Sosyolojik bir vaka olarak tarihe geçecek bir genel seçimi geride bıraktık.
Stocholm Sendromu mudur, algıda seçicilik midir ,
Tarifi açıklaması zor bir durum.
Toplum bilimciler, siyaset mühendisleri nasıl açıklar,
Nasıl tarif eder çok merak ediyorum.

Dünyada böyle bir tablonun kolay kolay oluşmayacağı düşüncesindeyim.
Hükumetin; Terör ve dış politika başta olmak üzere,
Onca yanlışı, hatası varken faturanın muhalefete kesilip cezalandırılması
Muhalefette bir sorun olmadığı taktirde trajik bir sonuç demektir.
Görünen o ki muhalefette ciddi bir sıkıntı var.

Siyasette, elinizdeki topu başkalarına kaptırırsanız
Geri almak, yeni den oyun kurucu olmak çok zor.
Türkiyede muhalefet 7 haziran öncesi kendisine verilen
Oyun kuruculuk görevini iyi kullanamadı.
Başrol olmak varken figüran olmayı tercih etti.

Başta Sn.Cumhurbaşkanı olmak üzere
13 yıldır ülkeyi yöneten anlayış rol paylaşımına müsaade etmedi.
Muhalefet ne gariptir yapıcı, uysal bir kişilikle elindekine razı bir kafayla
Birilerinin kendilerindeki cevheri keşfetmesini
Başrol vermesini bekledi.
Bu yapı bu kafayla sanırım uzun bir süre beklemek durumunda kalacaklar.

Hadi hükumetin erken seçime gidip yeniden eski gücüne kavuşma isteği vardı.
Ya muhalefetin hedefi amacı neydi,
Erken seçimde güçleneceklerine dair bir emare var mıydı ellerinde.
Muhalefetin en büyük hatası, bizden bir cacık olmaz görüntüsü vermeleri.
Kendilerine dayatılan erken seçime boyun bükerek razı olmaları oldu.

Muhalefetin, kozları eline almış rakiplerine yaptıkları blöf tutmadı..
Tutması mümkün olmadığı halde ellerinde avuçlarında ne var ne yok bastılar,
Zor olanı, yani köşeye sıkışmış rakibin oyununa gelmeyi başardılar
kaybettiler...
Öncelikle; Oy namussa o namusa sahip çıkmaları,
Hiç bir oyuna gelmeden, kendilerine verilen yetkiyi kullanmaları,
Hükumetin koalisyonculuk hamlesine, doğru manevralarla cevap vermeleri
gerekirdi.
Tüm demokratik yolları kullanacak seçime müsaade etmeyeceklerdi...

Geldiğimiz noktada tablo ortada
Vatandaş ölümü görüp sıtmaya razı oldu,
Bir başka ifadeyle kaos korkusu Allah korkusunun önüne geçti.
Madem millet böyle istedi, madem her şeye rağmen böyle olsun dedi.
Milyonlarca oy, onlarca vekil kaybedenlerin hala bazı bahanelere
sığındığı yerde.
Bizlere takip etmek, olumlu çalışmaları tebrik, olumsuzlukları paylaşmak düşer.
Ancak kimse bizlerden tablo karşında susup, boyun büküp.
Ne olacaksa olsun bananeciliği beklemesin..

Seçim sonrası bazı kendini bilmezler, seçim sarhoşluğu,
Kazanmış olmanın vermiş olduğu rehavetle olsa gerek.
Rövanştan falan bahsederek güya göz dağı mesajları veriyor.
Birinin tüm kesimleri kucaklamaktan bahsettiği bir yerde
Diğerinin çıkıp kendilerini desteklemeyen veya muhalefet edenlere
Rövanş siyaseti yapmayacağız şeklinde yaklaşım ortaya koyması
Aslında bilinç altındaki düşünceleri açık etmesidir.
Tavsiyem sakin ve itidalli olmaları yönünde,
Çünkü 13 yıldır memleketi muhalefet yönetmiyor,
İktidara gelenler de ilk defa gelmiyor.
Hatta hiç gitmeden yeniden gelmenin zevkini yaşıyor.
5 aylık tecrübeyi hafife almasınlar.
Sudan korkanın gemiye binmeyeceğini unutmasınlar.
Kimse kendi egolarını tatmin için başkalarının geri adım atmasını beklemesin...

Zaman tüm olumsuzlukların bir tarafa bırakılıp,
İç hesaplaşmaların rafa kaldırılıp, egolardan arınma
Ülkenin karşı karşıya olduğu tehlikelere, olumsuzluklara
Bir bütün olarak hep birlikte karşı durma beraber mücadele etme zamanı...
Kim bu uğurda irade ortay koyarsa eyvallah...