Seçimle yatıp kalkar hale geldiğimiz şu günlerde, Gaziantepspor'daki gelişmeler ve yaşananlar, biraz çeşni kattı.. Hatta seçim öncesi siyaset karmaşasının azıcık önüne geçti.. Bunun sebebi, Gaziantepspor yönetiminin söz sahibi olan isimleri arasındaki çekişme.. Listeye baktığınızda 19-20 kişi gözüken, ama herşeyi belirleyip söz sahibi olan üç kişinin birbirlerine karşı acımasız söylemleri, görevden alma gibi yetki değişiklikleri, ardından istifalar ve basın toplantısında ortaya atılan iddialar..
Bunların ayrıntılarını spor sayfalarımızda okuyacaksınız.. Ben şimdilik bu konuda ayrıntıya girmeyeceğim.. Çünkü herşeyi 1,5 senedir yazdığımı biliyor, kendimi vicdanen rahat hissediyorum... Özellikle Sayın İbrahim Kızıl'ın göreve başladığından itibaren söylediklerim ve yazdıklarım, aslında şimdiki görüntünün öncü haberleriydi.. Bunlar zaman içerisinde sık sık yalanlandı, yandaş medya mensupları tarafından farklı yönleriyle desteklendi, aleyhimize cephe oluşturulmaya çalışıldı.. Ama "zaman en güzel ilaçtır" sözü bir kere daha belgelendi..
Şimdi herşey tersine döndü.. Dün İbrahim Kızıl'ın yanında olanlar, benim o dönemlerdeki uyarı yazılarım nedeniyle O'nu tahrik edenler, bugün Kızıl'ı yıpratmak ve hatta yoketme adına harekete geçtiler..
"Ne oldu da böyle oldu?" sorusunun yanıtı herkes tarafından merak ediliyor.. Aslında bunu en iyi İbrahim Kızıl açıklayabilir.. Ki açıklaması gerek, çünkü kendisine yönelik oldukça ağır iddialar var.. Sessiz kalırsa bunları kabul etmiş olacak... En iyisi bekleyip gelişmeleri izleyelim ve biz yine siyasetimize dönelim...

*CHP'NİN GAZİANTEP PROJESİ NEDİR ?

Dün çok merak ettim ve yakın çevreme de sorarak, "CHP'nin seçim öncesi vaad niteliğinde Gaziantep ile ilgili projesi var mı" dedim.. Arkadaşlarım birbirinin yüzüne baktı ve "Allah Allah, sahi yahu şu ana kadar Gaziantep ile ilgili proje konusunda bir açıklama filan duymadık" dedi.. Bazı CHP'li dostları aradım, tatmin edici bir görüş, düşünce ve proje yönlü programın varlığından bahsedemediler.. Konuşulan ve savunulan tek şey, TEŞVİKSİZLİK ve buna paralel işsizlik sıkıntısı.. Birde belediyelerden şikayet.. Bu kadar..
Anlaşılan o ki, CHP Gaziantep teşkilatının ve milletvekili adaylarının, seçim sonrası kent menfaatlerini gözetici bir VAADLER zinciri ile iktidar veya hükümet ortağı olduklarında PROJE zaafiyetleri var..
Şimdilik "suçlama" gibi en kolay yol olan yöntemle gidiyorlar.. Elbette bunları yapmaları gerek ama "şikayet yerine hizmet üretici" plan, programlar ve projeye de ihtiyaçları olacağı kesin.. Bunları duymak ve görmek istiyoruz..

*MHP'NİN SIKINTILARI

Önce peşin olarak söylemeliyim.. Aylar öncesi seçim öncesi değerlendirmelerimde, MHP teşkilatının çok iyi çalıştığını ve şehrimizde AKP'den sonra ikinci parti konumuna gelebileceğini hatta böyle gittikleri takdirde, CHP'yi geride bırakabileceklerini yazmıştım.. Buna yönelik çeşitli gözlemlerim ve tesbitlerim vardı.. Ama şimdi duruyor ve bu tarih itibarıyla o söylediklerimi ve yazdıklarımı askıya almak durumundayım, çünkü MHP'de milletvekili aday listesi açıklandıktan sonra inanılmaz bir sıkıntı gözlüyorum.. İsimler vermek istemiyorum, zaten partililer bunu net şekilde telaffuz ediyor.
Ama bu partinin genel merkezinin böyle bir listeyle, Gaziantep'teki şansını zora soktuğunu söyleyenlere katıldığımı ifade etmeliyim.. Hatta üst düzey bir yetkilinin, "Genel merkez büyük hata yaptı, eğer liste herkesin ortak görüşüyle düzenlenmiş olsaydı, nasıl olsa ülke barajını geçeceğimiz için Antep'te rahatlıkla 3 yapar, hatta dördü zorlardık. Şimdi bizim yerimize bu işi CHP yaptı, herkesin morali bozuk, kiminle görüşsek tepkili ve öfkeli. İlk 5 sıralaması yolumuzu ve hızımızı kesti" sözlerine hak vermemek elde değil..
Umarız MHP'de bu sıkıntılar seçime kadar atlatılır ve sorumluluk duygusu daha ağır basar.. Ama bunda biraz da "nasıl olsa birinci sıradayım" diyerek meclise gitmeyi garanti gibi gören Sayın Hasan Özdemir'in de katkıda bulunması lazım diye düşünüyorum.. Sayın Özdemir geçen haftada yazdığım gibi, ABİ'lik misyonunu, kucaklayıcı ve toparlayıcı hale getirmek için çaba göstermeli.. Hatırlatmada yarar görüyorum, bunlar partililerin temennisi. MHP'lilik disiplini ve genel merkeze karşı sorumluluk gereği bu yöndeki düşünceler kamuoyuna yansıtılmıyor ama için için partiye zarar veriyor..

