Demir, "Eskiden domateste bir koku bir aroma bir tat olurdu. Şu anda ne biber, ne salatalık, ne sebzelerin hiçbirinde bunu bulamıyoruz. Sadece fiziksel albenisi var. Bu ekmek içinde geçerli. Eski lezzeti bulabilmemiz için kendi tohumumuza sahip çıkmamız lazım" dedi.KENDİ TOHUMUNU ÜRETENE ÇİFTÇİ DENİRTarımsal ürünlerde ülkemizin dışa bağımlılığından kurtarılması için üretici ile mühendisin buluşturulması gerektiğini belirten Ahmet Demir, işe tohumdan başlanılması gerektiğini belirtti. Demir, "Tarımda ülkemizin dışa bağımlılığını bitirmek gerekiyor. Tohumu dışarıdan ithal ediyoruz. Kendi tohumumuzu, kendi fidemizi kendimiz yetiştirmemiz gerekiyor. Buradaki olanakların daha aktif hale getirilmesi gerekiyor. Asya kıtasının tüm özelliklerini taşıyan bir ülkeyiz, imkanlar var. Ancak soya fasulyesini bile dışarıdan alıyoruz. Coğrafyamıza uygun tohumların ıslah edilmesi, yetiştirilmesi gerekiyor. Çiftçi tanımında, bazıları, kendi tohumunu üretene çiftçi denir görüşünü savunuyor. Çiftçi üretmiş olduğu üründen gelecek yılın tohumunu ayırması gerekiyor. Gübreye, ilaca dikkat etmemiz lazım. Ürünün özelliğini bozmamamız gerekiyor. Çok verim alayım diye bitkiye, ağaca yönelmenin anlamı yok" diye konuştu.MÜHENDİS İSTİHDAMI ARTIRILMALIMühehdis sayısını artırmak, tarımsal danışmanlıka her köye bir mühendis desteği verilmesi gerektiğini dile getiren Demir, "Rekabetçi bir dünyada teknik bilgiye ihtiyaç var. Bilinçli tarım yapılmalı. Bunun için mühendisleri istihdam etmek gerekiyor. Maalesef tarımsal danışmanlık sayısını düşürdüler. Oysa verimlilik için yaygın hale getirmek, istihdam olanakları açmak lazım. Çiftçiyi mühendisle buluşturmak lazım. Teknik bilgiyle emeğin bir olması gerekiyor, omuz omuza çalışması gerekiyor" diye konuştu. KENDİ TOHUMUMUZA SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIMİthal tohumdan bir defaya mahsus ekildiğini, yeni yıla yeniden tohum alındığını söyleyen Demir, "Çiftçilerimizin kaliteli topumlar kullanması lazım. Sertifikalı tohumlara rağbet etmesi gerekiyor. Yerli tohum var ancak yeterli potansiyelde değil. Çiftçinin bilinçlendirilmesi, sulama sisteminin olması lazım. Şu anda ürünlerde doğal bir denge yok. Koku yok, aroma yok, lezzet yok, besleyici bir özellik yok. Kendi tohumumuza sahip çıkmamız lazım. Önceki yıllara baktığımız zaman domateste bir koku bir aroma bir tat olurdu. Şu anda onu bulamıyorsun, ne biber, ne salatalık, ne sebzelerin hiçbirinde bunu bulamıyoruz. Sadece fiziksel albenisi var. Bu ekmek içinde geçerli. Meral KINACILAR