Gençlik yıllarımdı. Yüksek Lisans yapıyordum. O zamanlar babam TRT haber kameramanı olarak görev yapmaktaydı ve doğal olarak güncel olan haberlerden hemen haberdar oluyorduk. Bir gün eve geldi ve sevinerek Gaziantep'te organize besi bölgesi yapılacakmış, burada kesimhane ve entegrasyon tesisler olacakmış, çok büyük bir yatırım yapılacakmış dedi. Hatta imkanımız olsaydı bir de biz pay alırdık, ileride sizde bir çiftlik sahibi olurdunuz diye de üzüldü. Gaziantep Besi Organize Sanayi Bölgesi; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü, Gaziantep Ticaret Odası, Et-Süt Üreticileri Derneği ve Doğu ve Güneydoğu Canlı Hayvan Besiciler Derneği’nden oluşmuş, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 28.07.2004 tarih ve 8691 no'lu yazısı ile onaylanıp faaliyetine başlamıştır (Kaynak:http://www.oguzeli.gov.tr). Peki organize sanayi bölgesi gibi organize besi bölgesi olur mu? Bu sorunun cevabı net değil. Olur cevabını vereceklerde olacaktır, hayır olmaz cevabını vereceklerde. Ben neden doğru bulmadığımı çok kısa bir şekilde size izah etmeye çalışacağı. Hayvancılık işletmeleri tekstil veya halı fabrikaları değildir. Canlı hayvan beslenen, her zaman biyolojik kirlilik problemleri olan, salgın hastalıklar yönünden risk taşıyan işletmelerdir. Siz duvar komşusu olacak şekilde dip dibe çiftlik yaparsanız aynen organize besi bölgesinde olduğu gibi salgın hastalıkların önüne geçemezsiniz. Yıl boyu Şap, Üç gün vb salgın hastalıklar o çiftlikten diğerine bulaşır durur. Bu kadar yoğun hayvancılık işletmesi olan bir yerde ister istemez çevresel kirlilik fazlalaşır ve bir yerden sonra kontrolden çıkar. İşletmeler artıkları olan gübre, yapağı vb malzemeleri dışarıya attıkça çevresel kirlilik baskısı daha da artar. Yapılan işletmelerin hemen hepsi 5 veya 10 dönümlük araziler üzerine yapıldığı için çok dar alanda çok yoğun hayvan besleme baskısı meydana gelir. Bu da verimi ve hayvan refahını olumsuz etkiler. Aynı zamanda işletme de olması gereken yem depoları, genç hayvan ahırları vb yeterince yapılamaz. Bu da ileride ciddi sorunlar doğurur.
İşletmelerin büyük bir kısmı araç ve ekipman yönünden yetersiz olduğu için gübre temizleme konusunda bu bölgedeki traktör veya kepçe kiralayan kişilerden destek alırlar. Bu da günde birkaç işletmede çalışan traktör ve kepçe gibi ekipmanların salgın hastalıkların yayılmasındaki katkısına destek sağlar. Hayvan pazarı gibi hayvan hareketliliğinin çok yüksek ve kontrolün de güç olduğu bir yapıyı organize besi bölgesi içine yaparsanız çevre illerden gelen bir çok hayvanı kontrolsüz bir şekilde bir araya getirmiş ve salgın hastalık riskini de tetiklemiş olursunuz. Bu kadar hızlı hayvan hareketi olan bir yapının mutlak suretle daha kontrollü bir yere yapılması şarttır. Yani sözü çok uzatmayacağım. Belki yapısal, siyasal, ekonomik gibi sebeplerden çok doğru bir fikir veya yatırım gibi görünebilir. Kuşkusuz ki gerek ekonomiye ve gerekse de hayvancılığa pozitif etkileri de vardır. Ancak yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi "hayvan sağlığı, hayvan refahı, verimli ve karlı bir üretim" yönünden üzülerek söylüyorum ki yanlış yatırımdır. Bu nedenle de bu bölgede maalesef tam anlamıyla doğru ve sağlıklı bir üretim mümkün olamamaktadır.