Ramazanın ilk günleri "asabi" olmak veya olmamak insanın elinde değilmiş gibi görünse de elindedir! Oruç; sabır ve kararlılık gerektirir. İnsanın eline, diline "hakim" olması gereken bu günlerde, boşu boşuna "aç kalmamak" için uyulması gereken kurallar vardır ve buna uyulması gerekir... Oruç tutuyorum diye, etrafı kırıp geçirmenin, döküp taşırmanın bir alemi yoktur! Mesela trafikte; mesela işte, mesala evde.. çeşitli (sigara-alkol vb.) alışkanlıkları olanların; bilhassa Ramazan ayı meziyetlerine uyması, orucunu selametle tutması kendi menfaati icabıdır. Çünkü, küfürden ve hileden uzak, "adam gibi adam" olmanın sırrı bu ayın öngördüğü şartların başında gelmektedir. Önce de söylediğim gibi, yaşadığı sürece namaz insanın borcudur. Fakat orucun maksadı öyle değildir. Oruç, Allah rızası kazanılmak için yerine getirilen bir ibadet biçimidir! Ne kurbana, ne namaza benzemez! Para ve maddi güç olmayınca, kurban ertelenebilir; elinizde değilse vaktinde kılamadığınız namazı size ait zaman dilimleri içerisinde "cem" edebilirsiniz... Oruç için "keyfiyet" yoktur! Tutamadığınız ya da tutmadığınız kadar "kefaret" ödemek mecburiyetindesiniz. Ramazan içerisinde tutamadığınız her oruç karşılığında, kendiniz yiyecekmiş gibi hazırlayacağınız yiyeceklerle bir fakiri "üç öğün" doyurmak zorundasınız!

KİMSEYİ SEVİNDİRMEYİN!

Pek fazla bildiğim bir şey yok ama; Ramazan içerisinde fırsat buldukça okurlarımla sohbet edeceğim. Orucun yararları hakkında ulaştığım uzman görüşlerini, orucun manevi hazzını artıran din adamı görüşlerini onlarla paylaşacağım... Bir TV kanalında oruçla ilgili çarpıcı bir şeyler anlatıldı. Konuşmacı olarak bir doktorun kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplardan bazıları dikkatimi çekti. Günlük yaşantımızda vaz geçemediğimiz alışkanlıklarımızı ve onların zararlarını "dinlenebilir" bir üslupla anlatan uzman doktor, yabancı olmadığımız konulara bakış açısını değiştirerek temas etti. "Oruçlu iken, insan vücudunda meydana gelen değişiklikler normal zamanlarda olduğu gibi kontrol edilemeyebilir. Ramazan orucunu tutarken asabi ve aceleci olmayın. Özellikle akşam saatlerinde sinirlerinize hakim olun!" uyarısında bulundu.

BUNUN ADI, KISSADAN HİSSE

Sözün arkasının, "Ağzınızdan çıkacak kötü söz; ya da küfür, orucunuzu "mekruh" eder şeklinde geleceğini sanıyor dunuz değil mi? Hayır. Uzman doktor öyle demedi. "İftar için aracınızla evinize gidiyorken trafiğe ya da önünüzdeki araç sürücüsüne sinirlenip kaporta ve tamircileri sevindirmeyin. Gözünüzü hastane odasında açmayın!" dedi. Bunu bilmeyecek ne var? demeyin. Doktor söyleyene kadar benim aklıma böyle bir "tehlike" gelmedi. İsterseniz bunun adına "kısadan hisse" ya da bir başka şey deyin. Siz, siz olun, Orucu "kendiniz" değil, "Allah rızası" için tutun... Doktorun dediği gibi, ramazanı "kaportacıda" geçirip, Bayramı hastanede karşılamayın!