Sonunda Ökkeş Özekşi'ye de "yalan yazıyor" diyenler çıktı..
Hani, özellikle son dönemlerde sürekli olarak aleyhimde konuşanlara...
Beni kendilerine benzetip aynı kılıfa sokmak isteyenlere...
Olmayan hayali şeylere önce kendilerini inandırıp, daha sonra 27 ve Özekşi adının gücüyle kıymete binip kendilerine başka kapı bulanlara...
Bu zavallıların, oralarda kara kaşları, kara gözleri için değil, kullanılmak adıyla değerlendirilecek olmalarını anlamayışlarına...
Üstelik bunların 27 ve Özekşi aleyhinde ne kadar fazla konuşup, ne kadar yalan üretip, karşılarındakilerin salyalarını akıta akıta
Dahası, temsilcisi olduğum TSYD genel merkezine benim ve bu kişiler hakkında iftiralar dolu mektuplar yazıp, terbiye, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan sözler yazıp faks çekenlere...
Daha sonra küfürler edip, şerefsizlikle haysiyetsizlikle suçladıkları,iftiralar attıkları bu kişiler yanımdan ayrıldığında, onlara kucak açıp, kol kola gerip onur ve haysiyetlerini duvara asacak kadar seviyesini düşüren omurgasızlara....
ALIŞMIŞTIM ama, inanın bu YALAN işi doğrusunu söylemek gerekirse bana TERS geldi...
Demekki SEVİYE bu kadar düşmüş...Veya düşürülmüş...
Ne yazık ki ucuz adamların her geçen gün sayısının arttığı günümüzde, bu ucuz adam sınıfındakilerden birisi, Krita ile havaalanında yaptığım sohbetin yalan olduğunu, düzmece olduğunu, Krita'nın böyle konuşmadığını, hepsini benim uydurduğumu söyleyecek kadar basitleşebiliyor.. Elbette ki "başkalarını kendileri gibi görme" hastalığının tedavisi yoktur...
Bunları tedavi etmek veya iyileştirmek bana hiç düşmez...
Hele bunlardan bazıları var ki, yazarken inanın yüreğim sızlıyor...
Dostluk adı altında yılların ilişkisini, küçük menfaatler uğruna harcayamayı ve bozmayı kişiliğine sığdıran, hemde dostum dediği kişi için çeşitli entrikalar içine girecek kadar küçülmeyi kabullenen, üstelik bunu gün ağar madan, yapmaya kalkışıp, bu seviyesizliği kendilerine yakıştıranlara ben ne söyleyebilirim ki...
En iyisi bu omurgasızlığı içine sindirenlerle, dün gazetemize gelip yanlış anlaşıldığını söyleyip özür dileyen DJ'ye "yolları açık olsun"demek düşüyor...
NOT: Daha önce yazdıklarım gibi, bu yazdıklarım da asla YALAN değildir...