Biliyorsunuz geçen haftaki Gaziantep’te yaşam konusunu işlemiş ve kentte özellikle gece yaşamın yetersizliğini dile getirmiştim.. İnsanların şehrimize gelebilmesi için cazip bulabilecekleri mekanların olmasını, ama bunların çok yetersiz olduğunu, hatta bazılarının ise önce ruhsat verilip sonra iptal edilip kapatılmak zorunda kaldığını dile getirmiş, bunda da Jolly Joker’i örnek göstermiştim.. Doğrusu beklediğimden daha fazla olumlu tepki aldım.. Meğer bu şehrin yaşanılır olmasını isteyenler böyle bir yazı bekliyormuş.. Sosyal medyada olsun, gazetemizin web sitesine gelen yorumlar dahil herkes Gaziantep’in içine kapanık bir kent haline dönüştürülmesini istemiyor ve başta Jolly Joker olmak üzere buna benzer mekanların hızla çoğalması gerektiğini vurguluyorlardı.

BU SORUN SÜMEN ALTI EDİLMESİN

Ama bunun yanısıra öyle bilgiler geldi ki doğrusu hiç tahmin etmemiştim.. Bunlardan en önemlisi, beni arayanların, çok sayıda iş adamının çocuklarının yabancı ülkelerde eğitim gördükten, veya büyük kentlerde üniversiteyi bitirdikten sonra Gaziantep’e gelmek istemediklerini söylemesiydi. Yani yeni kuşak artık farklı düşünüyor.. Okuyup kendini geliştirip daha iyi ortamları gördükten sonra, Gaziantep'e dönmekte kararsız davranıyormuş.. Kızlı erkekli, özellikle de sanayicilerin çocukları dönmemek için aileleriyle sıkıntı yaşıyormuş.. Bunda en önemli gerekçelerden birisi, özel yaşamları.. Elbette hepsi değil, nitekim dönüp işinin başına geçen gençlerimiz de var.. Ama ciddi oranda hatırı sayılır çoğunluktaki gençler farklı düşünüyor artık.. Bunların direnmesindeki önemli mesele, Avrupa veya İstanbul başta olmak üzere batıdaki şehirlerdeki ortamın daha yaşanabilir olmasındaki cazibe.. Yoğun iş temposundan bunaldıklarında yorgunluk atacak ve arkadaşlarıyla gidip müzik dinleyebilecek, eğlenebilecek mekanların yetersizliği.. Aşırı nüfus, gittikçe Arap yaşamlarını andıran görüntüler, kalabalık ve içinden çıkılmaz bir trafik.. Ulaşımdaki keşmekeş.. Bu arada alkol satan veya içilen yerlerin sayısının azalması da şikayete söz konusu olumsuz gelişmeler olarak sıralanıyor tabii.. Demem o ki, bu konu sümen altı edilmesin, görmezden gelinmesin.. Odalardaki sessizliği de anlamam mümkün değil.. Bu şehir madem gelişiyor, o zaman sadece obezite ile ön plana çıkmasın.. İnsanlar yerli yabancı misafirlerini gezdirecek, ünlü sanatçıların konserlerine gidebilecek ortamlar istiyor.. Pahalılık istemiyor, bir nohut dürümünü 8 -10 liraya yemek istemiyor.. Ucuz ama adamakıllı kalitede baklava yemek istiyor.. Künefe ve kadayıftaki fiyatların acımasızlığının önüne geçilmesini istiyor.. Hatay'ı gidip görünce daha da kahroluyor.. Kendi memleketinde yetişen fıstığını makul fiyatta almak istiyor.. Ancak akıl almaz fiyatlar yüzünden yanına yaklaşamıyor.. Kısaca, bu şehir eğer eskiyi özleyecek noktaya gelmişse, iyi düşünmek lazım arkadaşlar..

EĞER BUNLAR GAZİANTEPSPOR İÇİN YAPILMIŞ OLUNSAYDI

Demem o ki, eğer, Gaziantep FK için atılan adım, zamanında uyarılarımız dikkate alınmış olsa ve Gaziantepspor için atılmış olunsaydı… Eğer yasalar çerçevesinde kulübü işgal edenler için harekete geçilecek olunsaydı… Şimdi Gaziantep FK yerine Gaziantepspor’u konuşur olacaktık.. Ve başta Sayın Vali Davut Gül’ün çok akılcı destek hamlesiyle Gaziantepspor bu hallere düşmemiş olacaktı.. Vallahi de billahi de yazık edildi güzelim Gaziantepspor’a..

GEÇ KALAN İTİRAF

Bu konu ne kadar içini sızlatmış ki, Sayın Adil Konukoğlu Gaziantep FK için destek buluşmasında “Biliyorsunuz şehrimizi 30 yıldır süper ligde temsil eden bir takımımız vardı. Maalesef bu takıma sahip çıkamadık, eğer Gaziantepspor’a destek olsaydık, burada olduğu gibi sahip çıksaydık Gaziantepspor’u kaybetmezdik. Şu anda Gaziantep Futbol kulübü olmazdı. Gaziantepspor’u birilerinin üzerine bıraktık. Sahip çıkamadık. Artık Gaziantepspor içinden çıkılmaz, kurtulamayacak duruma gelmiştir” sözlerini sarfetti. Ben davetli veya çağrılı olmadığım için o gecede yoktum. Ama Adil beyin bu sözlerini sosyal medyada okuduğumda doğrusu çok şaşırdığımı söylemeliyim.. Çünkü eğer o zamanlar böyle düşünmüş olsaydı, Gaziantepspor kulübü kurtarılabilir, şimdi bunları söylememiş olabilirdi..

HERKESİN AĞZINDAN GAZİANTEPSPOR ÇIKIYOR

Neyse artık bunları bir kenara koymak lazım.. Çünkü artık geri dönülmez bir yola girildi. Gaziantep FK hasbelkader süper ligde varlığını hissettiriyor. Maçı anlatan spikerler sık sık Gaziantep yerine Gaziantepspor demeye bile başladı. Çünkü bu isim asla unutulamaz.. Biz bile bazen canlı yayınlara çıktığımızda ağzımızdan kaçırıyoruz.. Geçtiğimiz haftalarda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu destek için yaptığı konuşmada sürekli Gaziantepspor dedi zaten..

O PARALAR İNŞALLAH HOVARDACA HARCANMAZ

Gaziantep Valisi Davut Gül başta olmak üzere Sayın Fatma Şahin ve odalarla birlikte iş adamlarının özverili davranışı sonucu Gaziantep Futbol Kulübüne sanırım 30 milyondan fazla destek sağlandı.. Hafızamı zorluyorum acaba geçmiş yıllarda Gaziantepspor’a bu kadar para toplandımıydı diye, hatırlamıyorum.. Bu gerçekten çok büyük para.. Hele böyle bir zamanda.. Ama bir endişem var.. Bu paralar ne yapılacak.. Yine rastgele yabancı oyuncu için mi harcanacak. Menejerlerin kulübe üşüşmesi sonucu emeklilikleri gelmiş oyunculara mı harcanacak.. Sayın Vali Davut Gül’ün bu işin takipçisi olmasını hatırlatıyor, hatta önemli kısmının alt yapıya harcanmasını, geleceğin hesabının yapılmasını öneriyorum..

O GÜNLERİ DE GÖRÜRÜZ İNŞALLAH

Kadına şiddet ile ilgili yapılan toplantılarda, kadınların yer alacağı günleri de görürüz inşallah..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR