Parlamentolar demokrasinin mabedidir. Parlamenter kutsiyeti lekedar etmeye matuf sapkın kişiliklerin estirdiği terörle ve çürümüş iç dünyalarının bir dışa vurumu olan disiplinsizliklerini Yüce Meclise dayatma hiç kimsenin haddi değildir.
Bu bağlamda Dünya'nın hiçbir ülkesinde, böylesine disiplinsiz ve üslupsuz, aklına gelen herşeyin devşirildiği bir parlemento yapısı yoktur.
Fransa'da, Almanya'da, İtalya'da, İngiltere'de sair herhangi bir avrupalı devletin parlementosunda, söz konusu ülkenin toprak bütünlüğüne ve kurucu, asli unsurunu hedef alan bir konuşma yapmak isteyeni parçalarlar.
Kaldıki, bu tür sirk palyaçolarına bu hatmi kelamı edecek cesareti ona vermezler, konuşmacıda o cesareti zaten kendinde bulamaz.
Ancak Mustafa Kemal'in buğulu gözlerle izlediği, ayakların baş, başların ayak olduğu son Türk Parlementosunda ağzı olan herkes başını sonunu hesap etmeden konuşmuyor adeta sıçıyor.
Varlığı başlı başına bir kirlilik nedeni olan vekil müsvettesi bir taraftan soruyor, diğer taraftan cevaplandırıyor.
Ne demek? Ne mutlu Türküm diyene. Ben Kürdüm. Varlığımı Türk varlığına armağan etmek zorunda mıyım?
Türk'ün şerefiyle şereflenen, Türk'ün sağladığı olanaklarla adamdan sayılan zevat, ahde vefayı İstanbul'da bir semtin adı bellerse işin sonu bu olur.
Gerçi onun pek fazla suçu yok. İhanete yatkın genetik aidiyet her halukarda onları yediği kaba sıçma noktasına zorunlu kılıyor.
Kapatılan DEP'in eski genel başkanı Yaşar Kaya yıllar önce Nuriye Akman'la Hürriyet Gazetesi'nde yapılan bir pazar söyleşisinde Dünya'da kürt milleti kadar haini bol bir millet yoktur demiyor muydu?
Gözleri fal taşı gibi açılan, ağzından köpükler saçılan, borazan sesli bir gulyabani ise KCK davasında hakimin sanıkların kürtçe savunma yapmalarına izin vermediğinden dem vurarak bilinmeyen dil espirisine böğürüyor.
Oradan birisi çıkıpta Ulan, kelp oğlu kelp devletin hakimi, savcısı kürtçe bilmek zorundamı, Türkçe bildiği halde kürtçe konuşma ısrarını sürdüren sanığın dilini çözümlemek mecburiyetindemi. Yüce Türk Milleti adına karar veren yargı sanıklara mı uyacak yoksa sanıklar mı mahkemeye uyacak diyen yok.
Önceden kurgulanmış ve benzerleri defalarca izlenmiş olan bu traji-komik tiyatro oyunu sahnelenirken, meclisin diğer müdavimleri ne yapıyor?
Bönlükte ısrar eden diğer adam kalabalığı ise bu şark tüluatçılarını tarihe ibret vesikası olarak geçecek bir şekilde sessizce izliyor.
Yakın tarihte nedimeliğini Nazlı Ilıcak'ın yaptığı Merve Kavakçı'yı parlementoya süren zihniyete DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Burası devlete kafa tutma yeri değildir. Bu hanıma derhal haddini bildirin. demişti de Kemalist Cumhuriyete tutulan kafa anında bertaraf edilmişti.
Bugün aynı cesareti gösterecek bir yada birkaç genel başkan olsaydı zaten kıçıyla değil ağzıyla sıçanlarda bu cesareti kendilerinde bulamazlardı.
ABD'de hali hazırda vatandaşlık yemini neleri içeriyor, senatoda ya da temsilciler meclisinde görev alacak parlementerler, kamu personeli nasıl ve ne adına yemin ediyor bileniniz var mı?
Hemen herkes üyesi olduğu devlete ve yurttaşlık şerefiyle şereflendiği ulusa aidiyette bir beis görmüyor, bir hazım sorunu yaşamıyor.
Tek istisna bizim parlementomuzdaki bölücü kürtleri temsil eden kargalar. Bir yerlerde bir bozukluk var.
Millet iradesi o meclise yansımaz, Mustafa Kemal'in evlatları bu yapının dışında tutulmaya devam edilirse olacağı budur.
Bazan kendime soruyorum. Sen neden orada değilsin? Çoğu zaman toplum soruyor Türk siyaseti sürekli irtifa kaybediyor. Sizin kendi orjinalitenizi yansıtacağınız meclis yapısı çok şeyler kazanacaktır. Hocam neden orada değilsiniz?
Bu yazı da bu sorunun cevabı olsa gerek.