Veri Bilimci ve Yapay Zekâ Araştırmacısı, İstinye Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Özdemir, teknoloji devrimi yaşadığımız çağımızda nöron temelli bir eğitim sisteminin olması gerektiğini söyledi. Özdemir, “Beyin daha sırları çözülememiş muazzam bir makine. Artık toplumda sıradanlığın şansı yok. Toplumu gözlemleyen, merak eden bir çocuk yetiştirmek zorundayız. Çocukların beyin hücreleri arasındaki bağlantıları arttırmaya ihtiyacımız var. Onlara farklı bakmayı öğretmeliyiz. GPT gibi bir rakiple baş edebilmek, onunla eşit seviyede bir takım arkadaşı olabilmek için doğal nöronlarımızı geliştirmeliyiz” dedi. 

Katılım Emeklilik Digizoo katkılarıyla, DB Positive ve Sosyalink Podcast Agency iş birliğiyle hazırlanan “Gelecek Benim” podcast serisinin ilk bölümünün konuğu Veri Bilimci ve Yapay Zekâ Araştırmacısı, Akademisyen Doç. Dr. Şebnem Özdemir oldu. Moderatörlüğünü Cenk Doğar’ın üstlendiği programda Doç. Dr. Şebnem Özdemir, yapay zekâ çağında çocuklarını geleceğe hazırlamaya çalışan ebeveynlerin merak ettikleri soruları yanıtladı.

Bugün bilgisayarları bilgiye ve çeşitli içeriklere ulaşmak için araç olarak kullandığımızı ifade eden Doç. Dr. Özdemir, “Çok uzun zamandır aynı konfor alanındayız ve son 50 yıldır kendimizi tekrar ediyoruz. Kendimizi heba etmeye başladık. Kendimizi değiştirmekle ilgili sıkıntımız var. Bir GPT (Generative Pre-trained Transformer) devrimiyle karşı karşıyayız. Bu teknoloji istesek de istemesek de geldi ve bu GPT, evde köşe minderi olmaya karar veren bir insan için ciddi bir rakip” diye konuştu. 

Özdemir, içine girdiğimiz dönemin insanoğlunun kendini tekrar etmesine müsaade etmeyen bir dönem olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Beyin daha sırları çözülememiş muazzam bir makine. Makine çünkü bilgi verilmediğinde, kullanılmadığında çalışmayan bir yapı. Bu kadar muazzam bir makineye sahip olup kullanmamakla yok edilmeyi hak ediyoruz gibi… Artık toplumda sıradanlığın şansı yok. Biz meraklı, içinde bulunduğu ortamı, toplumu gözlemleyen bir çocuk yetiştirmek zorundayız. Bu konuda her zaman olduğu gibi görev annede. Annenin temel görevi bebekteki sinir hücre sayısını arttırmak. Çocuklardaki beyin hücreleri arasındaki bağlantıları arttırmaya ihtiyacımız var. Nöron tabanlı bir eğitim sistemi gelmeli. Onlara farklı bakmayı öğretmeliyiz. Farklı bakmayı öğrendiğiniz an sinir hücreleri arasında yeni bağlar oluşur.”