Okullarla ilgili planlara göre her il için okulların açılış tarihi farklı olabileceği konuşulurken, özel okullar ile ilgili bir heyetin önümüzdeki salı günü Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı'nda (MEB) bir toplantıya katılacağı öğrenildi. Öte yandan vaka artışı yüksek olan Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Konya ve Ankara'da okulların eğitim/öğretime açılmaması gündemde... Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, okulların açılıp açılmayacağı, örgün öğretime geçilip geçilmeyeceği hususunda verilecek kararın tek merkezden alınmaması, İllerin inisiyatifine bırakılması gerektiğini söyledi. Gök, "Gaziantep özelinde tercih edilmesi gereken yöntem Uzaktan Eğitim Yöntemi olmalı" dedi. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı ise, okulların açılmasında ısrar etmenin, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini artıracağını söyledi.İL VE İLÇELERDE FARKLI TAKVİMLER UYGULANABİLİRAnkara'dan edinilen bilgilere göre; okulların açılışı için özel okullarda 15-17 Ağustos'ta, devlet okullarında 31 Ağustos tarihi tüm Türkiye için bir açılış günü olarak beklenilmemeli. Okullar her ilde hatta ilçede farklı bir takvimde açılabilir. Yetki konusunda tüm yetki yaklaşık 2 ay önce illerde valiliklere ve sağlık kurullarına verildi.5 İLİMİZDE AÇILMAYABİLİRVaka artışı yüksek iller; Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Konya ve Ankara'da özel ve devlet okullarının fiili olarak eğitim/öğretime açılmaması ağır basıyor. Ancak İstanbul'un kapsam dışı olması sadece özel okullarda açılışın ay sonuna kadar ertelenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Son kararı MEB'in vermesinin talep edileceği öğrenildi.Okulların açılışında 2020/2021 eğitim-öğretim yılında pandemi koşulları nedeniyle aynı anda milyonlarca öğrencinin sokaklara çıkarılması gibi bir durum beklenmiyor.GÖK: UZAKTAN EĞİTİM ŞARTMemur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, okulların açılıp açılmayacağı, örgün öğretime geçilip geçilmeyeceği hususunda verilecek kararın tek merkezden alınmaması, İllerin inisiyatifine bırakılması gerektiğini söyledi. Gök, "Gaziantep özelinde tercih edilmesi gereken yöntem Uzaktan Eğitim Yöntemi olmalı" dedi. ORTAK AKIL KARAR VERMELİ Okullarla ilgili kararın istişare ile verilmesi gerektiğini söyleyen Gök, "İller bu inisiyatifi ilçelere, ilçeler mahalle veya köylere bırakmalı, il, ilçe, köy, mahalle ve eğitim kurumlarındaki servisçiler, kantinciler, okul aile birlikleri, veliler, muhtarlar, sendikalar, eğitim ile ilgilenen dernek ve vakıflar kısacası tüm paydaşlar işin içine katılıp, istişare edilerek karar verilmeli ve süreç yönetilmelidir. Yani hem karar mekanizmasında hem de süreç yönetiminde ortak akılla hareket edilmelidir"dedi.GAZİANTEP İÇİN UZAKTAN EĞİTİM Hibrit yönteminde Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin birlikte yürütüleceğini dile getiren Gök, " Öğrencilerin bir kısmı okula gelirken bir kısmı evde online derslere katılacak, bir kısım derslerin sayıları azaltılacak, bazı derslerin süreleri kısalacak, bazı okullar iki veya üç devre şeklinde eğitim verecek şekilde ayarlanabilecek. Bakanlığın düşüncesine göre: haftalık 40 saat olan okul ders saati 20 saate düşecek, bazı temel dersler okulda yüz yüze verilecek, bazı dersler ise online yapılacak. Dolayısıyla karar verilecek olan seçeneğe göre, karşılaşılması muhtemel sonuçlar da alınması gereken tedbirler de değişiklik gösterir. Gaziantep özelinde tercih edilmesi gereken yöntemin Uzaktan Eğitim Yöntemi olduğu kanaatindeyim" şeklinde konuştu.EĞİTİM SEN: RİSK ARTAREğitim Sen tarafından 2 bin 239 kişinin katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirildi. Katılımcıların yüzde 96,4’ü, kovid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığı ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünüyor. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, okulların açılmasında ısrar etmenin, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini artıracağını söyledi.TOPLUMSAL YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLİYOREğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, Kovid-19 salgınının dünya çapında hızla yayılmaya devam ettiğini ve bunun sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Parlakçı, “150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatılmış ve eğitim öğretime ara verilmiştir. 2020’nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaşmıştır. Türkiye’de ise eğitim öğretime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisi etkilenmiştir” dedi. BU SONUÇ ÖNEMSENMELİEğitim Sen tarafından 2 bin 239 kişinin katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirildiğini belirten Parlakçı, “Araştırma sonuçları, eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Araştırmanın en dikkat çekici sonucu, katılımcıların çok büyük bir bölümünün (yüzde 96,4), kovid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığının ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmesidir. Bu mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur” dedi.KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE ŞEFFAF OLUNMALIPandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelmektedir. Pandemi tehdidinin giderek büyüdüğü koşullarda MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir. Eğitim Sen olarak, MEB’i eğitim ve pandemi ile ilgili her türlü bilgi paylaşımı ve karar alma süreçlerinde daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye davet ediyor, salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz.” Meral KINACILAR