GÜN BOYU HİÇ BİR ŞEY YEMİYORLAR
Eğitim hakkının sadece okula gitmekle sınırlı olmayıp çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimini destekleyecek koşulların sağlanmasını da içerdiğini dile getiren Parlakçı şunları söyledi:” Türkiye’de çocukların önemli bir bölümü okula kahvaltı yapmadan gitmekte ya da okulda hiçbir şey yemeden günü tamamlamaktadır. Kenar semtlerde bırakın yemeği, su alacak durumda olmayan çok sayıda öğrenci var. Giderek derinleşen ekonomik kriz ve hızla artan gıda fiyatları, özellikle dar gelirli aileleri çocuklarının günlük beslenme ihtiyacını karşılayamaz hale getirmiştir. Türkiye, gıda enflasyonunda dünya sıralamasında ilk sıralarda yer almayı sürdürmektedir. Süt, yumurta, peynir, zeytin gibi temel gıda ürünlerinin fiyatı son bir yılda 3 ila 4 kat artmıştır. Aileler artık sadece eti, meyveyi, kuruyemişi değil, en temel besinleri bile karşılayamaz durumdadır.”
ÖĞRENCİLER İÇİN BESLENME BÜTÇESİ OLUŞTURULMALI
Yetersiz beslenen öğrencilerde dikkat sürelerinin kısaldığını, algı düzeylerinin düştüğünü belirten Parlakçı, “Ayrıca öğrenme güçlükleri ve davranış sorunları daha sık görülmektedir. Bu da öğrencilerin akademik başarılarını ciddi biçimde etkilemekte ve eğitimde eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Türkiye, çocuk yoksulluğunda ilk sırada. Her 5 çocuktan 1’i derin yoksulluk koşullarında yaşıyor. Öncelikle bakanlık öğrencilerin sağlıklı gelişimi için ayrı bir beslenme bütçesi oluşturmalıdır. En azından günde bir öğün ücretsiz yemek uygulaması, ülke genelindeki tüm okullarda hayata geçirilmelidir. Eğitim sisteminden başarı ve verimlilik bekleniyorsa, önce temel insani koşullar sağlanmalıdır. Öğrencilerin beslenme sorunu bir hayır işi değil, anayasal ve kamusal bir sorumluluk olarak ele alınmalıdır” diye konuştu. Meral KINACILAR ERBEKTE