*DP'DEKİ SON DURUM

Mehmet Ağar'ın Gaziantep konusunda düşünceleri çok farklıydı. Hele Anavatan birleşmesinde aday göstereceği Celal Doğan ile bu kentte çok etkili olacağını biliyordu. Olmadı ve aday tercihlerini farklı şekilde kullandı. Listedeki sıralamalar ve isim tercihleri bazı partililerde rahatsızlık yarattı, bunu kimse inkar edemez. Ama yaptığım gözlemlere göre, seçime kadar DP'de toparlanma gözükürse kimse şaşırmasın.. Basında sadece tek yönlü görüşleri okuyup görenler yanılmasın, partide şimdiki durum hiçte iç karartıcı değil.. "DP'nin oyları başka partilere kayar" diyenlerin parti teşkilatlarının şimdiki konumlarına ve samimiyetlerine iyi bakmalarında yarar görüyorum.

*BASINLA İLETİŞİMDE YİNE DE AK PARTİ ÖNDE

Basın mensuplarının, daha doğrusu habercilerin işi gerçekten zor. Aslında benim bu konuyu genel hak arama gibi ele almamam gerekiyor. Çünkü gördüğüm kadarıyla basının çoğu halinden memnun. Öyle olmasaydı, sadece son haftada gözlemlediğim basit ziyaretlerde bile basın mensuplarının dışarı çıkartılmasına önemli tepki verilirdi... Ses çıkmadığına göre demekki böyle muammele görmeye alışmışlar.. Zaten benim bu yönde bir yetkim de yok, talebim de.. Sadece kendimize yönelik bir davranış olursa tepkimizi verir, uyarımızı yapar, tavrımızı koyarız.. Nitekim bunu yaptık ve siyasi partilerin basınla iletişim konusundaki zaafiyetlerini yazdık. Örnek olarak AK Partiyi, CHP'yi ve MHP'yi verdik..
Ne CHP, ne de MHP bu konuda bir açıklama yaptı veya düzeltme adına girişimlerde bulundu. Ama AK Parti sorumlu davrandı. Sayın Ömer Nasuhi Güleç aradı ve bilgi verdi. Yanlış anlaşılmalar olduğunu söyledi ve açıklama getirdi. Bu gelişme bir kez daha gösterdi ki, AK Parti bu yönde daha titiz ve duyarlı. Ayrıca hemen belirtmeliyim, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Asla'da hassas davrandı ve bu uyarılar sonrası DP'nin ziyaretinde basın mensuplarını dışarı çıkartmadı. Sayın Aslan, bu arada Bezmi Özka'la selam göndermeyi unutmadı.. Selamını aldık ve teşekkür ettik...

*SANAYİ ODASINDAN SANAYİCİ VE İŞADAMLARININ İSTEĞİ

Sözlü olarak dile getirebilirdim ama, sorumluluk adına bu köşede yazmam gerekiyor, çünkü öyle istendi. Hatta bana "buna mecbursun" denildi. Mecburiyetimi Sayın Nejat Koçer'e açıklamak zorundayım..
- Sayın Koçer, Ankara'da Başbakanlıkta teşvik konusundaki sunumunuz ile Gaziantep'te basın dışarı çıkartıldıktan sonra sanayi odasında AK Partili adaylara yaptığınız sunum ve sorunları içeren görüşlerinizi, sanayici ve iş adamları da öğrenmek ve görmek istiyor.. Mutlaka bilgi vermişsinizdir, ama galiba geniş kapsamlı olması gerekiyor.. Aslında biraz da samimiyetime dayanarak beni sıkıştırıp 'bunu al ve lütfen gazetenizde yayınla, bu bir emirdir' talimatı verildi ama, bunun zor olduğunu bilerek, topu size atıyorum..

*HEPİNİZE İYİ HAFTALAR