İnsan doğar, yaşar ve ölür.
Her canlı yaratılış gereği bu döngü içindedir.
Kimi doğmadan, kimi yaşarda ölür.
Öyle ki bazen her ikiside gün yüzü görmez.
Her Canlı istisnasız ölümü tadacaktır, hiçbir inanç ve birey bu hususta ayrıcalıklı değil, hiçbir kanun, yasa buna engel değil.
Tabi kimi mutlulukla kimi korkuyla ölür, belki dünya kendinin olur ama yinede ölür.
Fıtrat; zengin fakir, uzun kısa, tam eksik, havada karada, genç yaşlı, kadın erkek, siyah beyaz, güzel çirkin hiç ayırmaz gelir bulur...
Kader; peşini bırakmaz elbet yakalar, gülerken, ağlarken, koşarken yatarken, sağlıklıyken hastayken, uçarken sürünürken, açken, tokken ıskalamaz tutturur.
Ölüm; yaşam gibi çeşitli şekil, şema, koşul, şart, güzellik, acı, tatlı, kolaylık ve zorluklar dahilinide arzulanan olupta olmayan an ve ortamda karşımıza çıkar.
Nefes almayı, sağlıklı olmayı, mutlu yaşamayı, zenginlik bolluk içinde koşmayı, zorlukları aşmayı, dertleri kabullenmeyi, azla yetinmeyi, çoğa heveslenmeyi, olsada olmasada mutlu olmayı ister olmadı var olana şükreder, şükredilmesi istenir.
Ki;
Zaman içinde;
Görüyorsun ya şükret,
Yürüyorsun ya şükret,
Elin tutuyor ya şükret,
Karnın doyuyor ya şükret,
İşin gücün var ya şükret,
Açıkta değilsin ya şükret,
Geçiniyorsun ya şükret,
Elaleme muhtaç değilsin ya şükret...
Dahası;
Köre yürüyorsun ya şükret,
Sağıra görüyorsun ya şükret,
Topala tutuyorsun ya şükret,
Belden aşağısı olmayana konuşuyorsun ya şükret...
Olmadı;
Terör kurşununa geldin şehit oldun ya şükret,
Çocuk yaşta öldürüldün tecavüz edilmedin ya şükret,
Tacize gaspa uğradın yaralanmadın ya şükret,
Açlıktan nefesin kokar dilenmiyorsun ya şükret...
Emsalsiz örnekle de;
Suriye'ye bak şükret,
Irak olmadığına şükret,
Filistin değilsin şükret,
Libya'ya dönmedin şükret...
Olmadığına inat olduğuna şükret.
Ve emin olun ki ölüme inat nefes aldığına şükret bile deniliyor.
Diyenler kim hiç girmeyeceğim...
Allah'a inanırım, imanımlada yaşarım amma bu istismarcılarada yeter artık diyerek öfkemi suratlarına kusuyorum.
Onlar için; Kahve bahane sohbet şahane,
Bizim için; Başağrısı bahane ölüm şahane...
Ölümün nedeni olmaz, sebebi olur.
Nedenin önüne geçilmez sebebinde geçilmez amma sebebiyet verenler sorgulanabilir.
Kan revan içinde olan yerler gösterilerek şükretmeyi öğrettikleri kadar mutlu refah huzurlu yerleri göstererek imrenmek te istiyoruz.
Bakın bu yüce millete ikide bir şükür telakki edenler bize şükretmeyi ne siz nede sizin öncekiler öğretti.
Size göre bu aziz millete bir lütuf olsada yaşamak, o kendisine yüce yaradanın bahşettiği bütün ayrıcalıkların farkında ve asil duruşuna şükrediyor...
Sevgili Özcan Gökçay'ın hislere tercüman bu güzel yazısı bize ilham, her anormallikte daha kötüsünü göstererek olup bitenin kaderimiz, fırsatımız gereği diye şükür tavsiye eden gözü doyumsuzlara ibret olsun kalemine sağlık.
8 Temmuzda Tekirdağ Çorlu'da meydana gelen tren kazasında ölenlere rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
Biz ibretlerle dolu o tren kazasında ölmediğimize şükrederken, sorumluluğu ve ihmali olan herkesin karşılığını alması, masum insanların kanının yerde bırakılmamasını ümit ediyoruz.
Müşterek dualarda unutulmamak dileklerimle Hayırlı Cumalar.