi anlayan bir sorumlu belirlemeliydi, sonra bu sorumlunun denetiminde transfer ekibi oluşturulmalıydı, takımın eksiğine göre transfer yapılmalıydı. Yapılan transferler hocaların isteklerine göre yapıldı. Yalçın hoca döneminde genç ve deneyimi az oyuncularla takım dolduruldu, Mehmet hoca da deneyimli ama futbol oynama döneminin sonuna gelmiş oyuncularla takımı doldurdu.

Takımı iyi oynamadığını defalarca yazdık, devre arasında alınacak oyuncularla takım toparlanır diye bekliyorduk, devre arası dönemde alınan oyuncularla takımın nasıl değiştiğini Ankaragücü, Rize, Alanya ve Erzurum takımlarında gözlemledik. Bizim Gazişehir’deki devre arası transferleri değerlendirirsek; sağ açığa alınan Kenan’ın oyun oynamayla ilgisi yok, rakiple dalaşıyor, hakemle dalaşıyor, hemen her pozisyonunda oyun duruyor, ortaya koyduğu göz doldurucu oyun sergilemiyor, yerine Balıkesir’den Sedat Şahintürk alınsaydı oyun kalitemiz çok çok artardı.

Sol açığa alınan Erhan sanki ileri doğru gitmeyi bilmiyor, sanki savunma oyuncusu, pozisyon üretemiyor, yerine genç ve yetenekli bir sol açık alınsa daha iyi olurdu. Orta alanda forvet arkası bölgede eksiğimiz olduğu belliydi, Kerim o bölgenin gereğini yapamıyordu, eksik giderilmedi.

Savunmamızdaki kadro yetersizliği de belliydi; savunmadaki eksiklik de giderilmedi. Takıma kadro derinliği için alınan oyuncular yetersiz ve yetenekleri sınırlı oyuncular olunca yapılan transferler anlamsız oldu. Ek olarak forvet bölgesi için hazır olmayan Mousa Sow getirilmesi ayrı bir çılgınlıktı. Oysa Ümraniye takımındaki Leandrinho’u alsaydık daha iyi olabilirdi.

Altınordu karşısında da hoca yine takımı yanlış kurgulamıştı.

Savunma iyiydi, orta alanda Bjarnason tek ön libero olarak oynatılmamalıydı, deplasmanda oynuyorduk, çift ön libero oynamalıydık. Tek ön libero oynayan Bjarnason ileri çok çıkıyor savunma önünü boş bırakıyor, Hatay maçında da aynı yanlış vardı, görülmedi Altınordu karşısında da yanlış sürdürüldü, sonuçta Altınordu maçında golü tam ön liberonun duracağı bölgeden yedik.

Oysa ön liberoda Segbefia ve yanında Kubilay( veya Cihat) , önlerinde de Gökhan oynatılsaydı orta alanımız daha hareketli olurdu.

Sol açıkta Erhan yerine Igor Wanderson Sılva, sağ açıkta da Kenan yerine bire bir konuşularak iyi güdülenmiş ve birazda kulağı çekilmiş Oğulcan daha iyi olurdu. Orta alanda çok kötü oynayan Kerim daha önce çıkarılmalıydı. Altınordu yenilgisi çok kötü oldu. Oyuncular üzerinde etkili olabilecek yeni bir hoca gerekecek gibi görünüyor. Rize, Kayseri ve Alanya takımlarındaki hoca değişikliği etkisi gibi.