Ne söylediğimiz değil önemli olan, neyi söyleyemediğimizdir... Hep bir denge güderiz konuşurken, yaşarken. Suya sabuna dokunmadan bir hayat! Sahte gülücükler, nabza göre şerbetler... Kendimi kandırıyoruz farkında olmadan. Yalan yaşıyoruz. Ve bir yere geldiğinde bunalımlar peşi sıra... Neden? Çünkü samimi olmadığımızı ruhumuz biliyor! Beden ruh ilişkisi yıllarca süren çelişkileri kaldıramaz. Dil söyler ama yürek duymaz! Bir noktada duvara çarpar döner. Bunun adı mutsuzluktur... Birisinden hoşlanmadığınızı gizlemeye çalışırsınız. Maske takarsınız hemen. Zoraki bir tebessüm; Yalan! Aslında vücut diliniz sizi hemen ele verir. Samimiyetsizliğinizi ortaya yaydığınız enerjiden anlamak mümkündür. Merak etmeyin bunu karşı tarafta biliyor! Maskelerinizi çıkarın. Rol yapmayı bırakın. İki insan beden olarak bir araya gelmezden önce enerjileri tanışır. Ruhlar selamlaşır... Hesap kitap yaparsanız, onun altında ezilir kaybolur gidersiniz. Denge sağlamaya çalışırsanız, kefenin altında ezilen siz olursunuz. Sessizlik tehlikedir. Biriken yağmurdur. Dolan kuyudur... Ve sonunda taşan bir sel! Yalın ve rahat olun. Siz olun! Unutmayın duygularınızı gizleyemezsiniz. Onu açığa çıkaran yaydığınız enerjinizdir. Siz de olan başkasında da var! Sözler gizler, gözler sezer... Bu açıdan İnanmak ne büyük nimettir bilene. Bir Lütuf... İnandığını sanarak yaşamak ama bunun farkında olmamak ne acıdır. Bunun sonu peşi sıra gelen mutsuzluklar, doyumsuzluk halleridir. Ruhun fiyakasını bulmak için yeni arayışlar içine gidersiniz. Doymak bilmezsiniz. Ve hep üstüne koymak istersiniz. Bir önceki ile yetinmeyecek hale gelmişsinizdir. Çünkü şükretmezsiniz! Samimiyet sadece bir sözcük değildir. Buyurun kendinizle tanışmaya... HARBİDEN Neşeli günler... Karanlık ve dipsiz bir kuyudan günışığını görmek ne güzel. İtiraf etmeliyim ki, bu yönetim ve Bülent Uygun'dan çok fazla bir ümidim yoktu. İyi niyetimi korumak istedim. Açıkçası henüz düzlüğe çıkmış değiliz ama artık nefes alabiliyoruz. İki maçlık kredimizi cebimize koyduk. Bu takımı seviyorum. Benim takımım. Bizim takımımız. Gaziantepsporluyum! Barış istiyorum. Bu takım için! Her şeyle, herkesle... MAMEDAĞA Şıho Dayı Yuha adam deller ya... Hah işte ondan. Naaden arbet huy varsa şu bizim Şıho Dayı'da var yoorum. Mıg sıştı, çemkirik, sacaat, hepsi aynı adam da mı olur yaw. ''Bi osuruk on doktura bedel'' deyn bırahıp bırahıp duruyn arhadan... Aman naaden de yavan gohuy. Ne mazarratı varmış. Şiş çahılaa... -Yaw Şıho Allahiysen edme artı mademiz yelkindi haa... -La nediym oolum . Gannımda mı gassın? Gassığım daraldı daa... -Acı get öte tarafta zırhalan. Yimee nerde yidiysen, get oruya hallet nalet... -Ey ağam dilee saalık! Zatilem sen de yog dee mi? Acı navar hös! -Ne sırtarıyn sen bahıym. Cırtıfış(Zırt Pırt) gedip geliyn. Bag başaa keperim senin. Hışnarım seni. Daa da ambel beter garşıma geçip kerç ediyn ha! Zöhümün kime... -Gusura bagma Mamedağa. Acı beni hoşgör. Aaşam Arvattan çenteleştik(Tartıştık) birez... -Seni arvat neynesin bu halından. Dombalag aşdığına şükret... -Artı o da olmey. Boşa çimiym. Başı argıymış, hasdeymiş... -Hah ne datlı olmuş. Amma beyle edme. . Telefon aç; Yimeg yapma de, iki şiş ciyer dürümü al eve get...Acı gönnünü al. Başını sıvazla genninin. İki çirtik gözel hanek söyle. Gurbanım saa de... -Sah mı deyn Mamedağa... Olur mu deyn yanı. -Olmaz mı. Gerisi saa galmış. Ahıllı ol. Bürt demeye dudak gerek! Yeeri baalım... BÖÖN DOĞANLAR Oolansa Yengliceg Mööddün Gızsa Alavlı Minire GÜNÜN YİMEE Tarhınlı Tarhana Şoorası, Samsak Aşı, CUMA DEYİŞİ Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir. Francis Bacon