Şimdi sizlere yıllar öncesi Gaziantepspor’un Aleves karşılaşmasını hatırlatacağım; İspanya’daki ilk karşılaşma golsüz berabere bitmişti, kendi evimizdeki rövanş karşılaşmasında iki takımda birbirine üstünlük kuramamıştı, ileride oynayan Mustafa Şahintürk rakibi zorluyordu, ama girdiği pozisyonları iyi değerlendiremiyordu. Gaziantepspor’un hocası Erdoğan Arıca oyundan Mustafa Şahintürk’ü çıkardı. Şahintürk oyunda çıkarılırken Kapalıda oturan İspanyol basınından bazıları ‘’mistake, mistake ‘’ diye seviniyorlardı. Rakibin savunmasına baskı yapan, rahat oynamalarına engel olan, top sürme yeteneğiyle de rakip savunma arasına iyi sokulan Mustafa Şahintürk oyundan alınınca rakip savunma ileri çıkmaya ve bize karşı üstünlük kurmaya başladılar, ve sonuçta yenildik. Fatih Karagümrük karşılaşması bana o günleri hatırlattı. Karagümrük karşısında tek forvet oynayan Nouha Dicko’da aldığı topları iyi değerlendiremedi, arkadaşlarına pas vermedi, yanlış oynuyordu, devre arasında kulağı çekilmeli, arkadaşlarıyla paslaşması yönünde uyarılmalıydı, ama ikinci yarı başlarken oyundan çıkarılınca; ileride ayağında top tutan ve top sürerek savunma arasına giren oyuncu olmayınca rakip savunma rahatladı, ileride baskı kuramaz olduk, ve sonuçta yenildik.Erdoğan hocanın yaptığı yanlışı(mistake) Sa Pinto da yaptı. Sakıp hocanın emek vererek oluşturduğu takım başarılı olarak UEFA liğine katılmayı hak etmişti, Sakıp hocanın kurduğu takımı Erdoğan hoca değerlendiremedi ve başarısız olmuştu. Sakıp hocadan sonra uzun süreli başarılı takımı sonunda Sumudica oluşturmuştu, Sakıp hoca gibi Sumudica’nın elinde de çok iyi kadro yoktu, ama başarılı olmuştu. Sakıp hocanın takımı istekli ve diri oynardı, Erdoğan hoca döneminde isteklilik ve dirilik yoktu, Sumudica döneminde de takım istekli ve diriydi, ama Pinto döneminde aynı istekliliği bazı oyuncularda göremiyorum. Sakıp hoca döneminde takım güven veriyordu, kendi deyimiyle taşlar yerine oturmuştu, Sumudica döneminde de takım güven veriyordu ve takım düzeni belliydi, takımın ne oynayacağı belliydi. Erdoğan hoca döneminde takım güven vermiyordu, baskı karşısında dağılıyordu, Sa Pinto döneminde de takım güven vermiyor, dengesi bozuk, uyumsuz görüntü veriyor. Umarım Sa Pinto da Erdoğan hoca gibi başarısızlığa düşmez. Galatasaray maçından önce takımın nasıl kurulması ve oynamasının uygunluğunu yazmıştım; iyi savunma yapmamız gerektiğini ve ileride iyi kontraya çıkabilecek oyuncular seçilmesi gerektiğini vurgulamıştım. Ancak Galatasaray gibi üst düzey oyunculardan kurulu takıma karşı savunmayı ileride kurarak ve ikili ön libero ile oynamamız gerektiğini uyarmamıza rağmen tek ön libero ile oynadık, savunma arasına rakibin kaçmasına engel olamadık. Savunma arası açığımızı ve savunmanın önde olmasını fark eden Fatih Terim ikinci yarıya hızlı ve becerikli Onyekuru ile başlayarak işimizi bitirdi.Galatasaray karşısına çıkarılan takımda Mirallas yanlış bir seçimdi, sakatlıktan yeni bu oyuncu daha izlediğimiz oyununu gösteremedi ve takıma katkı sunamadı (ayrıca sakatlıktan yeni çıkan oyuncunun ilk onbir de oyuna sürülmesi oynatılmayı bekleyen diğer oyuncuların isteklerini köreltecek ve takım içinde huzursuzluğa neden olacaktır). Mirallas yerine ortanın sağında hızlı kontra yapabilen Enver Cenk Şahin oynatılmalıydı. Bu karşılaşmadaki yanlış oynatılan diğer bir oyuncu Jefferson’du; ortanın sağında gibi oynatılıyordu, ama ortanın sağında iş yapamadığı gibi savunma önünde Vetrih’e yardımı da yetersizdi. (Oysa Sumudica ön libero olarak oynatarak verim alıyordu.) Oynatılmak için Jefferson seçilmişse Vetrih ile beraber çift ön libero olarak oynatılmalıydı. Benim önerim Vetrih’in yanında sol ayaklı Andre Sousa idi. Sol açıkta oynatılan Maxim’in forvet arkasında oynatılmasının daha uygun olacağını belirtmiştim; sol açıkta Maxim’in etkili olamadığını, yakaladığı fırsatlarıda belirttiğim forvet arkası bölgede yakaladığını gördük. Maxim forvet arkasına çekilmeli, sol açıkta Güray Vural oynatılmalıydı. Karagümrük karşısına da yanlış kurgulanmış takımla çıktık; Jefferson ortanın neresinde oynadığı belirsiz biçimde dağınık oynadı, Mirallas’ın nerede oynadığı belli değildi, Oğuz’a attığı pas dışında yok gibiydi (sakatlıktan çıkan bu oyuncu biraz dinlendirilmeli), Maxim yine sol açıkta etkisiz kaldı, Vetrih’in yerine oynatılan Rashid önündeki oyuncuların isteksizliği ve dağınıklığı nedeniyle kendini gösteremedi. İkinci yarı başlarken bizim hoca ileride top tutan Dicko’yu çıkarma yanlışını yaparken Şenol Can orta alana Jimmy Durmaz’ı alarak işimizi bitirdi. Oysa bu karşılaşmaya da üçlü savunmanın önünde Jefferson ve Andre Sousa’dan oluşturulan iki ön libero ile çıkılmalıydı, kanatlarda Oğuz ve Morais, ortada Güray(sol)- Maxim(forvet arkası)- Cenk Şahin olmalıydı. Rashıd oyuncuların durumuna göre alınmalıydı( örneğin Maxim’in yerine veya Jefferson’un yerine). Dicko’nun yerine Kenan’ın alınması takımı olumsuz etkiledi, Jefferson çıkarılıp Dicko’un yanına Andre Felipe alınsaydı, Maxim ve Mirallas da uyarılsaydı oyun bizim tarafımıza dönebilirdi.Önümüzdeki karşılaşmalarda bu yanlışlar yapılmazsa, hoca da takımı daha iyi tanıyabilirse, isteksiz oyuncular uyarılırsa, hazır olmayanlar bekletilirse, istekli ve hazır oyunculara fırsat verilirse iyi sonuçlar alabiliriz. Yönetim bu süreçte takımla yakından ilgilenirse sıkıntı daha çabuk atlatılabilir. Yeniden başarılı günlerin gelmesi dileğiyle.