NE OLDU BU ŞEHİRE Gaziantep'te yaşayanların kentin değerleri konusundaki hassasiyetlerinin kaybolduğunu görmek gerçekten şaşırtıcı..Vurdumduymaz bir insanlar topluluğu olduk sanki..O eski heyecan, o eski ruh kaybolup gitti..Eskiden şehir merkezinde yeşile dokunan olsa, o dönemin sivil toplum örgütleri demokratik yöntemlerle kıyametleri koparırdı.. Şehrin tarihi yapılarına, kültürüne zarar vermeye yönelik bir teşebbüs olsa, yine aynısını yaparlardı STK'lar.. Maanoğlu'nun bulunduğu yerin Mowenpick oteli yapılmasına karşı oluşan sivil toplum ruhunun şehirde yarattığı heyecanı hiç unutamam. Başta Necati Kanalıcı, Cengiz Gülenler, Ünal Özdil, Sıtkı Severoğlu ve daha adını hatırlayamadığım çok sayıda STK yöneticilerinin eylemleri hafızalardan gitmiyor hala..Ve bu tepkiler sonrası geri adım atılışı, o otelin ihalesinin iptali, Kavaklık bölgesinin kurtuluşunun zaferi bu şehirde az heyecan yaşatmamıştı.. Ya Zeugma Mozaiklerinin şehrimizden götürülme teşebbüsü.. Gazetemizin günlerce haftalarca tepki gösterip karşı çıktığı, sonra Gaziantep sevdalılarının birleşip peşpeşe toplantılar yapışımız, tüm STK'ları bir çatı altında toplayışımız, Turizm Bakanı Erkan Mumcu'ya geri adım attırışımız ve mahkemelerde tüm yerel ve ulusal basının ilgi göstermesini sağlayışımız.. Önceleri bizlere karşı çıkan Bakan Kürşad Tüzmen, Vali ve Belediye başkanlarına ve bazı kesimlere direnişimiz ve sonunda onları ikna edişimizdeki başarımıza, Mozaiklerin şehrimizde kalmasını sağladığımız zaferimiz..Bir destan gibiydi sanki. Tüm ulusal televizyon ve gazeteler, "Gaziantep kurtuluş savaşındaki ruhunu hala yaşatıyor"demişti bu direncimiz karşısında.. FATMA ŞAHİN AÇIKLIK GETİRDİ Bu kadar olumsuz bir tablo çizdikten sonra aslında başka bir şey yazmamıza gerek yok.. Ama yazacak ve ele alacak sorunları da görmezden gelemeyiz tek tek.. Mesela STK'lar derken, bir konuya yine el atalım.. Her ne kadar o STK'lar çıkıp niye böyle oluyor demese de, biz dediğimiz için gelişmeyi yazalım en azından.. Geçtiğimiz hafta vilayet tarafından Sayın Fatma Şahin'in şehrin tüm STK'ları ile toplantı yapacağı bildirilmişti. Ancak Sayın Şahin'in dar kapsamlı bir STK grubuyla buluşması, üstelik bu toplantıya basın kuruluşlarını almayışı, yine STK çevrelerince dedikodu maiyetinde eleştiri konusu olmuştu.. Sık sık olmasa da yine de kent sorunları hakkında fırsat buldukça arayan ve görüş alışverişinde bulunan Sayın Fatma Şahin ile konuştuk geçen hafta.. O toplantıyı hatırlattım kendisine..Yanlış anlama olduğunu söyleyerek "Suriye'ye yardım eden veya etmek isteyen STK'lar benimle görüşmek istemişlerdi. Onlarla konuştuk, zaten ben tüm STK'larla şehrin özellikle eğitim meselesi başta olmak üzere konuşuyorum"dedi. Bu vesileyle o toplantıya çağrılmayışlarını eleştiri konusu yapan STK'ların bilgisine sunuyorum.. ARTIK ESKİ ANTEP RUHUNA EL FATİHA Şimdi o sivil toplum ruhunun yerinde yeller esiyor maalesef.. Herkes KENTİN çıkarından çok KENDİ çıkarını düşünür olmuş..Görüyorlar ama seslerini çıkarmıyorlar. Yanlış olduğunu biliyorlar, uyarıp eleştireceklerine tam tersi yağlayıp ballıyorlar.. Şehrin kimyası değiştiriliyor, ayrımcılık yapanlar ortalıkta cirit atıyor, maalesef siyasi çıkar uğruna bunlara seyirci kalınıyor, dahası destek veriliyor.. Tarihi kalemiz yıllardır S.O.S veriyor, yetkili kişiler harekete geçmiyor. Kale sonunda iki taraflı çöküyor, bu kez STK'lar ağzını açmıyor..Şehirde yeşil alan katlediyor, güzelim Kavaklık bölgesinde yeşil bırakılmayacak şekilde restorantlar, cafeler yaptırılıyor, bir Allahın kulu STK'lı çıkıp ta "yahu ne oluyor, hadi 1 olur 2 olur, hatta 3-5 olur, ama el insaf yani, 15'i geçti 20'ye dayandı bunlar, hiç mi vicdanınız yok"diyemiyor.. Aylardır güzelim Maanoğlunun etrafı kapatılmış, ağaçlar kesilmiş, içeride ne olduğunu bilen gören yok, yollar rezalet, kaldırımlar yok edilmiş, o STK'lı aslanlardan yine ses yok.. Şehre Patroit füzeleri yerleştirilecek, ne olacağını kimse anlamıyor, kimselere bilgi verilmiyor.. Yabancılar, ajanlar cirit atıyor, kentin içerisinde binlerce Suriyeli kimliği belirsiz şekilde dolaşıp duruyor, kimseden ses çıkmıyor.. Sadece Saadet Partisi füzeler konusunda haklı olarak tepki gösteriyor..O yağmur altında binlerce vatandaşı istasyon meydanında toplayarak tepkisini koyabiliyor..Bunları görüp yaşayınca, sanki o kurtuluş savaşını dedelerimiz yaşamamış, şehit olmamış, gazi kalmamış..Ve bizler o Anteplilik ruhuna el Fatiha der hale gelmişiz.. Yani anlayacağınız artık Gaziantep eski Gaziantep değil.. Artık STK'lar, eski STK'lar değil. Artık partiler, eski partiler değil.. Artık siyasiler, şehre duyarlı eski siyasiler değil..Artık halk da eski sorumlu halk değil.. Ve artık gazeteciler, şehrin sorunlarını dile getirip hak arayan eski gazeteciler gibi değil.. Hepinize iyi haftalar