deprem konusunda endişeler de dile getirildi. Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Özgür Girişken, Gaziantep'in depreme çok uzak olmadığını, olası bir depremde hem toplanma durumunda, hem de acil durumda bağlantı yollarının nasıl yürüyeceği konusunda ciddi endişeleri olduğunu dile getirdi.TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Burkay Güçyetmez ise Deprem konusunda bina envanterinin acilen çıkarılması gerektiğini belirterek, "Acilen kamu binalarından başlayarak sağlıklaştırma çalışmaları yapılmalı, öncelikle bir röntgen çekilerek ne durumda olduğumuzu bilmemiz gerekiyor" dedi.

GİRİŞKEN:UYGARLIK TEHDİT ALTINDA

Özgür Girişken oda toplantı salonunda yapılan basın toplantısında her yıl Ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan Dünya Mimarlık Günü'nün, bu yıl 'İklim Değişikliği için Harekete Geç' teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği üyesi yüzden fazla ülkede bir milyondan fazla mimar tarafından kutlanacağını söyledi. Girişken, "Tüm dünyada insan uygarlığının geleceği, iklim değişikliği, çevre sorunları, savaş ve çatışma, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle tehdit altındadır. Cumhuriyet tarihinde ilk kez nüfusun çoğunluğunun kırsal alanlar yerine kentlerde yaşadığı bu dönemde doğal kaynaklarını kaybeden şehirlerimiz hatalı kentleşme politikalarının bir sonucu olarak doğal dengenin bozulma sürecini hızlandırmaktadır" dedi.

MİMARLAR BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ

Çevresel değerleri hiçe sayan ve son yıllarda patlama yaparak kontrolsüz bir hal alan imar ve inşaat faaliyetlerinin yalnızca emlak spekülatörleri ve rant odaklarına fayda sağladığını belirten Girişken, "Bu süreçten mimarlarda büyük zarar görmüştür. Meslektaşlarımızın özlük hakları, üretim potansiyelleri, istihdam imkanları adım adım gerilemiş, mimarlar, mühendisler ve teknik işgücü inşaat sürecinde figüran haline getirilmiştir. Her şehirde en az bir üniversite sloganıyla birbiri ardına kurulan ve büyük çoğunluğu ne yazıkki tabela üniversitesi durumunda bulunan üniversitelerde asgari standartların çok altındaki koşullarda eğitim verilmekte, genç meslektaşlarımız arzuladıkları nitelikte eğitimi alamadan rant odaklı inşaat sektörünün ucuz işgücü talebini karşılamak üzere mezun edilmekte, işsizlik sarmalına girmektedir" diye konuştu.

GAZİANTEP HAVA KİRLİLİĞİNDE AVRUPA'DA ÜST SIRALARDA

TÜİK tarafından yayımlanan Gelir ve yaşam Koşulları İstatistiklerine göre son 10 yılda üniversite mezunu yoksul sayısının 6 kat artarak 150 bine ulaşmasının yalnızca mimarların değil,ülkenin eğitimli nüfusunun tamamının yaşam koşullarının geriye gittiğini gösterdiğini ifade eden Girişken şöyle konuştu:"Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre Gaziantep'in hava kirliliği istatistiklerinde Avrupa'da üst sıralarda yer alması,Gaziantep için eyleme geçmenin aciliyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Nüfusu bu denli artan bir kentte kısa vadeli, günü kurtarmaya yarayacak, uzun vadeli sonuçları değerlendirilmemiş politikaların acilen terk edilmesi, kültürel ve çevresel değerleri korumayı amaçlayan, kentimizi yeni çağa taşıyabilecek politikaların üretilmesi gerekmektedir."

METRO ÇEVRESİNİN TAMAMINDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLDİ

Kamu yararına uygun olmayan imar plan revizyonlarına karşı açtıkları davalarla ilgili bilgi veren Girişken, "Metro Hipermarket çevresinde yüksek yoğunluklu yapılaşma öngören imar planı revizyonu bilindiği üzere Kadıdeğirmeni 1 ve 2. Eta Kentsel Dönüşüm Alanı olarak iki etapta yapılaşmaya açılmıştı. 1.Etapta yapılan uygulamaya geçtiğimiz aylarda yürütmeyi durdurma kararı çıkarken, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin geçen hafta tebliğ edilen kararıyla 2.Etapta da yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Buna göre şu anda Metro AVM çevresinde yapılan imar planının tamamında yürütmeyi durdurma kararı bulunmaktadır" dedi.

