YANIMA GELİP, GÖRÜŞTÜLER

Gaziantep Adliyesinde katip olarak çalışan ve rüşvet iddiasıyla tutuklanan A.Y., ifadesinde, “Saat 12.00 sıralarında yalnız olarak avukat H.G.'nin ofisine gittim. Avukat H.G.’nin bayan çalışanı yalnız olarak gördüm. Avukat bey odasındaydı ve yanında misafiri var dedi. Bu misafirlerin kim olduğunu bilmiyorum, görmedim. Ben de rahatsız etmemek için ofisin mutfak kısmına gittim. Çay içtim ve bir süre bekledim. Avukat H.G.'nin kim olduğunu göremediğim misafirleri gittiler ben de avukat H.G. ile çay içtim. Adliyeye gidiyorum dedim, herhangi bir olay olmadan yanında ayrıldım. 15.12.2023 günü saat 16.00’a doğru 6. Ağır Ceza Mahkemesi kaleminde bulunduğum sırada daha önce avukat H.G.'nin ofisinde gördüğüm ve H.G.’nin beni adliyede katip olarak tanıttığı şahıslardan olan M.T. isimli şahıs kaleme geldi. Bana 'bir dakikanı alacağım, sana bir şey soracağım' dedi. Ben de kabul ettim. M.T. 'bir dakikanı alacağım' dedi. M.T. ile birlikte Gaziantep Adliyesi kafeteryasına yürüyerek gittik. Kafeteryaya giderken M.T. bana 'avukat H.G. sorularımıza doğru düzgün cevap vermiyor, dosya tamamlandığında bütün parayı istiyor, bu avukat iyi bir avukat değil, bizden sürekli para istiyor, bizim de daha buna vereceğimiz var, bu nedenle mi dosya ile ilgilenmiyor’ dedi" ifadelerine yer verdi.

TUZAK KURULDU

A.Y., ifadesinin devamında, “Bu sırada kafeteryaya geldik. M.T.’nin daha önce yanında gördüğüm İ.U. isimli şahıs da kafeteryadaydı. M.T. yüksek sesle konuşuyordu. Bunun yanlış anlaşılmaya sebep vermemesi için M.T.'ye 'neden yüksek sesle konuşuyorsun’ dedim. İ.U.'nun oturduğu masaya oturdum. M.T. de oturdu. M.T. elinde avucunun içinde ne olduğunu göremediğim avukat H.G.'e verilmesi için verdiği para olarak düşündüğüm ve emanet dediği kağıtları bana verdi. Etrafta jandarma, polis ve katipler olduğundan yanlış anlaşılmaması için bunların ne olduğunu bakmadan ceketin sağ iç cebine koydum. M.T.'ye bu nedir diye sordum o da bana bizim için önemli, ismini söylemediği ağabeyi için 'dosyanın bir an önce sonuçlanması' lazım dedi ve birden masadan kalktı. İ.U. da masadan kalktı. Orada bulunan sivil polisler beni yakaladılar. Üst aramamı yaptılar. Üst aramamda M.T.'nin bana verdiği kağıdın bin dolar para olduğunu anladım. M.T. ve İ.U. isimli şahısların hareketlerinde tuhaflık vardı. Bazen avukat H.G. iyi avukat diyerek övüyor bazen de sürekli para istiyor diyerek kötülüyorlardı. Kendi mahkemesi de böyle bir şeye karar veremez, benim de böyle bir yetkim yoktur böyle bir şey olmamıştır. Bu şahıslarla avukat H.G. arasında bu şekilde bir konuşma geçip geçmediğini bilmiyorum. Avukat H.G. ile böyle bir konuşma yapmadım, kendisi de bana böyle bir şeyden bahsetmedi. Ben kesinlikle bu şahıslardan para istemedim. Soruda geçen şekilde 300 bin TL paraya anlaşmadım, 150 bin TL para almadım. Kimse de bana böyle bir para vermedi. Bu sorudan anladığım, beni adımın geçtiği, bilgimin olmadığı bir konuşma geçtiği, birlikte yakalandığımı M.T. ve İ.U. isimli şahısların bunun bilicinde olduğu, aksi halde bu soru kendi iddialarını çürütmektedir. 150 bin TL’yi bana verdiklerini söylüyorlarsa bunu ispatlasınlar. Eğer böyle bir durum gerçek olmuş olsaydı bin dolar şahıslar arasında ne geçti bilmiyorum. Aralarındaki konuşmada benim ismim bilgim olmadan geçmiş olabilir. H.G.'ye vermiş oldukları vekalet ücreti ya da aralarındaki anlaşma ne ise bu kapsamda verilen paranın karşılığını alamadıkları düşüncesi ile haberim olmadığı halde ismim geçtiği için geçmiş olabilir. Eğer kendi yakınları tahliye olmadı ve ceza aldığı için H.G.'ye vermiş oldukları paraların intikamı için bu yola başvurmuş olabilirler. Benim önceye dayalı bilgim olmasa bile belki yemeğe çaya davet edilmem benim habersizce kullanılmama sebep olmuş olabilir” ifadeleri yer aldı.