4 maçta 3 galibiyet bir de beraberlik alarak 10 puan toplayan Gaziantep FK'nın bu oyun anlayışının yetersiz kalacağını iddia eden Ökkeş Özekşi, 7 Eylül tarihinde bu öngörüsünü şöyle kaleme almıştı:07 Eylül 2022HEPİMİZ YANILTILDIK MI YOKSA?Maç günü sosyal medyada ve WhatsApp'daki paylaşımımda, "Gaziantep F.K için asıl maçlar şimdi başlıyor. Çünkü bu zamana kadar Antalya dışında dişli rakiplerle oynamadı. Yeni 4 maçlık maratonda Galatasaray, Ümraniye, Trabzonspor ve Kasımpaşa var. İşte sınavımız burada başlıyor. En az hasarla atlatırsak bize yakışan zirvede kalabiliriz. Başarılar arkadaşlar" demiştim.Ve beni arayıp soranlara da Galatasaray karşısında şansımızın az olduğunu söylemiştim. Zaten verdiğim mesajda da aynı durumun içerde oynayacağımız (ki daha belli değil) Ümraniye ve peş peşe deplasmanda oynayacağımız Trabzonspor ile Kasımpaşa'ya karşı devam edebileceği konusunda endişelerim var.Şimdi 4 maçta 10 puan topladık ve Gaziantepli sporseverler dahil tüm ülkeyi şaşırttık. Kazandığımız üç maç benim için sezonluk ölçü olmayacaktı, çünkü rakiplerin durumu ve kadroları, sezon başları nedeniyle henüz tam oturmuş bir kadroya sahip olmadıklarıydı. Hatayspor Ömer Erdoğan ile yollarını ayırdı, üstelik o kaliteli kadroyu dağıttı, birde üstüne yetersiz teknik adamı getirince işini zora soktu. Ankaragücü'de toparlanamamıştı zaten. Onlar da Mustafa hocayı gönderip çok akıllı bir hamle ile Ömer Erdoğan'la anlaştı. Bir Antalya dişli rakipti o da ilk yarıda bizi darmadağın etmişti. İkinci yarı 5-2'lik Trabzon galibiyetiyle girdiği havanın etkisinde kalışı ve Allah var bizimkilerin inanılmaz mücadelesi sonrası ibre tersine dönmüş ve galip gelmiştik.BU SİSTEM ZAYIF TAKIMLAR İÇİN İŞLERDoğrusunu söylemek gerekirse Gaziantep FK'nın maçlarda sergilediği oyun ile sistemin tıkır tıkır işlemesi beni de etkilemişti. Ama sonra kendi kendime söylendim ve "Oğlum Ökkeş oynadığınız rakipler vasattı. Hazır değildi. Kadroları da yetersizdi. Bence asıl maçlar bundan sonra başlar. İşte o zaman takım hakkında genel bir kanaatim oluşur" demiş ve maç günü yukarıdaki kısa mesajı kaleme almıştım.Galatasaray maçında "iyi kapan, alan daralt, kalabalık bir savunma anlayışına gir, rakibe pozisyon verdirtme, kesilen toplarla ani kontratağa çık ve atabilirsen at" görüntüsüyle sahada mücadele verilmeye başlandı. Her ne kadar Galatasaray baskısı tahminlerden daha fazla olduysa da elimize bir fırsat geçti ve Maxim'in nefis pasında Sagal harika bir vuruşla golümüzü atarak öne geçtik. İşte burada çok geriye yaslanmamak gerekirdi, maalesef yaslanıldı. Galatasaray tamamen sahamıza yığıldı ve şans golüyle durumu 1-1 yaptı. Ardından hakemin Abdülkerim'e çok tartışılan kırmızı kart olayı yaşanınca Gaziantep'e resmen piyango vurdu.4 MAÇLIK HAVA İSTANBUL'DA SÖNDÜRÜLDÜNe var ki burada Erol Bulut sahneye çıktı. Oyuncu değişimleri hem zamansız hem yanlıştı. Galatasaray'ın baskısını önde kesme anlayışı yok oldu. Oysa 4 maçta en iyi yaptığımız iş, rakibe ilerde basmak, hazırlık pası yaptırmamak ve hızla geriye dönerek defans ile orta saha bütünlüğü sağlayıp rakibe alan yaratmamak, pas hataları yaratmaktı. Sonra da kazanılan toplarla seri şekilde çıkmaktı.İşte o 4 maçta yaptıklarımız kayboldu gitti. Çünkü rakip ne Ankaragücü, ne Hatayspor, nede 2. yarıdaki Antalyaspor'du... Rakip Galatasaray'dı. Dahası puan sıralamasında bizden aşağıdaydı.Onların hırsı, inancı, kazanma arzusu, pes etmeyişi bizde yoktu. Oyuna girenler çözüm olmadı zaten olamazdı. Çünkü futbolcular bu zamana kadar oynadıkları 4 maçta rakiplerinden böyle bir baskı görmemiş atak yememiş, kalesinde bu kadar pozisyon görmemişti. Bir tek Günay ne yapabilirdi ki. Dahası penaltıyı da kurtarmıştı. Daha ne yapsındı...Velhasıl lafı uzatmadan bitireyim. Gaziantep FK zor rakipler tüneline girdi. O tünelden ne kadar az hasarla çıkarsa iyi olacak. Aksi takdirde 1-2 günlük liderlik rüyasıyla hepimize teselli olacak...