Çocuklarımız ve gençlerimiz geleceğimizin vazgeçilmez teminatlarıdır. Geleceğimizdir. Bilginin sadakası düşüncesiyle, günün gelişmelerine bağlı, madde bağımlılığı ve bilişim alanındaki olumsuzluklara karşı aileleri, eğitimcilerimizi ve çocuklarımızı uyarıcı eğitimler vermekteyim.
Aileler eğitilmelidir
Eğitimler sırasında gözlemlediğim bazı hususlara değinmek istiyorum. Eğitim kurumlarımızda velilere, eğitimcilere ve öğrencilere yönelik " Bağımlılık ve bilişim medya okuryazarlığı" eğitimi konusunda bilinç düzeylerinin arttırılması için yaş gruplarına göre eğitim programları gerçekleştirilmeli ve özendirilmelidir. Seminerlerde şahit oluyorum. Veliler okullardaki veli toplantılarına fazla katılım sağlamıyor. Okul aile arasındaki bağları güçlendirmek için çalışmalar gerekiyor.
Eğitim kurumlarında güvenlik önemli
Milli Eğitim Bakanlığı eğitim kurumlarında verimliliği artırmak ve görülen aksaklıkları tespit için rapor düzenlemişti. O rapordan bazı kesitleri paylaşmak istiyorum: ‘ Madde bağımlılığı, şiddet, saldırganlık vb. konularda öğrencilerde, okul ve öğrenci velilerinde farkındalık yaratacak etkinlikler gerçekleştirilmelidir.
Denetimler artırılmalı
Eğitim kurumlarının daha güvenli bir yer haline gelebilmesi için yerel emniyet güçlerinden destek alınmalı, kurumlar arası işbirliği şarttır. Okul giriş-çıkışları ve çevresinin güvenliği için, okul giriş-çıkış noktalarının sayısı sınırlandırılmalı, okul içi ve çevresinde denetimi arttıracak önlemler alınmalı (ziyaretçi kartı, kamera, duman sensörü, metal detektör vb.) ve öğrencilerin okula istenmeyen araç-gereç ve suç aleti getirmelerini önlemek için denetimler yapılmalıdır. Okul çevresinde öğrenci sağlığı ve güvenliği açısından risk oluşturabilecek maddelerin satılmasını önlemek amacıyla denetimler yapılmalıdır.
Ailelerle işbirliği şart
Öğrenci disiplin yönetmelikleri gözden geçirilmeli; başta uyuşturucu kullanımı (esrar, eroin, bonzai vb.) olmak üzere öğrencilerde gözlenen istenmeyen davranışları azaltmak için aileler ile işbirliği gerçekleştirilmelidir. Okul güvenliğine ilişkin ulusal ve yerel sorunları belirlemek ve analiz etmek amacıyla bu konuda bir veri tabanı oluşturulmalı, bu veri tabanından hareketle bölgelere hatta okullara göre risk haritaları çıkarılmalıdır.
Eğitim desteği gerekiyor
Okullarda yaşanan güvenlik sorunlarının önemli bir kısmı ikili eğitimden tam gün eğitime geçmekle çözülebilir. Bu nedenle ikili eğitim yapılan okullarda en kısa sürede tam gün eğitime geçilmelidir. Güvenlik açısından öğrencilerin evlerine en yakın okula devam edebilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Öfke kontrolü eğitimi
Okulda psikolojik güvenliği sağlamak amacıyla, ihtiyacı olduğu tespit edilen öğretmenlere öfke kontrolü, çatışma yönetimi, arabuluculuk gibi konularda psiko-eğitim desteği sağlanmalıdır. Öğrencilerin okula bağlılıklarını ve aidiyet duygularını artırmak amacıyla okulda sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler düzenlenmelidir. Okulda bu türden faaliyetler düzenlenirken öğrencilerin görüş, öneri ve talepleri alınmalı, öncelikler öğrencilerin görüşlerine göre belirlenmelidir. Göreve yeni başlayacak personele bir uyum eğitimi verilmelidir. Okulu ve öğrencileri olumsuz olarak etkileyen içeriğe sahip TV programlarının denetlenmesi amacıyla MEB ve RTÜK daha yakın bir işbirliği içerisinde çalışmalıdır. Okul personeli ve öğrencilere yönelik şiddeti önlemek amacıyla caydırıcı ve uygulanan yaptırımları ağırlaştırıcı nitelikte yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Cep telefonları tehdit unsuru
Okul personeli ve öğrencilere yönelik şiddet, yaralama, gasp vb. olaylar yaşanması halinde, MEB öğrencilerin ve personelin hukuki savunmasını üstlenmelidir. Okul güvenliği açısından sorun yaratan öğrenci tutum ve davranışlarının altında yatan sebeplerin daha iyi anlaşılması amacıyla, çocukların ev ve aile ortamında tanınması için çaba sarf edilmelidir. Risk grubunda yer alan öğrencilere ilişkin emniyet ve sağlık kurumlarındaki bilgiler, okul yönetimleri ile paylaşılmalıdır. Cep telefonlarının okulda uygunsuz kullanılmasının önlenmesi amacıyla, bilişim teknolojilerinin etik kullanımı konusunda öğrenci, öğretmen ve velilere dönük eğitim çalışmaları yürütülmelidir.’