BURALARDA DA MAHKEME İPTAL ETTİ

Bir başka davanın Beylerbeyi'nde meydanın ticaret alanına dönüştürülmesini öngören imar plan revizyonu olduğunu belirten Girişken, "Bu plan da iptal edilmiştir. Ancak idare aynı alanda benzer bir revizyonu bir kez daha yaparak mecliste onaylatmıştır. Mimarlar Odası bu revizyonada itirazını sunacaktır. Yine Barak Mahallesinde havaalanı yolu üzerinde parsel bazlı uygulamayla konut+ticaret fonksiyonu getiren imar plan revizyonu iptal edilmiştir. Ancak bu planda da idare aynı alanda benzer bir revizyonu bir kez daha yaparak mecliste onaylatmıştır" dedi.

HASAN KALYONCU İÇİN İPTAL KARARI

Mahkemenin bir iptal kararını da Hasan Kalyoncu Üniversitesi için verdiğini söyleyen Girişken, "Hasan Kalyoncu Üniversitesi kampüsü içerisinde bölgede yoğunluğun 1.5 kat artırıldığı, yapılaşma yüksekliğinin on kata çıkarıldığı imar plan revizyonunda mahkeme bu değişiklik için bir sebep bulunmadığı, silüetin ve bütünlüğün bozulacağı gerekçesiyle iptal kararı vermiştir. Kilis Yolu Ekolojik Tabanlı Kent Planında yapı yoğunluklarını ve yüksekliklerini artıran düzehlemeye açılan davada bilirkişi heyeti yapılan işlemin mevzuata,şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, kamu faydası taşımadığı görüşüne yer vermiştir. Burak Mahallesinde tekstil fabrikasının bulunduğu alana yüksek yoğunluklu konut ve ticaret yapılaşması getiren imar planı revizyonunda bilirkişi heyeti yine yapılan işlemin mevzuata, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, kamu faydası taşımadığı görüşüne yer vermiştir" şeklinde konuştu.

BİNALARIN RÖNTGENİ ÇEKİLMELİ

Toplantıda bir soru üzerine Burkay Güçyetmez, "Şu anda Türkiye'nin hiç bir şehrinde sağlıklı bir deprem toplanma alanı yok. Hatta İstanbul başta olmak ürere bir çok toplanma yerleri alışveriş merkezi oldu. Deprem konusunda bina envanterinin acilen çıkarılması gerekiyor. Kamu binalarından hastanelerden okullardan başlanmalı. Şu anda durumu tesbit edilmeyen binlerce yüzbinlerce binamız var. Acilen kamu binalarından başlayarak sağlıklaştırma çalışmaları yapılmalı. Öncelikle bir röntgen çekilerek ne durumda olduğumuzu bilmemiz gerekiyor" dedi.

CİDDİ ENDİŞELERİMİZ VAR

Özgür Girişken ise depremde toplanma noktasının nerede olduğunu bilmediğini dile getirerek, "Hiç deprem riski yokmuş gibi yaşamamız üzücü. İslahiye, Nurdağı, Maraş bölgesinde gerçekleşecek bir depremin buraya hiç mi etkisi olmayacak. Bunu düşünmek gerçekten büyük bir rehavet. Mutlaka depremi gözönünde bulundurmak zorundayız. Ve biz hala deprem haritalarının güncellenmesini bekliyoruz. Gaziantep'in 3. derece deprem bölgesi olma statüsü ve rehaveti geriye çekilebilir, yeni bulgular ve buluntular ışığında. Ne yazıkki böyle bir değişiklik olursa ne yapacağını hiç kimse bilmiyor. Yıllardır depreme çok uzakmış gibi yaşadık. Kentlerimizi planlayıp inşaatlarımızı yaptık. Hem toplanma durumunda, hem de acil durumda bağlantı yollarının nasıl yürüyeceği konusunda bizimde ciddi endişelerimiz var. AFAD yeni bir oluşum içerisinde olacağını açıkladı. Valilik ve diğer belediyelerin de dahil olduğu yeni bir afet önleme merkezi kurulacağı söyledi. Ne tür çalışmalar yapılacak, ne yapmaktalar bilgimiz yok" şeklinde konuştu.

SIĞINAĞI DAİREYE ÇEVİRDİLER

Sığınaklar ile ilgili bir soru üzerine Girişken, "Belediye sığınaklarını muntazam yapmayan binalara iskan vermiyor. Ancak sonradan belediyenin bunu takip etmesi mümkün değil, bunların denetlenmesi kolay değil. Ancak bir birim oluşturulması gerekiyor. Garaj tapulu daireler gibi bu sığınakları daireye çevirip abonelik bile aldılar, bu da içler acısı" dedi. Meral KINACILAR